Dün gazetemizde yayımladığımız sahte imzalı evrak olayıyla ilgili, Belediye Başkanı’nın haberimizi yine, yeniden yalanladığını, şakşakçılarının da onu nasıl savunduğunu gördük. Gündem sıcaklığını korurken, iki kelime bir şeyler yazayım dedim…
***
Gazipaşa’da, Orman Genel Müdürlüğü’nden 29 yıllığına kiralanan ve 2019 seçimleri öncesi Gazipaşa Belediyesi tarafından milyonlarca lira harcanarak tamamlanan Koru Mahallesi’ndeki Fener Mesire Alanı’yla ilgili çarpıcı bir gerçeği ortaya çıkardık…
***
55 bin 370 metrekare alan üzerine kurulu tesis, 2019 yılında Belediye Başkanı Mehmet Ali Yılmaz’ın onayı ile ihaleye çıkarılarak, KCBS Grup sahibi iş insanı Alaattin Kocabaş’a verildi…
***
Aradan üç sene geçti… Kocabaş’ın Turizm İşletme Belgesi’nin süresi bittiği için sözleşme feshedilmek istendi. Gazipaşa Belediyesi’nce hazırlanan ve üzerinde Kocabaş’a ait imzanın olduğu iddia edilen bir evrakla başlayan süreç, iş yerinin tahliye edilmesiyle son buldu.
***
Evrak üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını ifade eden Kocabaş, konuyla ilgili girişimde bulundu. Antalya Bölge Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nce incelenen imzanın Alaattin Kocabaş’a ait olmadığı ortaya çıktı…
***
Haber yayımlandı… Belediye Başkanı Mehmet Ali Yılmaz, haberin çıktığı gün ilçede ne kadar gazeteci varsa öğle yemeğine çağırdı… Sahte imza konusu, önseçim, çalışmalar derken, basına demeçler verdi…
***
Sahte imza konusunda konuşan Başkan Yılmaz, şu ifadeleri kullandı: “Benim de bu olaydan yeni haberim oldu. Yani haber yapıldıktan sonra haberim oldu. Konu ile ilgili zaten savcılık soruşturma başlatmış. Soruşturmaya göre de zaten tebliğ için atılan imzanın Alaattin Kocabaş’a ait olmadığı kanıtlanmış. Ancak belediye çalışanlarından kaynaklı olduğunu düşünmüyorum. Ortada sıra dışı olay var ama belediyeye ait bir personel kesinlikle böyle bir hareket yapmaz. Artık kim suçluysa bundan sonraki süreçte biz de bekleyip soruşturmanın neticesinde göreceğiz” dedi… Evet; İfadesi tam da bu…
***
Öğlen bu şekilde açıklama yapan Sayın Başkan, akşam saatlerinde sosyal medyasından bir basın duyurusu yaparak, gazetemizi hedef aldı… Haber yalan dedi, asılsız dedi, itibar etmeyin dedi… Dedi de dedi…
***
Bir de imza kriminaldeymiş, inceleme devam ediyormuş… Bunu da dedi… Sayın Başkan! Antalya Bölge Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nce incelenen imzanın Alaattin Kocabaş’a ait olmadığı yönde rapor var… O raporu haberde de verdik… Rapor; “İmza Alaattin Kocabaş’ın elinden çıkmamış, imza Alaattin Kocabaş’ın değil” diyor… Hadi bizi yalancı ilan ettin. Raporu çıkaran ve hazırlayan Antalya Bölge Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü de mi yalancı?
***
Sosyal medyana üç satır bir şeyler yazmayla, gerçekleri örtemezsin… Siz gerçeklere ancak kılıf uydurursunuz… CHP’nin ağaç katliamları, doğa ve cemaat yurtlarına karşı koyduğu tepkiler ortadayken, Gazipaşa Belediyesi Zeytinada Mahallesi’nde ağaç katliamı yapıp, belediye arsasını cemaate sattı. Bunu da yazdım. Üstüne bir de köşe yazdım. Hatırlıyor musunuz? O zaman da beni yalanlayıp, haber asılsız dedin… Yok savcılık, yok mahkeme, yok suç duyurusu diyerek, beni adaletle korkutmaya çalıştın… Aynı dün gibi…
***
Sana; şartsız, koşulsuz inanan bir kitle var… Bunu paylaştığın gönderilere bakarak anlayabiliyoruz… “Yürü Başkan, dürüst Başkan, bunlar yıpratma politikaları” deyip, sana körü körüne inananlar var. Unutmayın ki sizi sizden iyi kimse yıpratamaz… Bunu da bilin…
***
Hadi sizi anladık, siz her şeyi yalanlıyorsunuz, bu işi de çok iyi biliyorsunuz… Haber ve evraklar ortadayken halen bizim gazetemizi hedef gösterenlere ne demeli…
***
Düşünmeden inanmak, zihinsel tembelliğin bir ifadesidir. Körü körüne inanmak, gerçeklere vurulan bir tokattır. Gerçekler ortadayken size şartsız koşulsuz inanan insanlar, kendi düşüncelerini oluşturmak yerine; sizin düşüncelerinizi körü körüne benimseyerek, zihinsel bağımsızlıklarını yok edenlerdir… Bu çok kötü bir alışkanlık… Çünkü her denilene inanmak, düşünceyi uykuya daldırır, düşünce dünyasını daraltır ve zihinsel gelişimi engeller… En kötüsü ise; körü körüne inanmak ve haksız savunma yapmak, gerçek adaletin önündeki en büyük engele dönüşür…
***
Yazımı Che Guevara’nın şu sözü ile tamamlayayım: “Adalet; bir devrimcinin kalbinde yanan bir ateştir.” Bu söz, sizin ve size körü körüne inanan “hak, hukuk, adalet” sloganlarıyla mangalda kül bırakmayanların kalbine ışık olsun…
Kalın sağlıcakla…
Aşağıdaki resimlere göz atamayı unutmayınız…
