Sağlıklı beslenme konu edildiğinde hemen hepimizin aklımıza Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO) gelir. İşte GDO hakkında bilmeniz gerekenler…
GDO NEDİR?
Geleneksel olarak üretilen ve tüketilen belli başlı tarımsal ürünlerden mısır, soya, kanola, pirinç ve pamuk bitkilerinin doğal olarak sahip olduğu genler, bu ürünlerin şeklini, rengini, dokusunu, tadını olduğu kadar besin değerini, dayanıklılığını ve verim gücünü de belirler. Bu ürünlerin besleyici değerlerinin zenginleştirilmesi, dış etkenlere dayanıklı olmaları ve daha yüksek verim alınması hedeflenerek bitkilerin belli özelliklerini belirleyen genetik yapılarında değişiklik yapılır. Bu tür bitkilere de “Genetiği Değiştirilmiş Organizma” denir.
ÜLKEMİZİN GDO POLİTİKASI VE MEVZUATI NEDİR?
Ülkemiz de AB'de olduğu gibi GDO konusunda ihtiyatlı yaklaşma prensibini benimsemişlerdir.
GDO'lu ürünlerle ilgili işlemler; 26 Eylül 2010 tarihinde yürürlüğe giren "Biyogüvenlik Kanunu" ve yine aynı tarihte yürürlüğe giren "Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerine Dair Yönetmelik" hükümlerine göre yürütülmektedir.
Biyogüvenlik Kanunu kapsamına giren ürünler ile ilgili olarak; GDO ve ürünlerinin onay alınmaksızın piyasaya sürülmesi, Kurul kararlarına aykırı olarak kullanılması veya kullandırılması, Kurul tarafından piyasaya sürme kapsamında belirlenen amaç ve alan dışında kullanımı, bebek mamaları ve bebek formülleri, devam mamaları ve devam formülleri ile bebek ve küçük çocuk ek besinlerinde kullanılması ve genetiği değiştirilmiş bitki ve hayvanların üretimi yasaktır.
GDO konusunda AB'de bebekler için bile yasaklama yokken, mevzuatımız en hassas tüketici grubu olması nedeniyle bebeklerin ihtiyati tedbir kapsamında mutlaka koruma altına alınmasını öngörmüştür.
Biyogüvenlik Kanunu kapsamında, GDO ve ürünleri ile ilgili yapılan başvuruların değerlendirilmesi ve GDO ile ilgili bazı görevlerin yürütülmesi için "Biyogüvenlik Kurulu" oluşturulmuştur. Biyogüvenlik Kurulu, GDO veya ürünlerine ilişkin yapılan bir başvuru hakkında bilimsel esaslara göre yapılan risk değerlendirmesi ve sosyo-ekonomik değerlendirme sonuçlarına göre karar vermektedir.
ÜLKEMİZDE GDO'LU GIDALAR VAR MIDIR?
Biyogüvenlik Kurulu tarafından sadece yem amaçlı kullanım için hali hazırda onaylı 3 adet soya geni ve 14 adet mısır geni bulunmakta olup gıda amaçlı olarak onay verilmiş bir gen bulunmamaktadır. Bu amaçla gıda amaçlı GDO'lu ürün ithaline de izin verilmemektedir.
GDO’nun Sağlığa Zararları
• Yapılan birçok hayvan çalışması, GD besinlerle ilgili kısırlık, bağışıklık problemleri, hızlı yaşlanma, insülin salgılanmasında ve sindirim siteminde farklılıklar içeren ciddi sağlık problemlerinin olduğunu göstermiştir.
• Bitkilerde yeni genlerin aktarılması, yeni alerjilerin oluşmasına veya şüpheli bireylerde alerjik reaksiyonlara sebep olabilir. GDO’lu soya fasulyesinin alerjen bileşeninin geleneksel olarak yetiştirilmiş soya fasulyesine göre 7 kat fazla olduğu ve geleneksel olarak yetiştirilen soya fasülyesinde rastlanmayan yeni alerjenlere rastlandığı saptanmıştır.
• GDO’lu yemler, hayvanlarda antibiyotik direncini artırır, antibiyotiklerin etkisini azaltır.
• GDO ekim tarlalarında kullanılan yabani ot ilaçları, memeliler için toksik etki ve insanlarda hormonal dengeyi bozma riski taşıyor.