İnsanoğlu aslında sadece insan değil her canlı bilmediğinden korkar. Öncelikle şunu söylemeliyiz ki modernite dinden bağımsız ya da dinin mabet ile sınırlandığı bir dünya tasarlamış, bunda da başarılı olmuştur. Bu bağlamda ekonomide kapitalizm, sosyal alanda sekülarizm, hukuki ve siyasal alanda laisizm, bilimsel alanda pozitivizm, Allah-insan, insan-insan, insan-âlem ilişkilerine yön veren günümüz dünyasının ana dinamiklerdir. Bu sistemli yapı bir taraftan dinin alanını daraltırken diğer taraftan da kendisine din üzerinden meşruiyet de sağlayabilmektedir. Böyle bir ortamda dinin sınırladığı çerçeve içinde ekonomik etkinliklerde bulunmak isteyen bir dindarın Müslüman’ı bağlayan değerlerden bağımsız şekilde hareket edebilen rakipleri karşısında ciddi zorluklara sahip olduğunu söylemek güç değildir. Mesela bir tarafta günümüzdeki faizin Kur’ân ve sünnetin yasakladığı faiz olmadığını savunan Müslüman bir çevre varken diğer taraftan faizsiz işlem yapmak üzere kurulan mesela katılım bankalarını faizli bankalardan farklı görmeyen bir dindar kitle de bulunmaktadır. Diğer taraftan sermayesini banka ve finans kurumlarından uzak tutup kendi özel imkânları ile atıl vaziyette koruma altında tutan tasarrufçu bir kesimin varlığını da bilmeyen yoktur. Böyle bir ortamda hedef kitlenin Dini inançlarını sömüren bir sisteme yol açmıştır. Televizyon reklamlarında helal kesim helal üretim diyerek reklamlar yaparak insanların dini duygularını sömüren rekabet sistemini çökerten bir sistem ortaya çıkmıştır.
Bir hayvanın helal kesimini anlamak zor değildir. Besmele ile hayvanın acı çekmeden kesilmesi helal kesimdir. Ancak sanayi üretimi yapan kesimhanelerde böyle bir durumun söz konusu olması mümkün değildir.
Sadece insanların duygularını sömürmek için helal kesim helal üretim demek nedir ki, bu şekilde reklam vermek diğer firmaların emekleri çalmak değil midir?
Günümüzde yapılan dolandırıcılık olaylarının birçoğu insanların Dini ve Milli duygularını kullanarak yapılmaktadır.
İktidar ve muhalefetin meclise acil olarak bir kanun teklifi vermesi ve gerekli kanuni düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.