Geylani Topaloğlu

Tarih: 20.09.2024 00:49

KURUMLAR ARASINDA AT KOŞTURMA DÖNEMİ

Facebook Twitter Linked-in

    Son dönemde kamusal alanlarda gözlemlenen en büyük problemlerden biri, siyasetin kamu kurumlarına gereğinden fazla müdahale etmesi. Özellikle AK Parti İlçe Yönetimi tarafından yapılan atamalar ve kurumlardaki etkileri, kamu düzenini derinden sarsıyor. Gazipaşa’daki devlet kurumları, siyasetin gölgesi altında hareket eder hale gelmiş durumda. Bu durum, hem işleyişi zayıflatıyor hem de kamu hizmetlerinde verimliliği baltalıyor.
Bir ülkede kamusal düzenin tam teşekküllü sağlanması ve sürdürülebilirliği, kurumların tarafsızlığıyla mümkündür. Eğer kurumlar siyasi otoritelerin etkisi altında çalışmaya zorlanırsa, toplumun her kesimine adil hizmet sunma misyonunu yitirirler. Liyakat ve uzmanlık yerine siyasi yakınlık temelinde yapılan atamalar, kamu hizmetlerinin kalitesini ciddi şekilde düşürür. Kamu kurumlarının siyasetçilerin oyun alanına dönüşmesi, sadece orada çalışanları değil, doğrudan halkı da etkiler. Çünkü bu kurumlar halka hizmet için vardır, siyasi menfaatlere hizmet için değil.
    AK Parti İlçe Yönetimi’nin, birçok kamu kurumunda etkin rol oynadığı ve adeta "at koşturduğu" bir dönemi yaşıyoruz. Bu, kurumlar arası denetimi ve disiplini yok ediyor. İşin ehline verilmediği, liyakatın önemsenmediği bir sistemde, vatandaşların hizmet alma hakkı ihlal ediliyor. Bu da güven kaybına ve toplumun devlete olan inancının zedelenmesine yol açıyor.
    Kamu hizmetleri, siyaset üstü olmalıdır. Kamu kurumlarının verimli çalışması, şeffaf ve adil bir yönetimle mümkündür. Kurumların siyasetçilerin etkisinden arındırılması, demokrasinin ve devletin sağlıklı işlemesi için elzemdir. Siyasetin, kamusal alanlara bu kadar müdahil olduğu bir sistemin sürdürülebilir olması imkansızdır.
Kamu kurumlarının siyaset gölgesinden çıkması, sadece kamusal hizmetlerin daha verimli hale gelmesini değil, aynı zamanda toplumsal barışın da korunmasını sağlayacaktır. Zira, taraflı atamalar ve siyasi müdahaleler toplumda ayrışma yaratmakta, kutuplaşmayı körüklemektedir. Oysa, devletin asli görevi tüm vatandaşlarına eşit ve tarafsız hizmet sunmaktır. Bu da ancak siyasetten arındırılmış, liyakate dayalı bir kamu düzeni ile mümkün olabilir. 

Çözüm Önerileri: Ne Yapılmalı?


1. Liyakat Sistemine Geçiş:
Kamuda etkin bir liyakat sisteminin oluşturulması, siyasetin kurumlardan elini çekmesi için ilk ve en önemli adımdır. Atamalarda kişilerin siyasi görüşlerine, kimlere yakın olduklarına değil, eğitimlerine, yetkinliklerine ve deneyimlerine bakılmalıdır. Böylece hem kamuda verimlilik artacak hem de halkın devlete olan güveni yeniden inşa edilecektir.


2. Şeffaflık İlkesi:
Kamu kurumlarına yapılacak atamaların ve terfilerin şeffaf olması sağlanmalıdır. Bu süreçler, kamuoyunun bilgisine açık hale getirilmeli, adayların yeterlilikleri ve başvuru süreçleri kamuoyuyla paylaşılmalıdır. Şeffaflık, hem siyasi manipülasyonları engelleyecek hem de vatandaşlar arasında fırsat eşitliğini tesis edecektir.


3. Kamu Görevlilerinin Bağımsızlığı:
Kamu görevlileri, siyasi baskılardan bağımsız olarak görev yapmalıdır. Devlet memurlarının görevlerini güvence altına alan düzenlemeler sıkı bir şekilde uygulanmalı ve memurların sadece işlerinde gösterdikleri başarılar temelinde yükselmesi sağlanmalıdır. Siyasi baskı altında çalışan bir memur, tarafsızlığını yitirir ve hizmet kalitesi düşer.


4. Denetim Mekanizmalarının Güçlendirilmesi:
Kamu kurumlarının iç ve dış denetim mekanizmaları daha etkin hale getirilmelidir. Bağımsız denetim kurumları, siyasi baskılara karşı korunaklı olmalı ve kurumların verimli çalışıp çalışmadığını düzenli olarak denetlemelidir. Bu denetimlerin sonuçları, toplumla şeffaf bir şekilde paylaşılmalıdır.


5. Siyasi Sorumluluk:
Siyasetçiler, kamunun hizmet kalitesini ve vatandaş memnuniyetini göz önünde bulundurarak hareket etmelidir. Eğer bir siyasi yönetim, kamu kurumlarında keyfi atamalarla işleyişi bozuyor ve halkın mağduriyetine neden oluyorsa, bu konuda hesap vermek zorundadır. Halkın siyasi yönetimlerden beklentisi, adaletli ve tarafsız bir devlet yönetimidir.


6. Eğitim ve Farkındalık:
Kamu yönetiminde liyakat ve şeffaflık kültürü, sadece devlet politikalarıyla değil, toplumun da bu anlayışa sahip çıkmasıyla güçlenir. Bu nedenle hem vatandaşlar hem de kamu çalışanları, şeffaf ve tarafsız yönetim anlayışının önemi konusunda eğitilmelidir. Eğitim kurumları, medya ve sivil toplum kuruluşları bu sürecin önemli destekçileri olabilir.


Sonuç olarak; kamu hizmetlerinin kalitesini artırmak ve toplumun devlete olan güvenini yeniden inşa etmek için siyasetin kamu kurumlarından elini çekmesi şarttır. AK Parti İlçe Yönetimi başta olmak üzere, tüm siyasi partilerin ve yönetimlerin bu konuda sorumluluk alması gerekmektedir. Kamu kurumları, siyasetin at koşturacağı alanlar değil, toplumun her kesimine eşit hizmet sunacak tarafsız ve bağımsız yapılardır. Liyakat ve şeffaflık üzerine inşa edilen bir sistem, Türkiye’nin demokratik geleceği için hayati önem taşımaktadır.
Kamu düzeninin korunması ve geliştirilmesi, sadece siyasi karar vericilere değil, her bir vatandaşın ortak sorumluluğundadır. Kurumlar arası at koşturma dönemi sona ermeli ve yerini adaletin, liyakatin hüküm sürdüğü bir düzene bırakmalıdır.
Bunlara ek olarak; önümüzdeki süreçte yapılacak olan AK Parti İlçe Kongresi’nde yazımda dikkat çekmek istediğim unsurları hakkıyla uygulayacak bir ilçe başkanının görev alması beklentisi içindeyim...


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —