Sevgili Gazipaşalılar!
Ülkemiz sağlık açısından zor günler geçiriyor…
Büyük bir devrim olarak sunulan şehir hastaneleri beklenen sonucu vermediği gibi tam bir karmaşaya neden oldu. Halkımız semt hastanelerini geri istemeye başladı.
Şehir hastanelerinin acil servislerinde bile 4 saat, 8 saat beklendiğini söylüyor gidenler.
Manyetik Rezonans (MR) veya başka bir radyolojik görüntüleme için 6 ay, 1 yıla varan sürelerle randevu verildiğini duyuyoruz yakın çevremizden, basından ve TV kanallarından.
Doktor ve hastane çalışanlarına şiddet hiç durmuyor. Doktorlar ve hastane çalışanları bıkmış durumda.
Birçok ilaç eczanelerde bulunamıyor.
“Yenidoğan çetesi” gibi bir olayı yazarken bile tüylerim diken diken oluyor. (Bunları durum saptaması için yazdım)
Bir de bizim Gazipaşa Devlet Hastanemiz var. Hastane deyince ilk akla gelen doktorlar oluyor elbette. O yüzden önce onlarla başlamak ve bir çift laf söylemek istiyorum.
Bir hastanede böyle doktorlar olabilir mi? Bu nasıl doktorluktur?
Bir tanesi bile asık suratlı, az bilgili, ilgisiz olmaz mı hastane doktorlarının?
Hepsi, güler yüzlü, ilgili, bilgili olabilir mi?
Hepsi, anlattığın şikâyetleri dikkat ve ilgiyle dinler mi? Sonra, gereken tetkikler için ilgili birime yollayıp, sonuç çıkınca randevu almadan gelin der mi?
Sonuçları ayrıntısıyla tane tane açıklayıp, ilaçları yazıp, öneriler yapar mı?
Gazipaşa Devlet Hastanesinin doktorları böyle. Her gittiğimde şaşırıyorum doğrusu.
GZPDH’nde, özel hastanelerden daha konforlu tanı ve çözüm üretiliyor olanaklar çerçevesinde.
İlk şaşkınlığımı yaklaşık 3 yıl önce yaşamıştım. PRP (Plateletrichplasma = Trombosit açısından zengin plazma) diye çok amaçlı kullanılan bir tedavi var. Dizlerimden rahatsız olduğum için yılda bir yaptırıyordum geldiğim kentte. Orada bile bazı özel kliniklerde yapıyorlardı, her doktor bilmiyordu. Gazipaşa’ya taşındığımda Alanya, en kötü Antalya’da bir özel klinikte yaptırırım diyordum. Tam anımsamıyorum ama bir kas ağrısı için ilk kez Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon bölümüne gittim. Kas ağrım için gereken tedaviyi öğrenirken ve doktorum fizik tedaviye başlamam gerektiğini anlatırken “Yılda bir de PRP yaptırmam gerekiyor dizime ama Alanya veya Antalya’da bildiğiniz bir hastane veya doktor var mı?” diye sordum. “Ben yapıyorum burada, isterseniz gereken kiti eczaneden alın yapayım hemen” demez mi?
İlk şaşkınlığım olduğu için yazdım. Daha sonra nelere şaşırmadım ki…
Çevremdeki arkadaşlara soruyorum “Acaba ben pozitif biri olduğum için mi öyle görüyorum?” diye. En eleştirel olanı bile büyük nimet diyor. Evet, Gazipaşa Hastanesi ve doktorları büyük nimet…
Gelelim personele…
Onların da doktorlardan eksiği yok, fazlası var hizmet yarışında.
Gazipaşa hastanesi kadar güzel hizmet veren bir hastane için bile bir beyin MR’ına bir hafta, on gün süre verilmesi gayet makul bir süre olmalı. Doktor muayenesi, beyin MR’ı (Süresi zaten 50 dakika), bir saati az geçen bir sürede, MR çekilmiş, bütün işlemler bitmiş olarak hastaneden ayrılınır mı?
Radyoloji biriminde örneğin, bir gün sonraki sabaha randevu vermiş doktor, gidiyorsun birime “Yarın sabah röntgenim var şu saatte ne yapmalıyım? Nasıl gelmeliyim?” diyorsun, söylüyor ve eğer “Hazırsanız şimdi çekebiliriz” diyor “Hazırım” diyorsunuz örneğin “2 numaraya lütfen” diyor. İnanamayıp, 2 numaraya gidiyorsunuz ve röntgeniniz çekiliyor, “Doktorunuza uğrayabilirsiniz röntgeniniz hazır” diyor. “Röntgen çekilince öğleden sonra gelin” dedi diyorum. “Siz yine de kapıdan kafanızı uzatın, röntgenim hazır deyin” diyor. Doktora gidiyorum “Biraz bekleyin” çağırayım diyor. Çağırıyor, tanı sürecim bitiyor ve tedavi sürecine geçiyorum.
İşlem için sırada beklerken bile alışık olmadığımız kadar nazik çağırıyorlar, çağıranın ses tonundan anlıyorsunuz.
Alışık değiliz büyük şehirlerde.
Kan alma ve fizik tedavi birimlerindeki çalışanlar da öyle.
Acil’e gelince, gecenin hangi saatinde olursa olsun, acil doktoru ve çalışanlar bu kadar mı güler yüzlü olur, tanı ve tedavi bu kadar mı hızlı ve doğru olur? Misafir bir arkadaşımın başına geldi, üstelik kalp rahatsızlığı olan ve yıllardır tedavi olan bir hasta. Acile gitmek durumunda kaldık. Çok geçmedi arkadaşımın hastanesinde koyulan tanıyı koyup, doğru tedaviyi önerdiler. Ne zaman ben de gitmek durumunda kalsam, aynı davranışlar.
Gazipaşa hastanesi büyük nimet sevgili Gazipaşalılar.
Bu yazının konusu değil ama aile hekimliği doktor, hemşire ve çalışanlarına değinmeden bu yazıyı bitirmeyeceğim. Sadece iki satır. Onlar da çok bilgili, ilgili, nazik. Aile hekimliğinde çalışan hemşireler ve personel hepsi öyle.
Sanırım “GAZİPAŞA”nın söylediği gibi Türk hekimleri kendilerine emanet edilen canları, ATA’larına yakışır şekilde tedavi ediyorlar.
Gazipaşa’nın, havasında, suyunda, yaylasında, sahilinde bir şeyler var, başka açıklamam yok bunlara. O zaman, hep birlik olup, bozdurmayalım Gazipaşa’nın havasını, suyunu, yaylasını, sahilini.
Bu yazdıklarım benim yaşadıklarım ve gözlemlerim, ancak, GZPDH yönetiminin, doktorlarının, çalışanlarının bana anlatmak istedikleri varsa ve davet ederlerse büyük bir memnuniyetle dinlerim.
Sağlıcakla kalın.