Nayim ARSLAN


ÖĞRENİLMİŞ ÇARESİZLİK

.


Canlılar, bir durum veya olayın sonucunu etkilemek için hiçbir şey yapamayacaklarına inandıklarında hiçbir tepki vermeme, bir eylemde bulunmama eğilimindedir. Bu durum çok eski çağlardan beri böyle olsa da 1960’lı yıllarda M. Seligman ve arkadaşları tarafından “öğrenilmiş çaresizlik” olarak kavramsallaştırılmıştır. 

“Öğrenilmiş çaresizlik birçok şey yapsam da hiçbir şey değişmeyecek” inancına neden olacak bazı başarısızlık deneyimlerinden sonra artık denemekten vazgeçmek olarak tanımlanabilir. Çaresiz olmayı öğrenmek aslında… Bu kavram köpekler üzerinde yapılmış bir deneyle ortaya konulmuştur. Seligman ve arkadaşları bir grup köpek üzerinde yaptıkları deneyde köpeklerin asla kurtulmaları mümkün olmayan bir düzenek tasarlarlar ve köpeklere fiziksel zarar vermeyen ama rahatsız edici düzeyde elektrik şoku verirler. Bu bir süre devam eder. Aynı şoku bir butona basarak durdurma imkanı olan bir başka grup köpeğe de verirler. Bu gruptaki köpekler butona basıp elektriği durdurmayı hızlıca öğrenir. Bazı köpeklere de hiç elektrik vermezler. Sonra köpeklerin hepsi etrafı kısa çitlerle çevrili, üzerinden atlayarak kaçabilecekleri bir başka ortama alınır. Ve tekrar elektrik şoku verilir. Daha önceki ortamda elektrik verilmeyen veya butona basarak elektrikten kurtulma başarısını gösteren köpekler çitten atlayıp kurtulurken ne yaparlarsa yapsınlar elektrikten kurtulma şansı olamayan köpekler çaresizliği öğrendiği için yeni ortamda çitten atlamazlar. Bu deneyle canlıların çaresizliği öğrenip mümkün olan başarıları da gösteremeyeceklerini ortaya koymuştur. 

“Birçok şey yapsam da hiç bir şey değişmeyecek.” Bu inancı geliştirmenin tek yolu insanı bir labirente kapatmak değil elbette. Zaman zaman veya uzun süre kendimizi çaresiz hissettiğimizde mevcut durum karşısında bir etkimizin veya değiştirmek için gücümüzün olmadığına inanılabiliyor. İşte Seligman’ın deneyinde bilim adamı eliyle yapılan ortam değişikliği yaşamın doğal devinimiyle sürekli devam ediyor. Şartlar, durum, çevre, imkanlar, bireyin kendisi sürekli bir değişim içinde. Bireyin kendini çaresiz hissettiği o an veya koşullar yaşamın akışıyla yeniden tasarlanıyor. Gerçekten de hiçbir şey yapmanın mümkün olmadığı ve kabul edip bırakmamız gereken durumlar yaşamın bir parçası olsa da çaresiz olmanın çaresiz olduğuna inanmaktan daha kısa süren veya daha az rastlanan bir şey olduğunu söylemek sanırım yerinde olur. Çaresiz olduğumuza dair inancımız çaresizliğimiz sonlanmış olsa da devam edebiliyor. Adı üstünde inanç… Öyle olup olmadığından emin olmak için sınamadığımız fakat öyle olduğunu varsaydığımız bir kabul durumu. 

Tıpkı deneyde çaresizliği öğrenmiş olan köpeklerde olduğu gibi insan da çaresizliği öğrenebiliyor. Şimdi olanlara eski bildiklerimizi bir kenara bırakarak yeniden bakmayı denemeye değmez mi? Belki de çitlerin boyu daha kısadır. Ya da bacaklarımız daha yükseğe sıçrayabilecek kadar güçlüdür. Önümüzde duran engeli aşabilmek için önce yapamayacağımıza dair inançtan oluşan engeli aşmamız gerekiyordur. Bence denemeye değer.

 

  • BIST 100

    10643,58%3,14
  • DOLAR

    32,20% -0,22
  • EURO

    34,90% -0,22
  • GRAM ALTIN

    2504,01% 1,55
  • Ç. ALTIN

    3989,88% 1,04
  • Pazar 27.3 ° / 21.2 ° false
  • Pazartesi 28.1 ° / 21 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Salı 29.3 ° / 20.7 ° Güneşli

Antalya

19.05.2024

  • İMSAK 04:02
  • GÜNEŞ 05:39
  • ÖĞLE 12:59
  • İKİNDİ 16:48
  • AKŞAM 20:08
  • YATSI 21:39