İnsanımızın kaderi için hep birlikte kavga etmek yerine insanımızı bir biriyle kavga eder hale getirdik. Seçime değil savaşa gidiyoruz sanki. Ve bunun seçim değil ölüm kalım mücadelesi olduğu dayatılıyor bize. Sanırsınız bu seçimlerden sonra toplumun yarısı için her şey bitecek.
Oysa hayat, yolunu bulur; kavgalar ve kaygılar hayatı yolundan döndüremez. Sövüp saydığınız adamlar, sevip saydığınız hayatın size bahşedilmiş güzellikleridir....Onlarla yaşanacaktır ve onlarla güzeldir hayat..
Sloganların efendileri hayatımıza bir kez bile dokunamazken sloganlarla tanımlanıp nefretimize maruz kalanlar, hayatımıza dokunur hep, hayatımızın rengi, kokusu ve hikayesidir onlar. Ve hikayemizin geri kalan bölümü istesek de istemesek de onlarla sürecek..
Öyleyse ,gelin seçim sürecini sadece bir seçim süreci olarak yaşayalım ve seçimden sonra hayatımıza kaldığınız yerden ve hikayemizin gerçek ortaklarıyla devam edebilelim...
Ben çok mu iyimserim? haklısınız öyleyim ama kötümser olmak size ne kazandıracak hiç düşündünüz mü?
Savaşanlara düşman gerek ve biz en hayati malzemeyi kendi ellerimizle sunuyoruz onlara farkında mısınız? Düşmanı olmayan asla zafer kazanamaz ve zafer kazanamayan asla muktedir olamaz. Kimse hayatımızın sahibi değil ama öteki deyip ötesine düştüğümüz herkes hayatımızın şahidi. Bize sahip değil şahit gerek .....