Gazipaşa, “Sessiz Cennet” olarak bilinir ama bu huzurun altına sinmiş karanlık bir düzenin izleri artık daha görünür hale geliyor.
İlçede son bir ayda polis ve jandarma ekipleri tarafından yapılan operasyonlarda “tefecilik” konularında gözaltı ve tutuklama kararları çıktı.
Küçük bir ilçede yaşıyoruz ama ilçenin küçüklüğünü aşan pis işler dönüyor…
Haksız kazanç, mala çökme, mala zarar verme, kurşunlama…
Say say bitmeyecek…
Ama kolluk kuvvetlerinin yaptığı operasyonlar, bu suçları işleyenleri, suçlularla ticari vs. herhangi bir yakınlığı bulunanları huzursuz etti, uykuları kaçtı, kaçacak da…
Artık işler değişiyor. Polis ve jandarma sabah baskınlarıyla bu düzeni sarsmaya başladı. Gözaltılar, tutuklamalar, yürütülen soruşturmalar… Kimilerinin uykusuz geceleri şimdi başlıyor. Sadece suç işleyenler değil, onlarla iş tutan, aynı masaya oturan, kol kola gezenler de huzursuz. Çünkü bu işlerin içinde olan herkes, bir şekilde kendine dokunulacağını hissediyor.
Bu düzenin çarkına su taşıyan, çıkar için susan, haksızlığı görüp üç maymunu oynayan kim varsa artık korkmalı. Çünkü ahını aldıkları insanların sesi daha fazla bastırılamaz. Çünkü devletin kurumları artık daha kararlı ve gözünü karartmış durumda.
Şimdi mesele şu: Bu bataklıktan kim temiz çıkabilecek? Kim, geçmişindeki ilişkilerle yüzleşmeye cesaret edebilecek?
Gazipaşa bu pisliği hak etmiyor. Bu güzel coğrafya, bu iyi insanlar; baskıyla, tehditle, ekonomik esaretle yaşamak zorunda değil. Artık temizlik zamanı. Kimin eli kimin cebinde, kim kimin işini çevirmiş, kim kime dayı demiş… Hepsi ortaya dökülsün.
Çünkü gerçek temizlik, yüzleşmeden geçer.
Ve bu yüzleşme kaçınılmaz olacak…