KONUTLARDA AŞIRI YÜK TEHLİKESİ

Tat, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “SON dönemde Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından 2025 yılında yürürlüğe girmesi planlanan ve konut aboneleri için yıllık elektrik tüketim limitini 5 bin kilovatsaat (kWh) seviyesine düşürmeyi amaçlayan düzenleme, milyonlarca haneyi doğrudan etkileyecek bir uygulamaya işaret etmektedir. Bu düzenleme, elektrik faturaları üzerinde ağır bir yük oluşturacak, vatandaşların yaşam maliyetlerini radikal bir biçimde artıracak ve enerji erişimini, toplumun büyük bir kesimi için erişilmesi zor bir hale getirecektir. 

Günümüzde enerjiye erişim, temel insan haklarından biri olarak kabul edilmekte, elektrik enerjisinin ucuz, sürekli ve kaliteli bir biçimde sağlanması gereken bir kamu hizmeti olduğu tüm dünyada kabul görmektedir. Ancak söz konusu limit düşürülmesi hayata geçerse, tüketimi aylık 417 kWh’ın üzerinde olan milyonlarca hane, sanayi kuruluşlarıyla aynı kategoride değerlendirilerek yüksek fatura ödemeye zorlanacaktır. Bu durum, sıradan vatandaşların enerjiye erişimini büyük ölçüde kısıtlayacak, zaten yüksek yaşam maliyetleri karşısında zorlanan halkı daha da zor bir durumda bırakacaktır. 

Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) olarak yıllardır, dört kişilik bir ailenin asgari yaşam standartlarını sağlamak için aylık 230 kWh elektrik enerjisi tüketiminin yeterli olduğunu belirtiyoruz. EPDK da hesaplamaları kolaylaştırmak amacıyla bu tüketim miktarını aylık 240 kWh (günlük 8 kWh) olarak kabul etmektedir. Halihazırda vatandaşların aylık 240 kWh (günlük 8 kWh) üzerindeki tüketimi yüksek birim fiyattan değerlendirilmektedir. Bu nedenle, ikinci bir kademe getirilmesi kabul edilebilir değildir. 

Özellikle sıradan tüketicilerin yaşadığı konutlara verilecek elektrik hizmetinin bedelinin önceden bilinmemesi kabul edilemez. Herhangi bir lokantada dahi menü fiyatları kapıda ilan edilirken, vatandaşlarımızın enerji maliyetlerinin her ay spot piyasa koşullarına göre değişmesi hakkaniyetsiz bir durum yaratacaktır. Gelirlerini artırma ya da maliyetlerini başkasına aktarma şansı olmayan vatandaşlarımızın, piyasa şartlarına göre yüksek maliyetlere mahkûm edilmesi kabul edilemez. 

EMO olarak, tüketicilerin haklarını korumak amacıyla gerekli yasal süreci başlatacağımızı ve böylesine adil olmayan bir düzenlemeye karşı tüm yasal yolları kullanacağımızı kamuoyuyla paylaşıyoruz. Vatandaşlarımızı da tüketici haklarını koruma konusunda bilinçlenmeye ve bu sürece destek olmaya davet ediyoruz.”