Yasalara ve kanunlara karşı gelmek için, öyle vatan haini, anarşist olmaya gerek yok. Görüyoruz, duyuyoruz… Vatan hainliği ve anarşistlikle ilgisi olamayan birçok kişi, yasalara ve kanunlara karşı kararlar alıp, başını ağrıtabiliyor.
Malumunuz, konuyu ilçemizde hakkında dava açılan muhtar üzerinden Gazipaşa Muhtarlar Derneği Başkanı Yahya Küçükballı’ya getireceğim. Derneğine üye muhtarları savunmak en büyük hakkın, Sayın Muhtarım… Kamuoyu oluşturup, üzerinizdeki karabulutları dağıtma girişimlerinize de hak veriyorum… Ama sosyal medyadan paylaşım yapıp, gazetecileri hedef alarak, “Haberlerinize Muhtarları Alet Etmeyi Bence Bırakın” demene katılmıyorum…
Bugüne kadar, mahallende ve derneğinde yaptığın çalışmaları memnuniyetle gazetemizin sütunlarına taşıdık, takdir ettik, haberlerinizi kamuoyuna duyurduk. O da yetmedi, mahallende ve komşu mahallelerde yaşadığınız su sorunlarınızın Türkiye Büyük Millet Meclisine taşınmasına bile katkı sağladık. Kısacası siz de biz de görevimizi yaptık… Yarın da yapmaya devam edeceğiz.
Öncelikle Sayın Muhtarım; biz haberlerimize hiçbir muhtarı alet etmiyoruz. Muhtarlar, yaptıkları ve yapmadıklarıyla habere konu oluyorlar. Sosyal medyanda paylaştığın aynı gönderide; “Yıllardır Yürüyen Bir Sistem, Şikayet Üzerine Çökertildi” demişsin. Bu sistem nasıl bir sistem? Sistem nasıl işliyor? Bu sistemi Gazipaşa’da uygulayan kaç tane muhtar var? Ayrıca, “Şikayet Üzerine Çökertildi” dediğin o sistemin; kamu yararına olduğunu söylüyorsun… Yasalara ve kanunlara uygun, kamu yararı olan bir sistem; şikayetle nasıl çökertilir? Herkes bunu merak eder, bunu konuşur oldu… “Senin Çöktü” dediğin bu sistemden ihtiyaç sahibi vatandaştan çok zenginler yararlanıyor. (İnanmazsan gel yanıma)… “Gazipaşa’da Çöktü Dediğin” sistemin kamuyu uğrattığı zarar ne kadar, onu biliyor musun? Herkes evini usulüne göre yapsa hem belediye kazanır hem de devlet…
Sayın Muhtarım! Bizler de sizler gibi kamu yararına çalışan bir basın emekçileriyiz… Valiler, kaymakamlar, polisler, jandarmalar, ormancılar… Daha sayamadığım onlarca kamu görevlisi… Onlar neden böyle riskli işlere imza atmıyor? Onlar neden “Kamu Yararı” deyip, böyle kanunlara göre usulsüz işleri yapmıyor? Hiçbir kamu görevlisi kendisini böyle bir durumda riske atmazken siz muhtarlar neden atıyorsunuz? Neden? Neden? Neden? Çıkıp bana hizmet deme… Hizmet, usulüne göre yapılır…
Yine sosyal medyada paylaştığın yazıda, “Densiz Haberler Yüzünden Vatandaşları Mağdur oluyor” demişsin… Burada mağdur olan vatandaş değil, vatandaşın kanunsuz isteklerine imza atan muhtarlardır. Bu konuyu oturup iyice bir düşünün. Türkiye Cumhuriyeti yasalarla yönetilir. Kamu görevlisi önüne gelen her belgeye “Kamu yararı” diye imza atarsa, ipin ucu iyice kaçar. Sonunda ne yasa kalır, ne kanun ne de devlet…
Sizin mantığınıza göre bakarsak, ormancı; orman arazisini işgal eden köylüye tutanak tutmasın… Köylü ormanda açtığı araziyi eksin, diksin, satsın ekonomiye can versin, ormancı gitsin kamu yararına yapıyor desin(!) Malum, ülkede her şeye zam üstüne zam geliyor. Yediğimiz, içtiğimiz ürünler 3-4 kat zamlandı. Polisimiz, askerimiz; yolda ele geçirdikleri, kaçak sigaraları, kaçak alkolleri, kaçak akaryakıtı, kaçak ürünleri, kaçak ve ucuz olan her şeyi vatandaş ucuza alsın diye kaçakçılara yol versin(!) Adalet kapıya geldiği zaman da; “Kamu Yararına Çalışıyoruz” desinler(!)
E Muhtarım, yapan yapmış bir şeyleri kılıfının adı kamu yararı olmuş… Benim size ve tüm muhtarlara naçizane bir tavsiyem var… Adam, ruhsat almadan 400-500 bin liralık köye ev yaptırmış, o da yetmemiş; o kadar para daha harcayıp bağ-bahçe-sera yapmış, o kadar parayı harcayan adam gidip 30 bin liralık ruhsatı almamış, böyleleri için başınızı ağrıtmaya değmez… Böylelerine atılan imza ne kamu yararı olur ne de hizmet…