GAZİPAŞA’DA küçükbaş hayvan yetiştiriciliği yapan çobanların oğlak mesaisi devam ediyor. Çobanlar, aralık sonu ve ocak ayı başında doğum yapmaya başlayan keçilerine ve oğlaklarına özenle bakıyor.
Küçükbaş hayvancılığın yaygın olarak yapıldığı Toros dağlarında oğlak ve kuzu doğumları nedeniyle besicilerin mesaisi arttı. Gazipaşa’nın Göçük Mahallesi’nde küçükbaş hayvan yetiştiriciliği yapan besiciler, soğuk hava ve yaban hayatına göğüs gererek yeni doğum yapan hayvanları için gece gündüz demeden mesai harcıyor. 200’ün üzerinde küçükbaş hayvanı bulunan 45 yaşındaki besici İbrahim Öztürk de, yeni doğan oğlaklarına özenle bakıyor. Toroslar’ın eteklerinde hayvanlarını otlatan Öztürk, ağıldan doğaya bıraktığı keçilerini bir an olsun yalnız bırakmıyor. Dağda doğum yapan keçilerini oğlaklarıyla birlikte kucaklarında ağıla taşıyan Öztürk, yeri geldiğinde hastalanan ve üşüyen oğlaklarını yaşadığı evde ısıttığını dile getiriyor.
“KEÇİLERİMİZİN DOĞUMLARI DEVAM EDİYOR”
Oğlak doğumlarının aralık sonu ve ocak ayı başında başladığını söyleyen Öztürk, 200 küçükbaş hayvana bakıyor. 30 yılı aşkın süredir çobanlık yaptığını ifade eden Öztürk, “Keçilerimizin doğumları devam ediyor. Her yıl aralık sonu ve ocak ayı başında başlayan doğumlar mart ayında da devam ediyor. Şu anda 70-80 civarında doğum gerçekleşti” dedi.
“OĞLAKLARA ÇOCUK GİBİ BAKIYORUZ”
Her gün ağılda bulunan keçileri otlatmak için dağa götürdüğünü belirten Öztürk, “Doğumların çoğu dağda gerçekleşiyor. Doğum yapan keçi oğlağının başından ayrılmıyor. Keçimizi ve oğlağımızı doğum yaptığı yerden alıp, ağıla geri getiriyoruz. Yeri geldiğinde doğumu kendimiz yaptırıyoruz. Hem bizler, hem de köpeklerimiz hayvanların başında ayrılmıyor. Özelikle sürüde bulunan köpeklerimiz, yaban hayvanlarına karşı keçi ve oğlağını korumak için keçinin başında bekliyor. Hastalanan ve üşüyen oğlakları da evimize götürüp çocuk gibi bakıyoruz” diye konuştu.
“GEÇİMİMİ HAYVANCILIKTAN SAĞLIYORUM”
Geçimini her gün gözü gibi baktığı keçilerden sağladığını belirten Öztürk, “30 yılı aşkındır çobanlık yapıyorum. Geçimimi hayvancılıktan sağlıyorum. Doğum yapan keçilerimizin erkek oğlaklarını bir sonraki yıl, kurbanlık çebiç ve teke olarak satıyoruz. Dişi olanları da sürümüzde damızlık olarak tutuyoruz” şeklinde konuştu.