Nayim ARSLAN


SINAV KAYGISI

SINAV KAYGISI


Kaygı diğer bütün duygular gibi doğal ve işlevsel bir duygudur. Hissettiğimiz duygular hayatta bir işe yarar. Belli bir işlevselliği vardır. Bu kaygı duygusu için de geçerlidir. Kaygının işlevi bireyi tehditlere karşı tetikte tutmaktır. Bu sayede tehdit olarak görülen durumdan kurtulmak için bireyi motive eden, uyanık tutan bir yanı vardır. O nedenle kaygı ile ilgili yaşanılan sıkıntılarda terapi amacı kaygıyı sıfırlamak olmaz. Genellikle işlevini yerine getirecek düzeyde olması hedeflenir. Bu sınav kaygısı için de geçerlidir.

Eğer konu sınav kaygısı ise belirleyici olan yoğunluk ve işlevi bozup bozmamasıdır. Çünkü işlevsel düzeyde kaygı duygusu, motivasyonu ve performansı arttıran bir etkiye sahipken kaygı seviyesi işlev bozucu düzeye yükseldiğinde özellikle bilişsel performans gerektiren sınav gibi konularda potansiyelin altında performans gösterilmesine neden olmaktadır. İşlevi bozan aşırı sınav kaygısı sınavdan önce çalışma davranışını, sınav sırasında dikkati ve performansı, sınavdan sonra da duygu durumu olumsuz etkileyebilmektedir.  Sınav kaygısı ve performans arasındaki ilişkiyi gösteren bir grafik aşağıdaki gibidir.

Bir düzeyde kaygı başarı ve motivasyon için gerekli olduğu için belli bir düzeye kadar kaygının artması motivasyonu ve dikkati arttırdığı için sınav performansını ve akademik başarıyı arttırırken kaygı düzeyi ideal seviyenin üzerine çıkmaya başladığında kaygı arttıkça sınav başarısı ve akademik başarı düşmektedir. Peki ne oluyor da sınav kaygısı işlev bozucu oluyor? İşlevi nasıl bozuyor? 

Sınav, sınava giren birey için ne anlama geliyor? Sınavda başarısız olmanın sonucunda ne olacak? Sınava yeterince hazır mı? Gibi sorulara bireyin verdiği yanıtlar sınavın bir tehdit veya tehlike olarak algılanmasına sebep oluyorsa bireyin hissettiği duyguları, gösterdiği fizyolojik belirtileri ve sergilediği davranışları tehdit durumlarındakilere benzer şekilde olabiliyor. Sınav sırasında kendini tehlikeli bir durumun içinde gibi değerlendiriyor. Bu değerlendirme sonucunda algılanan tehdit ne kadar yüksek, bireyin bu tehdit ile başedebileceğine dair inancı ne kadar düşük ise sınav kaygısı da o kadar yüksek oluyor. Yüksek kaygı karmaşık bilişsel işlemler gerektiren sınav gibi zihinsel performansları düşürüyor. Belki bir örnekle açıklamak yerinde olur. Arabaların yüksek süratla geçtiği bir çevre yolunun emniyet şeridine bir sandalye ve masa koyduğunuzu ve karmaşık bir konuyu anlatan bir kitap okuduğunuzu hayal edin. Arabalar yanınızdan geçerken rüzgarını yüzünüzde hissediyorsunuz. Bazı arabalar korna çalarak sizi uyarıyor. Size henüz bir araba çarpmadı fakat çarptığı an hayatınız söz konusu olacağı için yüksek bir tehdit algılıyorsunuz. Şimdi bu masada okuduğunuz kitaba ne kadar odaklanabilirsiniz? Ne kadar anlayabilirsiniz? Muhtemelen tehdidin büyüklüğü sebebiyle hissettiğiniz kaygıdan dolayı bilişsel performansınız düşecektir. Sınav kaygısı da temel olarak sınavın kendisinin bir tehdit olarak algılanmasından ve sonucunun felaketmiş gibi değerlendirilmesinden kaynaklı bu örneğe benzer bir etki yapıyor. Tabi sınav kaygısında tehdit algısı genellikle gerçekte olandan daha fazla gibi algılanıyor. 

Sınav kaygısı ayrıca bir bozukluk olarak DSM 5’de tanımlanmış olmasa da ülkemizde sınava giren veya çeşitli şekillerde sınanan bireylerin bir bölümü sınav kaygısı ile ilgili sıkıntılar yaşıyor. Bireyler yaşadıkları bu sıkıntı ile ilgili psikiyatristlere, psikolojik danışmanlara ve psikologlara başvuruyorlar. Sınav kaygısı kavramı isim olarak toplumda yeterince tanınırlığa sahip olsa da çocukları sınav kaygısı ile ilgili sıkıntı yaşayan ebevenylere ve bu sıkıntıyı kendisi yaşayan bireylere önemli gördüğüm birkaç konuyu hatırlatmak istiyorum.

* Sınavda bir miktar kaygı hissetmek olağan ve işlevseldir. Bu bir problem değildir. Ancak sınavdan önce veya sınav sırasında potansiyelinizin altında performans göstermenize sebep olacak şekilde işlev bozucu düzeyde bir kaygı yaşıyorsanız bir uzmandan destek almanız gerekir.

* Sınava giren bireylerden bazıları işlevsel düzeyde kaygı yaşarken bazı bireyle işlev bozucu düzeyde kaygı yaşamaktadır. Yaşanan kaygı duygusu sadece sınavın kendisi ile ilgili değildir. Sınavın kendisini değiştirmek mümkün olmasa da sınavın hayatınıza etkisini değiştirmek mümkün olabilir. 

* Sınav kaygısı ile ilgili sıkıntı yaşayan bireylerin sınavın olduğu ayı beklemeden henüz vakit varken profesyonel yardım alması gerekir. Çünkü terapi seansları için zamana ihtiyaç olacaktır. Sınav ayı içerisinde yapılabilecek müdahaleler zaman yönünden daha sınırlı kalacaktır.

* Akademik sınavlar özü itibariyle hangi konuların ne kadar öğrenildiğini ölçen bir ölçme aracıdır. Akademik sınavlar hiç kimsenin ne kadar değerli olduğunu, hayatta ne kadar başarılı olacağını, ne kadar zeki veya yetenekli olduğunu ölçmez. Tanınan, sevilen, model alınan ve başarılı bir hayat yaşadığı düşünülen bir çok yetişkinin geçmişte başarısızlıkları olmuştur. Akademik başarı hayat başarısı değildir.

  • BIST 100

    10643,58%3,14
  • DOLAR

    32,20% -0,22
  • EURO

    34,90% -0,22
  • GRAM ALTIN

    2504,01% 1,55
  • Ç. ALTIN

    3989,88% 1,04
  • Pazar 27.3 ° / 21.2 ° false
  • Pazartesi 28.1 ° / 21 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Salı 29.3 ° / 20.7 ° Güneşli

Antalya

19.05.2024

  • İMSAK 04:02
  • GÜNEŞ 05:39
  • ÖĞLE 12:59
  • İKİNDİ 16:48
  • AKŞAM 20:08
  • YATSI 21:39