Türkiye’de Atatürk’e, onun devrimlerine ve Cumhuriyet’in temel değerlerine yönelik eleştiriler ve saldırılar belirli çevreler tarafından yıllarca devam ettirildi.
Atatürk’ün ülkeye kazandırdığı modernleşme adımları, laiklik ilkesi, hukuk ve eğitim reformları gibi köklü değişimler, Türkiye’nin çağdaş bir ulus-devlet olarak ayakta kalmasını sağladı. Ancak bu değişimlerden rahatsız olan veya farklı siyasi ya da ideolojik hedefleri bulunan kesimler, Atatürk ve onun devrimlerine karşı durmaktan geri kalmadı.
Atatürk ve Cumhuriyet devrimlerine yönelik tepkilerin en somut örneklerinden biri, 1925 yılında gerçekleşen Şeyh Said İsyanı’ydı… Bu isyan, Cumhuriyet’in ilanından sadece iki yıl sonra ortaya çıkmış ve Türkiye’nin yeni kurduğu laik, modern devlet yapısına karşı ciddi bir tehdit oluşturmuştu…
Tıpkı 99 yıl öncesinde olduğu gibi Atatürk’e, onun devrimlerine ve Cumhuriyet’in temel değerlerine yönelik saldırılar, Şeyh Said’in “Fikir Torunları” tarafından bugün de devam ettirildi.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla Gazipaşa Hükümet Konağı’na asılan 2 poster, büyük bir skandala yol açtı. Atatürk’ü küçümsemeye çalışanlar, onun gösterdiği yolda yürümeyi beceremeyenler, Atatürk’ü küçümseme derdine düştü.
Nasıl mı yaptılar? Devlet kurumunun binasına Türk bayrağı ile Cumhuriyeti kuran Mustafa Kemal Atatürk posterini, ülkeyi Cumhuriyet rejiminden “Başkanlık Sistemi”ne geçiren Recep Tayyip Erdoğan’ın posterinden daha küçük asarak gerçekleştirdiler bu eylemi… Birçoğumuzun dikkatini çekmedi ama böyle bir algı oluşturmak isteyip, büyük bir skandala yol açtılar…
İşte böyle bir olay yaşandı, Cumhuriyet’in 101’inci yıldönümünde, hem de Gazipaşa’da…
Kim yaptı, Nasıl yaptı? Bunun derdine düşmeliyiz. İlçe Kaymakamı’nın bilgisi var mıydı? Bu da sorulması gereken ayrı bir soru…
Kaymakam Beyi tanımam… Gelmişini de geçmişini de siyasi görüşünü de bilmem… Ama söyleyeyim: Kaymakam Bey, “O posterlerden haberim yok” diyemez diye düşünüyorum… Nasıl bu ilçe onun kontrolündeyse, makamında oturduğu o bina da onun kontrolünde… Asılandan da indirilenden de haberi vardır… Haberi vardır elbet ama o an ne düşündü bilemem.
Ama Ankara’dakilerin bu tarz bürokratları sevdiklerini iyi biliriz, tam not verirler.
Bu arada; Kaymakamlık makamında görev yapan Menzilcileri ve diğer tarikatlara gönül verenleri es geçmeyelim… O kurumun içinde Menzilcisi de var diğer tarikatlara gönül veren Atatürk düşmanları da var…
Onlara “Durun” diyen bir Kaymakam gelmedi Gazipaşa’ya… Hepsi aynı frekansta, buna ne demeli? Her şey birike birike böyle sonuçlar doğurdu işte… Birileri dur demedikçe, birileri kudurdu, cesaretlendi… Hal böyle olunca art niyet arıyorum…
Bu olayı yapan, yaptıran, göz yuman kim varsa; şunu iyi bilsin: Adını bizzat Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten alan, bizzat Atatürk’ün kendi ismini verdiği Gazipaşa, bu tür ayak oyunlarına fırsat vermez… Atatürk’e düşmanlık yapanı barındırmaz bu ilçe…
Amaç neydi burada? Atatürk’ü iki posterle kıyaslayıp küçük göstermek mi? Sizin aklınız bu kadar mı çalışıyor? Atatürk’ün büyüklüğünü anlayamayan sizler, gölgede yaşayanlarsınız… Siz küçük düşünenler, o gölgeyi aşamayanlar, o ışığı asla yargılayamazsınız…
Gazi Mustafa Kemal’in büyüklüğü evrensel bir büyüklüktür… Hele ki; Atatürk’ün büyüklüğü, afişlerin boyutlarıyla küçültülecek kadar basit değildir; onun adı, dünya milletinin yüreğine kazınmıştır, ne küçülür ne silinir.
O’nun fikirleri ve mirası, yalnızca şekilcilik ve basit hesaplarla onu gölgelemeye çalışanların ötesinde bir derinliğe sahiptir. Unutulmamalıdır ki; boyut küçültmek, akıl küçüklüğünü gizlemeye yetmez.
Koskoca Gazipaşa Hükümet Konağı’na böyle iki poster asıp, Atatürk düşmanlığını milletin gözüne sokan ve algı yaptığını düşünen kim ise; kaymakamı, amiri, memuru bu duruma göz yumduysa bu ilçeden tayinini isteyip, gitmelidir…
Gazipaşa Menzilcilerin at koşturacağı Adıyaman değildir… Gazipaşa, Atatürk düşmanlığı yapılacak tarikat dergahı hiç ama hiç değildir… Aklınızı başınıza devşirin; bu ilçeye, bu ülkeye yakışan tavırlar takının…
Gazipaşa’nın kırmızıçizgilerine el sürmeyin, Gazi Paşa’nın emanetlerine de ihanet etmeyin… Yine söylüyorum: Bu skandalın altında imzası bulunan “Şeyh Said düşünceliler” artık üzerlerine düşen görevi yapsın ve yaşamayı hakketmediği Gazi Paşa’nın emaneti Gazipaşa’yı terk etsin…
Son olarak;
ATATÜRK; karalamaya çalışıldıkça daha çok iz bırakan, küçük görüldükçe daha çok büyüyen bir “Dünya Lideri”dir…
Kalın sağlıcakla…