Dr. Beyza Sargın SARGIN


MEDYAYA YAMUK BAKMAK

Geçen haftaki yazımı okuyanlar bu haftanın konusunun ne olduğu hakkında fikir sahibi. Bir cümleyle özet geçmek gerekirse; medyadaki ekran kirliliğinden bahsetmiştim.


Bu haftaki yazımda sizlere ekran kirliliğinden en az zararla çıkmanın formülünü veriyorum: Medya okuryazarlığı. Boş zamanımızın çoğu televizyon, radyo, gazete, sosyal medya gibi geleneksel ve dijital medya ortamlarında geçiyor. Billboardlar, giydiğimiz tişörtün üzerindeki slogan, alışveriş çantalarındaki yazılar bile birer medya öğesi. Yani “Televizyonu kapattım; Instagram’a, Facebook’a girmedim kurtuldum” gibi bir seçeneğimiz yok maalesef. Her halükarda medyaya maruz kalıyoruz. 

Bu durum tehlikeli mi? diye soracak olursanız, medyada gördüğünüz her şeye inanıyorsanız bir iletişim akademisyeni olarak size vereceğim cevap “Evet” olur. Geçen haftaki yazımda da bahsettiğim üzere medya bir toplumun yapısını yansıtmaz. Çünkü medya kurgusaldır. Kurgusal olmasının en büyük sebebi medyanın bir sektör olmasıdır. Yani medya, ticari kaygılar güderek biz müşterilere ürün satar, biz de tüketiriz. Ortaya da mafyayı, çift eşliliği, kavgayı, cinayeti marifet gibi gösteren bir medya ortamı çıkar. 

 Medya okuryazarlığı uzmanı W. James Potter, yaşadığımız dünyayı gerçek hayat ve medya hayatı olarak ikiye ayırmış. Boşa değil. Size bir örnekle durumu açıklayayım. Yıl 1938. Yer Amerika. Amerika tarihinin neredeyse en büyük kaosuna neden olan bir olay yaşanır. İnsanlar, uzaylı istilasının olduğunu düşünerek panikle sokaklara dökülür. Sebebine gelirsek, o sırada OrsonWelles radyoda “Dünyalar Savaşı” adlı tiyatrosunu seslendirmektedir. Amerika halkı, radyo tiyatrosunu haber bülteni sanıp uzaylı istilasının gerçek olduğunu düşünürler. Sorgusuz sualsiz. Sonrasında bunun bir tiyatro olduğu söylense de birçok kişi bu olayın gerçek olduğuna inanmaya devam eder. İşte bu olay medya okuryazarlığının neden gerekli olduğunun cevabını veriyor. Çünkü farkında olsak da olmasak da, medyanın çok güçlü etkileri söz konusu. 

Özellikle medya okuryazarlığı çocuklar için çok daha önemli. Çünkü çocuklar gerçekle kurguyu ayırt edemezler. Ekran maruziyeti diye çocukların ekranlardan uzak tutulmasının altında da bu neden yatıyor. 1920’lerden itibaren Avrupa’da başlayan sonrasında Amerika’ya yayılan medya okuryazarlığı dersi, sanıyorum bizde hala okullarda seçmeli olarak okutuluyor. Bu ders, çocukların medyaya karşı eleştirel bakış açısı geliştirmesi için veriliyor ve seçmeli değil zorunlu olarak okutulması gerekiyor.

Aslında medya okuryazarlığının bu eleştirel bakış açısı yalnızca çocukları değil, hepimizi ilgilendiriyor. Gerek geleneksel medya, gerekse dijital medyada her karşınıza çıkanın belli kişilerin ideolojisi doğrultusunda çerçevelendiğini, politik söylem içerdiğini, medyanın amacının para kazanmak olduğunu, gerçekleri kurguladığını bilerek ve sorgulayarak yaklaşmak, eleştirel bakış açısı kazanmanızı sağlayacak ve sizi medya okuryazarı yapacaktır. Biz akademisyenler üniversitelerde bu dersi iletişim öğrencilerine veriyoruz fakat toplum olarak medya konusunda hepimizin bilinçlenmesi gerektiğini düşünerek bu hafta bu yazıyı kaleme almak, bildiklerimi naçizane sizinle paylaşmak istedim. 

Lafı uzatmadan okuduğunuz için teşekkür eder, bu yıl içimiz buruk olsa da Ramazan Bayramınızı ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramınızı en içten dileklerimle kutlarım.

 

  • BIST 100

    10643,58%3,14
  • DOLAR

    32,20% -0,22
  • EURO

    34,90% -0,22
  • GRAM ALTIN

    2504,01% 1,55
  • Ç. ALTIN

    3989,88% 1,04
  • Pazar 27.3 ° / 21.2 ° false
  • Pazartesi 28.1 ° / 21 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Salı 29.3 ° / 20.7 ° Güneşli

Antalya

19.05.2024

  • İMSAK 04:02
  • GÜNEŞ 05:39
  • ÖĞLE 12:59
  • İKİNDİ 16:48
  • AKŞAM 20:08
  • YATSI 21:39