.
1-31 EKİM Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı dolayısıyla İlçe Sağlık Müdürlüğü ekipleri, Gazipaşa’da düzenlenen ‘Çekirdeksiz Nar ve Tropikal Meyve Festivali’nde maket üzerinde kadınlara yönelik “Kendi Kendine Meme Muayenesi “eğitimi verecek.
Gazipaşa İlçe Sağlık Müdürlüğü, 1-31 Ekim Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı etkinlikleri kapsamında farkındalık çalışmalarını sürdürüyor. Gazipaşa’da 27,28 ve 29 Ekim tarihlerinde düzenlenecek olan ‘Çekirdeksiz Nar ve Tropikal Meyve Festivali’nde İlçe Sağlık Müdürlüğü personellerince “Kendi Kendine Meme Muayenesi” eğitimi verilecek. Kadınlara yönelik verilen eğitimde maket üzerinde meme protezi kullanılarak uygulamalı bir şekilde meme muayenesi öğretilecek.
“EN SIK ÖLÜME NEDEN OLAN KANSER TÜRÜ”
İlçe Sağlık Müdürü Dr. Eşşe Çelik, Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı dolayısıyla açıklama yaptığı açıklamada meme kanserinin dünyada ve ülkemizde kadınlarda en sık görülen ve aynı zamanda en sık ölüme neden olan kanser türü olduğunu kaydetti. Meme kanserinin meme dokusunda yer alan hücrelerin kontrolsüz şekilde çoğalması sonucu ortaya çıktığını dile getiren Çelik, “Ülkemizde toplum tabanlı kanser taramalarına tüm illerimizde Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM) kurularak başlanmış, akabinde bu tarama programlarına Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) ve Sağlıklı Hayat Merkezleri (SHM) dahil edilmiştir” dedi.
RİSK FAKTÖRLERİ
Çelik, meme kanserinde yaşam şekliyle ilişkili, değiştirilebilir risk faktörlerini şu şekilde sıraladı:
• Sedanter/hareketsiz bir yaşam sürmek,
• Fazla kilolu ya da şişman (obez) olmak (özellikle menapozdan sonra 5kg.dan fazla kilo almak),
• Sigara içmek,
• Hiç doğum yapmamış olmak,
• Otuz beş yaşından sonra anne olmak,
• Hiç bebek emzirmemiş olmak,
• Menopoz sonrası iki yıldan uzun süreyle, hormon ilacı kullanmak (HRT),
• Alkol kullanmak.
• Meme kanserinde değiştirilemeyecek risk faktörleri ise şunlardır:
• Kadın olmak: Kadınlarda erkeklerden 100 kat daha fazla meme kanseri görülmektedir.
• Yaş almak: Yaş arttıkça meme kanseri riski artmaktadır (40 yaş ve üzerinde).
• Belirli genlere sahip olmak (BRCA1, BRCA2)
• Ailede meme kanseri öyküsünün olması: Birinci derece akrabalarda (anne, kız kardeş, kız çocuk)
• Kişinin bir memesinde kanser olması: Bu durum diğer memede ve aynı memenin diğer bölgelerinde kanser görülme riskini arttırmaktadır.
• Yoğun meme dokusuna sahip olmak
• Memede bazı iyi huylu oluşumların (fibroadenom gibi) olması
• Erken adet (menarş) görmeye başlamak (12 yaşından önce)
• Geç menapoza girmek (55 yaşından sonra)
• Göğüs kafesi bölgesine radyoterapi almış olmak
MEME KANSERİ’NİN BELİRTİLERİ
Meme kanserinin en sık rastlanan belirtisinin memede ağrısız, zamanla büyüyen bir yumrunun (kitlenin) ele gelmesi, hissedilmesi olduğunu söyleyen Çelik, ele yumru gelse de gelmese de başka belirtilerin de görülebileceğini vurgulayarak, belirtileri şöyle sıraladı:
• Bir memenin tamamının veya bir kısmının şişmesi (belirgin bir yumru hissedilmese bile)
• Memede ya da meme ucunda ağrı
• Meme derisinde kaşıntı ve yanmayla belirgin yangısal durum (ekzema, mayasıl)
• Meme ucunda çekilmeler
• Memede portakal kabuğu görünümü
• Meme derisinde tahriş
• Tek taraflı meme ucunda akıntı (özellikle kanlı akıntı)
• Memenin bir kısmında veya tümünde şişlik, memede şekil değişikliği
• Meme ya da meme ucu derisinde kızarıklık, kabuklaşma, kalınlaşma
• Koltuk altında yumru (kitle), bazen memede yumru hissedilmeden önce, kanser koltuk altında veya köprücük kemiğinin etrafında şişme veya yumruya neden olabilir.
ERKEN TANI ÖNEMLİ
Çelik, meme kanserinin ilerlemesinin önüne geçmekte düzenli kontrolün etkisinin çok büyük olduğunu söyleyerek şöyle devam etti: “Meme kanserine erken dönemde tanı konması, tedavide başarıya ulaşma ve sağ kalım süresini artırmaktadır. Bu nedenle 40-69 yaş aralığında tüm kadınlara 2 yılda bir mamografi çektirmesi önerilmektedir. Kendi kendine meme muayenesi kadının evinde tek başına rahatlıkla her an uygulayabileceği bir muayene yöntemidir. Kadınlar 20 yaşından sonra her ay kendi kendine meme muayenesi yapmalıdır. Bu muayene sırasında ayna karşısına geçilerek her iki memenin görüntüsünün simetrik olup olmadığına bakılır. Meme başı ve derisinde çökme veya çekilme, deride kızarıklık ve ödem varlığı incelenir. Klinik meme muayenesinde ise 40 yaşından itibaren yılda bir kez de doktora meme muayenesi için gidilmelidir. Eğer birinci derece yakınlarında meme kanseri tanısı alan kişi varsa, bu muayeneler, kanser tanısı alan akrabanın tanı aldığı yaştan beş yıl öncesinden başlamalıdır.” >Vildan RENDE