Harbiden Gazipaşa’nın kaymakamı kim? Devlet tarafından ilçemize atanan mülki idare amiri mi, yoksa hükümet partisi tarafından atama ile görevlendirilen ilçe başkanları ile yöneticileri mi?
Yazımda böyle bir başlık kullanmam yazıya böyle bir giriş yapmam, görevini hakkıyla yapan kaymakamları rahatsız etmesin, lakin ilçenin kaymakamı gibi hareket eden AKP’nin ilçe başkanlarının ve yöneticilerinin bu tutumuna seyirci kalan her kaymakam, yazımdan istediği kadar gocunabilir...
Kaymakam kimdir, görevi nedir?
Kaymakam, Türkiye'de ilçenin en üst düzey mülki idare amiridir ve İçişleri Bakanlığı tarafından atanır. Kaymakamlar, ilçelerde valinin temsilcisi olarak görev yapar ve valilikten gelen talimatları yerine getirirler.
Kaymakamların görevlerini kısa başlıklar halinde size açıklayayım:
1. İlçeyi yönetmek,
2. Devlet Kurumlarını Koordinasyonu sağlamak,
3. Yasa ve Yönetmelikleri Uygulamak,
4. Halkın Sorunlarını Çözmek,
5. Kamu Düzeni ve Güvenliği Sağlamak,
6. Yerel Yönetimleri Denetlemek,
Kısacası kaymakamların, AKP’nin ilçe başkanlarının ağzından çıkan lafa bakmakla yükümlü oldukları bir görevleri yok...
Kaymakamlar, bu görevlerini yerine getirirken, kamu yararını gözetmek ve hukukun üstünlüğüne bağlı kalmak zorundadırlar. Görev süreleri boyunca tarafsız ve adil bir yönetim anlayışını benimsemeleri beklenir. Ancak Gazipaşa’da görev yapan bazı kaymakamların bu görev ve tanıma kısmen uymadıklarına hepimiz şahit olmuşuzdur.
Öncelikle neden böyle bir yazı kaleme aldım, bunu açıklayayım. Gazipaşa’da AKP’nin ilçe başkanları ve yöneticileri, kaymakamlıklara bağlı olan kamu kurumlarında at koşturuyor. İlçede görev yapan ve nüfuzları altına almayı başardıkları kaymakamlara diş geçiren bu zatlar, kaymakama bağlı olan kurum amirleri ve müdürleri istedikleri gibi sürüp, görevden alıyorlar…
Kimseye eyvallah etmeyen işinin hakkını yapan memurlar ve müdürler sırf AKP’nin başkanları ve yöneticileri istedi diye yerinden yurdundan ediliyor. İşini kötüye kullanan ve sırf ilçe başkanına yakın olan bazı müdürler ise, sürülmelerine rağmen bir süre sonra yine Gazipaşa’daki koltuklarına yeniden kuruluyor...
AKP’lilerin boyunduruğunda olan kaymakamlar ise kendine bağlı olan kurumların müdürlerin ve personellerin hakkını korumaktan bile acizler...
Umarım ilçemize yeni gelen Kaymakam, bazı kaymakamların yaptığı yanlışları yapmaz ve siyaset uğruna hedef gösterilen altlarına sahip çıkar...
Gazipaşa’da olan biten bu olaylar, demokrasi ve hukukun üstünlüğüne, liyakate olan inancımızı ciddi şekilde sarsıyor. AKP’nin ilçe başkanları ve yöneticileri, kamu kurumlarını ve kaymakamlıkları adeta bir satranç tahtası gibi kullanarak, halkın çıkarlarını hiçe sayan bir yönetim anlayışı sergiliyor.
Kaymakamlıklara yani devlete, yani hükümete bağlı kamu kurumlarında yaşanan bu müdahaleler, devletin bağımsızlığı ve tarafsızlığına doğrudan darbe vuruyor. Bu durum, sadece kamu görevlilerinin bağımsız çalışmasını engellemekle kalmıyor; aynı zamanda, kamu kurumlarının halk için değil, belli bir siyasi görüşün çıkarları doğrultusunda hareket ettiği izlenimini de güçlendiriyor.
Bizler, Gazipaşa’daki bazı kaymakamların, AKP’li ilçe başkanlarının ve yöneticilerin etkisi altına girmesi ve onların talimatları doğrultusunda hareket etmesine de şahit olduk... Kimlerin kimlerle nerede çekirdek çitlediğini çok iyi biliyoruz. AKP’nin ilçe başkanlarının boyunduruğunun altına giren kaymakamlar, kamu görevlileri arasındaki liyakat ve adalet duygusunu yok ediyor. Bu tür müdahaleler, devletin temel ilkelerinden olan eşitlik ve tarafsızlık prensiplerini zedeliyor ve toplumun devlete olan güvenini sarsıyor.
Bu konuyla ilgili olarak şunu sormak gerekiyor: Devletin kurumları kimlerin hizmetinde olmalı? Siyasi iktidarın mı, yoksa halkın mı? Gazipaşa’da yaşanan bu adaletsizlik, sadece bir ilçe meselesi olmaktan öte, ülke genelinde giderek yaygınlaşan bir sorunun da yansımasıdır. Devletin kamu kurumları, hiçbir siyasi baskının altında kalmadan, halkın ihtiyaçlarına göre hareket etmelidir.
Gazipaşa’daki bu duruma acilen müdahale edilmeli, kamu kurumlarında liyakat ve adalet yeniden tesis edilmelidir. Aksi takdirde, devletin tarafsızlığına ve adaletine olan güvenin tekrar kazanılması çok zor olacaktır. Halkın devlete olan inancı ve güveni, bu tür haksız uygulamalar karşısında daha fazla yara almamalıdır. Devletin, tüm vatandaşlarına eşit mesafede duran bir yönetim anlayışını benimsemesi ve uygulaması gerekiyor.
Unutulmamalıdır ki, devletin gücü, adalet ve hukukla sınırlıdır; aksi takdirde, bu güç bir zorbalığa dönüşür. Gazipaşa’daki yetkililer, bir an önce bu yanlıştan dönmeli ve halkın çıkarlarını gözeten, adaletli bir yönetim anlayışını benimsemelidir.
“Yok biz bu durumdan memnunuz. İl ve ilçe başkanlarımız kurumlarda at koşturup; müdüre, amire, memura her şekilde karışabilir, kurumlarda her torpili işletebilir” diyorsa Devlet Baba, bir gün kaymakamlık makamlarını kaldırırsa da şaşırmam.
Gerçi kime neyi anlatıyoruz? Devleti devlete şikayet ediyoruz. Sonuçta balık baştan kokar.
Kalın sağlıcakla...
