Gazipaşa’da, Milli Emlak ve Gazipaşa Tapu Müdürlüğü’nde gerçekleşen yolsuzluk köprüsünün altından daha çok sular akacak… Ama Sessiz Cennet olarak bilinen ilçemizde yaşayan yolsuzluk fırtınası, adaletle sona erecek… İnanıyorum…
Gazipaşa gündemini aşan bu skandalda; “Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma, Rüşvet Almak, Rüşvet Vermek, Resmi Belgede Sahtecilik ve Görevi Kötüye Kullanma” gibi suçların hepsi var.
İlçemizde iki ayrı kurumda gerçekleşen ve tek dosyada birleştirilen bu olaylar, sanıldığından çok ama çok daha büyük…
Olay, şimdiden Gazipaşa sınırlarını aştı, Antalya’yı da geçti… Gazipaşa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan kusursuz operasyonlar, birçok il ve ilçede örnek gösterildi. Aynı konularla ilgili ülkenin dört bir yanından operasyon haberleri duyacak gibiyiz, bunu hissediyorum…
Bakarsınız bu olaylar, yurt dışına da uzanabilir… Hali hazırda ilçemizde yabancı ve gurbetçi vatandaşlara satılan arazilerle ilgili de burnumuza kötü kokular gelmeye başladı… Coğrafi konumu ve tarihi güzellikleriyle, keşfedilmemiş bakir doğasıyla sessiz cennet olarak lanse edilen Gazipaşa’da gerçekleşen yolsuzluklar, bakalım nereye kadar uzanacak?
Yolsuzluk rüzgarı, ülke sınırlarını aşıp uluslararası bir boyuta ulaşır mı? “International Criminal Police Organization yani Uluslararası Kriminal Polis Teşkilatı” bilinen adıyla İNTERPOL; operasyonlara dahil olur mu? Olabilir... Buna hiç ama hiç şaşırmam.
Kim ne yapmış, kim yolsuzluklardan ne kadar para kaldırmış, haksız kazanılan paralar nerede ve nasıl saklanmış, usulsüzlük yapılan araziler ne kadar ve nerede, kaç parselin tapusu iptal edilecek, bu süreçte devlet ne kadar zarara uğratılmış? Hepsi gün yüzüne çıkacak… İnanıyorum, inanıyoruz…
Tabi; Gazipaşa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bu sürecin işleyişine siyasi ve bürokratların engel olmak yerine destek olması elzemdir. Kamu malına çöken, devleti zarara uğratan herkesin yargılanması, büyük bir adım olacaktır. Bu tür olaylarda, adalete olan güvenin sağlanması, ülkemizin hukuk devleti olduğunu hatırlatacaktır.
Siyasi irade, bu tür olayların üstünün kapatılmaması, aksine aydınlatılması ve adaletin yerini bulması için destekleyici bir rol üstlenmelidir. İşleme alınması gereken dosyaların ivedilikle işleme alınması, hukuk sistemimizin etkinliğine güç katacaktır. Gazipaşa’da gerçekleşen bu operasyonların örnek teşkil etmesi, diğer bölgelerde de benzer operasyonların yapılmasına vesile olacaktır…
Toplumsal adalet duygusunun korunması ve geleceğe umutla bakabilmemiz için hepimizin bu tür olayların takipçisi olması gerekir. Gazipaşa’da başlayan bu süreç, belki de ülkemizin diğer bölgelerinde de aynı duyarlılık ve kararlılıkla yürütülecek operasyonların öncüsü olacak, devlet soyulmaktan kurtulacaktır.
Toplum olarak bizlerin de bu sürece destek vermesi ve adaleti savunması, geleceğimize yatırım olacaktır. Gazipaşa’nın ve ülkemizin adını yolsuzluklarla değil, adalet ve doğrulukla anmak için hep birlikte hareket etmeli, bu tür süreçlerin destekçisi olmalıyız.
Son olarak, süreci başından beri titizlikle sürdüren Cumhuriyet Başsavcımız Sayın Tarık Korkmaz’la birlikte dosya kapsamında görev alan diğer cumhuriyet savcılarımız, hakimlerimiz ve kolluk kuvvetlerimizle ilgili iki kelam edip, yazıma son vereceğim…
Cumhuriyet Başsavcımızın üstün gayretleri, cesur ve tarafsız tutumu daha şimdiden sokaklarda konuşulmaya başladı. Başsavcımızın koordinesinde başlatılan operasyonlarda görev alan kolluk kuvvetlerimiz ve sürecin adli boyutunda görev alan diğer savcılarımız ve hakimlerimizin gösterdiği azim ve kararlılık, bana göre bu tür olaylarla ilgili tüm ülkenin geleceğine ışık tuttu…
Bu zor ve karmaşık süreçte, adaletin tesis edilmesi ve kamu malının korunması için ortaya konan çaba, yalnızca Gazipaşa’da değil, tüm ülkede örnek teşkil etti. Başsavcımız ile savcılarımız, hakimlerimiz ve kolluk kuvvetlerimizin bu noktadaki başarıları ve kararlılığı, bizlere adaletin ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha hatırlattı. Yolları açık, başarıları daim olsun…
Kalın sağlıcakla…