Sevgili Gazipaşalılar, şaşırdınız değil mi, 106 yaşında olan Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı 38 yaşında olur mu? Dediniz. Size bambaşka bir sınıflandırma yapacağım; o zaman anlaşılacak:
0 yaş: Selanik’te doğdu. (Ali Rıza Efendi ve Zübeyde Hanım’ın oğlu olarak)
7 yaş: Babasını kaybetti. Annesi Zübeyde Hanım ile dayısının çiftliğine taşındı.
10 yaş: Selanik’teki Şemsi Efendi Mektebi’ne gitti (Modern eğitim veren özel bir okul)
12 yaş: Selanik Askeri Rüştiyesi’ne girdi: Matematik öğretmeni Mustafa Sabri Bey, ona “Kemal” adını ekledi.
15 yaş: Manastır Askeri İdadisi: Tarih ve edebiyata ilgisi arttı; Namık Kemal’in fikirlerinden etkilendi.
18 yaş: İstanbul Harp Okulu’na başladı.
21 yaş: Harp Akademisi: Kurmay sınıfına geçti; askeri strateji ve siyasetle ilgilendi.
24 yaş: Kurmay yüzbaşı olarak mezun oldu: Şam’daki 5. Ordu’ya atandı.
26 yaş: Manastır’a tayin: 3. Ordu’ya atandı. İttihat ve Terakki ile temas kurdu.
28 yaş: 31 Mart İsyanı’nı bastırdı. Hareket Ordusu’nda kurmay subay olarak İstanbul’a geldi.
30 yaş: Trablusgarp Savaşı: İtalyan işgaline karşı gönüllü olarak Libya’da savaştı; Tobruk ve Derne de başarılar kazandı.
31 yaş: Balkan Savaşları: Çatalca’da ve Bolayır’da savaştı.
34 yaş: Çanakkale Zaferi: 19. Tümen komutanı olarak Anafartalar Kahramanı unvanını aldı.
35 yaş: Generalliğe yükseldi: Muş ve Bitlis’i Ruslardan geri aldı.
38 yaş: Samsun’a çıkış: 9. Ordu Müfettişi olarak Anadolu’ya geçti…
Sevgili Gazipaşalılar, hani deriz ya gencecik ölenlerimiz için “o artık hep o yaşta”, benim için 19 Mayıs’lar hep 38 yaşında (o ruha sahip).
Aslında yazım burada bitti ama sanki bu “yaşa göre” Mustafa Kemal Atatürk kronolojisine devam et, nereden çıktı bu? Dediğinizi duyar gibiyim.
39 yaş: TBMM’nin açılışı;
40 yaş: Sakarya Meydan Muharebesi,
41 yaş: Büyük Taarruz, Dumlupınar’da Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nin kazanılması;
42 yaş: Cumhuriyetin ilanı, İlk Cumhurbaşkanı seçilmesi; Lozan antlaşması;
43 yaş: Halifeliğin Kaldırılması, Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile eğitimin birleştirilmesi;
44 yaş: Devrimler yılı: Şapka Kanunu, Tekke ve Zaviyelerin Kapatılması, Takvim ve Saat sisteminde değişiklik,
47 yaş: Harf Devrimi;
50 yaş: Türk Tarih Kurumu’nun kuruluşu;
51 yaş: Türk Dil Kurumu’nun kuruluşu, 53 yaş: Soyadı Kanunu: TBMM, “Atatürk” soyadını verdi.
54 yaş: Kadınlara seçme-seçilme hakkı; 56 yaş: Hatay’ın bağımsızlığı için mücadele.
57 yaş: Dolmabahçe Sarayı’nda ölümü. Milletine adanmış bir yaşam. Mucizeler, mucizeler…
Konuşmalarımızda zaman zaman Atatürk’ün mucizelerinden hayranlıkla söz eder ve o yaşta bunu nasıl yapabildiğine şaşırırız öyle değil mi? Kafamda, Mustafa Kemal Atatürk’ün yaşa göre bir kronolojisini hazırlamak ertelenmiş bir düşünce olarak hep bekliyordu.
Geçenlerde Gazipaşa Anadolu Lisesi’nin bilim fuarına davet edildim. Gitmeyenlere söylüyorum, gidip görülmeliydi, öğrencilerle konuşulmalıydı. Sonradan ilgi gördü mü bilmiyorum ama ben oradayken Gazipaşalılar tarafından pek ilgi yoktu. Kaç yaş grubundaki öğrencilerin bu projeleri yaptığını sordum: 14-18 yaş grubu lise öğrencileri imiş. Hemen her tür gençlik etkinliğinde veya bir olayla karşılaştığımda düşündüğüm bir soru yine düşüncelerimde yankılandı “Mustafa Kemal, o yaşlarda ne yapıyordu acaba?”
Gençler bugünleri bayramla kutlasınlar diye ömrünü verdi Ulu Önderimiz. Tarihi gün/ay/yıl kronolojisi ile öğrenmek çok önemli biliyorum ama gençlerle konuşurken, Ar-Ge yolunda attıkları bilimsel yolculuklarının ilk adımlarında, onların heyecanla projelerini anlatışları karşısında, tarihi olayları kronoloji ile anlamaya çalışmak bir anda bana yavan geldi nedense. Beynimin derinliklerinde duran Mustafa Kemal Atatürk’ün yaşa göre kronolojisini çıkarmanın vakti geldi diye düşündüm.
Sevgili Gazipaşalılar, projelerini sunan veya çevremde gözlemlediğim bu pırıl pırıl gençler, 20 yıl içinde bir daha umarım yaşamayız ama yeniden, Samsun’a çıkabilir gibi geldi bana.
Bu gençleri ve yaptıklarını ihmal mi ediyoruz acaba? Projelerinden de söz edecektim ama vazgeçtim. Niye benden duyasınız. İçinizden bu yılın öğrencilerinden af dileyin; gelecek yıl için kendinize söz verin ve mutlaka bilim fuarlarına gidin, gençlerle konuşun, bilgi alın. Onlara destek olun.
Gelecek yılın gençleri şimdiden hazırlanıyor bilesiniz, sizleri de bekliyor olacaklar.