Güç; bir davranışı, kitleyi zorla egemenlerin kendi istediği yöne doğru baskı yoluyla kabul ettirme kabiliyetidir. Gücün kabul ettirilmesi, hissettirilmesi illaki baskı kurmakla değil meşruiyet tuzağıyla, kendi meşru alanı dışına çıkarak kitleleri istedikleri yöne doğru yığma çabasındandır. Bireyin aklı kitle psikolojisi içinde kolay manipüle edildiği için ve kitlenin içine çekilen bireyin kendi iradesinin önemsiz olup bu toplumsal yapı birlikte sadece liderin ağzına bakarak suç ortaklığını paylaşmaktadır.
Günümüz dünyasının artan iletişim olanakları bu kitleselleşmeyi bir ölçüde toplumsal muhalefetin daha fazla kullandığı, baskılara dirençli, erdemli bir yapıyla statik olan muhalefet enerjisini daha dinamik toplumsal mücadeleye doğru sürüklemesi gerekmektedir. Muhalif görünümlü, sınırları çizilmiş, yaptıkları her eleştirinin içine muhalefeti de katan, gücün arkasına çöreklenmiş, güç ile düşünceleri örtüşmese bile herkesi aynı kefeye koyan insanlar bu mücadelenin sonunda kendi toplumsal konumlarını kaybetmek zorundadır.
Otoriter güç her zaman şiddete dayalı değil geleneklere, feodal yapıya, yasalara bazen de karizmatik lidere(!) dayanır. Bu toplumsal düzen içerisinde gücün merkeziyetçi rolü açıktır. Ülkemizde Siyaset ve bürokrasinin toplumsal yaşamımız üzerindeki baskısı, insanlar üzerindeki gücü önemli ve düşündürücüdür. Bizim şimdilerde yaşamış olduğumuz kriz kendi güç zehirlenmelerini anlayamayan ve bunu otoritesini yönetme becerisini kaybettikçe sürekli arttırmaya çabalayan yöneticilerin koltuklarında kalma çabasından, güçlerini kaybetmeme uğraşı içinde oldukları açıktır. Fakat egemenlerin toplumsal rızayı kaybettiklerini anlayamadıkları, amaçlarının artık yönetmek değil hükmetmek olduğu bir süreci yaşamaktadırlar.
Basit bir eleştiriyi bile tutuklamayla çözmeye çalışan bir hükümet devlet üzerindeki bazı becerilerini kaybetmiş demektir. Bu sürdürülebilir bir durum olmaktan çıkıp ülkenin gerisinde kalmış, ülkenin birikimini sömüren, enerjisini tüketen yapıdan bir an önce kurtulmanın yolları meşru zeminde aranmalıdır.
