Geçtiğimiz günlerde, 15 Temmuz anma programları kapsamında Gazipaşa’daki şehit mezarlıklarının ziyaretine dair bir yazı kaleme almıştım. O yazıda, dikkat çeken bir eksiklik vardı: AK Parti Gazipaşa İlçe Başkanı’nın programda yer almaması.
Eleştirimizin ardından, hemen sonrasında sosyal medya hesaplarında bir ziyaret fotoğrafı paylaşıldı. Fotoğrafın zamanlaması ve içeriği düşündürücüydü. Sanki yazılanları yalanlarcasına, “Ben de oradaydım” demek ister gibi bir paylaşım… Ancak kamuoyu bu tarz görüntülerin ardını sorgulamayı artık öğrendi.
Paylaşıma dikkatlice bakıldığında ilginç bir detay göze çarpıyor: Ne bir kurum müdürü, ne bir daire amiri, ne de bir protokol temsilcisi karede yer alıyor. Bir ilçe başkanı, hele ki iktidar partisinin temsilcisi, bu kadar yalnız mı olur?
Bu sorunun peşine düşünce, daha derin bir tablo çıkıyor karşımıza. Gazipaşa’da AK Parti İlçe Başkanı’nın uzun süredir yerel kurumlarla sağlıklı bir diyalog kuramadığı, birçok kamu yöneticisiyle aralarının açık olduğu yönünde ciddi iddialar var. Görüştüğümüz kaynaklar, çeşitli etkinliklerde ya da resmi toplantılarda yaşanan iletişimsizliklerin, hatta zaman zaman gerilimlerin, AK Parti İlçe Teşkilatı’nın ilçedeki kamu kurumlarından izole bir pozisyona düşmesine neden olduğunu söylüyor.
Bir siyasi partinin ilçe başkanı, sadece partisinin değil, aynı zamanda kamuoyunun da önemli bir temsilcisidir. Halkla, kamu kurumlarıyla, sivil toplumla güçlü ilişkiler kurması, birleştirici bir rol üstlenmesi beklenir. Ancak görünen o ki Gazipaşa’da bu denge bozulmuş durumda. Ve bu da sadece partililerin değil, tüm ilçe halkının kaybına yol açıyor.
Şehit mezarlarında yalnız çekilen bir fotoğraf belki eleştirileri bastırmak için yeterli olabilir. Ama asıl mesele, o mezarların başında neden yalnız kalındığıdır. Sorulması gereken soru budur.
Kamuoyunun ve AK Parti genel merkezinin bu yalnızlığı, bu kopukluğu dikkatle izlemesi gerektiğine inanıyorum. Çünkü ilçeye hizmet; yalnız yürünerek değil, birlikte adım atarak gelir.
