18 uygulamasının ardından suların bir türlü durulmadığı Yeni Mahalle’de, bazı ada ve parsellerde hukuka aykırı işlem yapıldığı gerekçesiyle mahkeme tarafından yürütmeyi durdurma kararı verildi.
Gazipaşa Belediyesi tarafından Yeni Mahalle’de yapılan 18. Madde uygulamasının yankıları devam ediyor. Yapılan uygulamadan rahatsız olan yüzlerce kişi, arazilerinin farklı noktalara kaydırılmasına tepki gösterirken, belediyenin artık parsellere biçtiği fiyat tartışma konusu olmuştu. Suların bir türlü durulmadığı Yeni Mahalle’de, yeni gelişmeler yaşandı. Vatandaşları ve belediyeyi karşı karşıya getiren 18 uygulamasıyla ilgili bazı ada ve parsellerde hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle mahkeme tarafından yürütmeyi durdurma kararı verildi.
38 ADA, 19 VE 20 PARSELLERDE YÜRÜTME DURDURULDU
Yeni Mahalle’de yaşayan ve mülkiyeti Hüseyin S. isimli vatandaşa ait olan 138 ada, 19 ve 20 parsellerde yapılan 18 uygulamasının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle taşınmaz sahibinin talebi üzerine yürütmeyi durdurma davası açıldı. Antalya İdare Mahkemesinde görülen duruşma sonucunda 138 ada, 19 ve 20 parsellerde yapılan 18 uygulaması hakkında hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle yürütmeyi durdurma kararı verildi.
“BİRÇOK VATANDAŞ MAĞDUR EDİLMİŞTİR”
Yaşanan gelişmeler hakkında açıklama yapan Hüseyin S.’nin avukatı Yağmur Burçin Sayın, Yeni Mahalle’de hukuka aykırı şekilde uygulama yapıldığını ve bu uygulamanın durdurulabileceğini insanlara göstermek istediğini dile getirdi. Aynı şekilde müvekkilinin taşınmazlarında da hukuka aykırı şekilde işlem yapıldığını ileri süren Av. Yağmur Burçin Sayın, “Yeni Mahalle, 138 ada, 19-20 parselde müvekkilime ait taşınmaz bulunmaktadır. Ancak imar uygulaması yapılmasına ilişkin Belediye Encümeninin arsa ve arazi düzenleme parselasyon işlemine dair kararının iptali açıkça hukuka aykırı olması sebebiyle Antalya İdare Mahkemesine yürütmeyi durdurma talepli dava açtım. Bilinmesi gerekir ki bu konu çok tekniktir. Ve burada hissesi olan birçok vatandaş mağdur edilmiştir. Benim müvekkilime yani vatandaşa hem başka imar adasından hem de eş değer taşımayan yerler için tahsis gerçekleştirmiştir. Burada belediyenin vatandaşı mağduriyeti varken kendi kazancıda bulunmaktadır. Bu durum hukuka aykırı bir karardır” dedi.
“YÜRÜTMENİN DURDURULMASINI İSTEDİM”
Kanun ve yönetmelikler hakkında da bilgi veren Av. Yağmur Burçin Sayın açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “İmar Kanunu’nun 18. Maddesi kapsamında yapılan uygulamalarda aynı yerden parsel verme zorunluluğu; Arsa ve Arazi Düzenlemeleri Hakkında Yönetmeliğin 17. Maddesine göre; düzenlemeyle oluşacak imar parsellerinin mümkün mertebe aynı yerdeki veya yakınındaki parsellere tahsisi sağlanır. Düzenleme Ortaklık Payı (DOP) kesintisinden sonra geriye kalan alan için fiili, hukuki ve teknik zorunluluk yok ise, aynı yerde oluşan parsele tahsis yapılması gerekir. Düzenlemeye alınan taşınmazın özellikle ticari vasıfta olması ve idarenin aynı ve eş değerde başka parsellerinde bulunduğunu dikkate almaması hukuka aykırıdır. İdarenin yol ve park uygulaması için müvekkilin (vatandaşın) parsellerini 4 ayrı adaya ayırmasından teknik hiç bir zorunluluk yoktur. Bizim 4 ayrı ada, başka vatandaşın belki daha fazlası. Dolayısıyla yürütmenin durdurulmasını istedim.
“YAPILAN UYGULAMA HUKUKA AYKIRI”
Dava konusu; Yeni Mahalle, (eski) 138 ada 19 ve 20 parsel sayılı taşınmazları kapsayan alanda imar uygulaması yapılmadan önce imar planına dayalı olarak kadastral parsellerden ihdasen oluşan parsellerin DOP hesabında kullanıldığı ve DOP oranının yasal sınırın altında olduğu, düzenleme sınırının imar mevzuatına uygun geçirildiği ve parselasyon planının dayanak imar planına uygun olduğu anlaşılmakta ise de; dağıtım açısından uyuşmazlık incelendiğinde, kadastral parselin 15 metrelik yola cepheli olmasına rağmen dağıtımın 10 metrelik yola cepheli olacak şekilde yapıldığı, bu itibarla eşdeğer olmadığı ve ayrıca çok hisseli ve uzak bir alandan dağıtımın yapıldığı görüldüğünden yapılan dağıtım işleminin Arsa ve Arazi Düzenlemeleri Hakkında Yönetmeliğinde belirtilen dağıtım ilkelerine uygun olmadığı anlaşılmakla dava konusu edilen parseller yönüyle imar uygulamasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.
BELEDİYENİN İTİRAZ HAKKI BULUNUYOR
Diğer yandan, dava konusu imar uygulamasının yukarıda açıklanan ve hukuka aykırı bulunan kısmının uygulanması halinde; davacının mülkiyet hakkını doğrudan ilgilendiren dava konusu imar uygulamasının dağıtım ve tescil işlemlerini ilgilendirmesi ve bu itibarla yeni sonuçlar doğuracak olması karşısında davacı açısından telafisi güç ve imkansız zararlar doğuracağı açıktır. Açıklanan nedenlerle; dava konusu işlemlerin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararlar doğabileceğinden 2577 Sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca teminat alınmaksızın dava konusu işlemin yürütmesinin durdurulmasına, kararın tebliğini izleyen günden itibaren (7) gün içerisinde Konya Bölge İdare Mahkemesi'ne itiraz yolu açık olmak üzere, 13 Eylül 2022 Perşembe günü oybirliğiyle karar verildi.”