Dr. Beyza Sargın SARGIN

Tarih: 02.05.2023 15:02

Gazipaşa’nın Trafik Çilesi

Facebook Twitter Linked-in

Son yıllarda hem ülke dışından hem de ülkenin farklı şehirlerinden yaşanan düzensiz göç, araç yoğunluğunu artırarak kelimenin tam anlamıyla Gazipaşa’daki trafik sorununu çileye dönüştürdü. Bu çile, yaz mevsiminde turizm hareketlenince hepimiz için kelimenin tam anlamıyla işkenceye dönüşecek. 

Trafiği işkenceye dönüştürmeden trafik sorununu çözmek elbette mümkün. Öncelikle bu meselenin özü kent planlamasında başlıyor. Bölgenin durumu gözetilerek ileride oluşabilecek trafik yoğunluğu, araç sayısı, trafik akışı gibi birçok faktörün öngörülmesi, trafik sorununun yaşanmaması için alınması gereken ilk önlemler. Eğri oturup doğru konuşmak lazım, kimse Gazipaşa ve çevre bölgelerde bu kadar düzensiz göçün olacağını kestiremezdi. 

Kent planlamasını bu saatten sonra değiştiremiyorsak trafik sorununu çözmenin başka yolları da var tabi ki. Şahsım adına fark ettiğim en büyük sorun trafik ışıklarının senkronizasyonu. Yani ilk ışıkta yeşilde geçebiliyorken diğer ışıkta da yeşilde geçebilmeliyiz ki yoğunluk yaşanmasın. Fakat maalesef ışıklar senkron değil. Böylece trafik ışıklarında müthiş bir yığılma meydana geliyor. Teknoloji günden güne gelişirken teknolojinin nimetlerinden yararlanarak doğru yapılan senkronizasyonla trafik sorunu büyük ölçüde rahatlayacaktır. 

Diğer bir sorun -ki bu da ilki kadar önemli- herkesin her yere şahsi araçlarıyla gitmesi. Şahsi araç elbette bir nimet, büyük bir konfor, hatta bazıları için zenginlik göstergesi. Yalnız herkesin kendi aracıyla trafiğe çıkması demek hem maddi açıdan bir külfet hem de hava kirliliğinin, stresin, gürültünün nedeni. Dikkat ediyorum da turizm ve havaalanının olduğu bu kadar önemli bir bölgede yeteri kadar toplu taşıma aracı yok. Maalesef sefer sayısı da yetersiz. Bu yüzden toplu taşımada büyük sıkıntıya neden oluyor.Bisiklet yollarının artırılması, toplu taşıma araçlarına yatırım yapılması ki özellikle metro veya tramvay gibi raylı sistemlere yatırım yapılması hem ulaşım hızlı hale getirerek zamandan tasarruf sağlayacak hem de trafiği önemli ölçüde rahatlatacaktır.

Bir ülkenin gelişmişliği trafikteki araç sayısının fazlalığıyla değil, ekolojik dengeye ne kadar az zarar verdiğiyle ölçülür. Bir araç 100 kilometrede ortalama yakıt türüne bağlı olarak ortalama 70 ila 90 kilogram karbon salınımına neden oluyor. Düşünsenize trafikteki araç yoğunluğunun çevreye verdiği korkunç zararı… Gelişmiş ülkeler karbon salınımını azaltmak adına toplu taşımaya, bisiklet yollarına veya elektrikli araçlara yatırım yapıyor, teknolojilerini bu doğrultuda geliştiriyor ve vatandaşlarını alternatif seçeneklere teşvik ediyor. Çünkü yaşadığımız dünya tek ve ona sahip çıkmak bizim elimizde.

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —