Evet, Gazipaşa Sanayi Sitesi’nden bahsediyorum. Hani şu “bir gün genişletiriz” diye yıllardır konuşulup bir türlü adım atılamayan, artık dükkân bulmanın öküzün altında buzağı bulmaktan zor hale geldiği sanayi sitesinden. Bugün Gazipaşa’da sanayide yer kiralamak bir mucizeye dönüştü; satın almak deseniz, neredeyse hayal. Hele hele genç bir usta iseniz, işinizi büyütmek ya da yeni bir atölye açmak istiyorsanız, önce bir dua okuyacaksınız, sonra yıllarca sıra bekleyeceksiniz.
Gazipaşa, sıradan bir ilçe değil. Antalya gibi bir dünya kentinin parçası, Antalya, Konya ve Mersin’nin kavşak noktası. Bir yanda havalimanı, bir yanda marina… Bu altyapı hangi ilçede var? Ama buna rağmen Organize Sanayi Bölgesi (OSB) hâlâ hayal.
Sanayiye nefes, genç ustalara umut lazım ama her gün bir gencimiz “Abi dükkân bulamıyorum, mecburen işi bırakacağım” diyor. Bu söz, bir sanayicinin hayallerinin yıkıldığı an demek. Üretenin önünü açmak bu kadar mı zor? Ülkemiz kalkınacaksa, bu genç ustalarla kalkınacak. İşte bu yüzden Gazipaşa’da yeni bir Organize Sanayi Bölgesi kurulması, artık bir ihtiyaç değil, mecburiyettir.
Yetkililer, bu sese kulak verin artık! Sanayi Sitesi doldu taştı. Artık arabayı tamir etmek için bile boşluk bulamıyorsun. Sanayici yer bulamıyor ama sorun da çözülmüyor. Belediye, Kaymakamlık, Antalya Ticaret Odası, milletvekilleri, bakanlıklar… Bu çağrıyı duymalı. Gazipaşa’ya OSB kazandırmak, siyaset üstü bir meseledir. Bu konuda herkesin elini değil, gövdesini taşın altına koyması gerekiyor. Hele helehükümete bu konuda çok büyük bir görev düşüyor. Çünkü OSB demek, istihdam demek, üretim demek, ihracat demek… Yani Türkiye’nin kalkınma hedeflerinin tam da özü.
Kamuoyu uyanmalı! Gazipaşa halkı, esnafı, sanayicisi, genç girişimcisi… Artık susmamalı. Bu mesele sadece birkaç esnafın değil, ilçenin tamamının meselesidir. Biz sahip çıkmazsak, kimse gelip bizim için OSB kurmaz. Bugün konuşmazsak, yarın çok geç olabilir.
Unutmayın: Bir kentin gelişmişliği AVM sayısıyla değil, sanayisinin gücüyle ölçülür.
Gazipaşa, turizmle, tarımla olduğu kadar sanayiyle de büyümeli. Gençlerin elinden matkabı, kaynak makinesini, torna tezgâhını almak değil; onlara yeni atölyeler sunmak zorundayız. Bu hem ahlaki bir sorumluluk, hem de ekonomik bir zorunluluktur.
Ve son söz…
Gazipaşa’ya OSB yakışır!
Bu çağrımızı duymayan kalmasın.
Gazipaşa büyüyor ama sanayisi daralıyor.
Şimdi değilse, ne zaman?