Ey teba’y-ı cumhuriyet! En son ne zaman bir tosbağa gördün ve dahi ey erbab-ı siyaset en son ne zaman bir küçük tosbağa için üzüldün? Hatırlamıyorsunuz değil mi? Tosbağalar, kertenkeleler, serçeler bizi terk edeli, daha doğrusu biz onları görmeyeli öyle çok zaman geçti ki.
Duwarvish kızıl derililerin koca reisi SEATLE:” hayvanlar insanları terk etse , insanlar ruhlarının yalnızlığından ölmez mi?” demişti. Tosbağalar azalır, kuşlar göklerimize görünmez olurken psikiyatri kliniklerinin giderek çoğalması tesadüf mü dersiniz? Ruh üşümelerimiz, yalnızlık buhranlarımız sadece insanlardan mı yoksa tabiatın uzağına düşünce insan tabiatının dengesi de alt üst mü oldu?
Ey erbab-ı siyaset! Anayasa madde 56: “Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir… Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşın ödevidir.” buyuruyor. Fark ettiyseniz hem erbab-ı siyasete hem teba’y-ı cumhuriyete ödevler veriyor bu konuda anayasamız.
Peki soralım: Hangimiz bu ödevi hakkıyla yere getirdik? Verimli ovalar birer birer kentleşme kurban edilirken hangimiz isyan ve itiraz ettik? Hangimiz dereler HES’lere, dağlar MADENCİLERE peşkeş çekilirken vazifemizi yaptık? Tabii ki, hiçbirimiz. Hepimiz yağmadan pay kapma yarışına girdik. Oysa kaptığımız paylar ruhumuzun yalnızlığına hiç de iyi gelmedi. Gelmedi, çünkü artık serçeler, tosbağalar, arılar; papatyalar, sümbüller, laleler. İnadına beton, inadına çirkinlik ve inadına soğukluk kaplamıştı her yanı.
Ey erbab-ı siyaset! Sizden talebimizdir, anayasanın size yüklediği görevi yerine getiriniz. 63. Madde: “Devlet; tarih, kültür ve tabiat varlıklarının ve değerlerinin korunmasını sağlar” diyor. Aslında devlet, vatandaşların ruh sağlığını korumak için bunları korur. Talebimizdir ve dahi emanetimizdir bu topraklar size. Oylarımızı aldığınız, vekilimiz, başkanımız oldunuz; dağlarımızı, ovalarımızı, topraklarımızı unutmayın.
Ey erbab-ı siyaset! Teba’y-ı cumhuriyet eskiden bildiğin gibi değil, gözü açıldı. Tosbağaları unutursan bir dahaki seçimlerde sandığa toslarsın…