Gazipaşa’nın Yakacık ve Anamur’un Anıtlı mahallelerini içene alan Kaledran’da, arkeolojik sit alanını da kapsayan yaklaşık 100 hektarlık ormanlık alan, mermer ocağı yapılması karşılığında devlet eliyle özel bir şirkete verilmişti. Yaşanan gelişmelerle birlikte harekete geçen bölge halkı ve sivil toplum kuruluşu (STK) temsilcileri, mermer ocağı için verilen "ÇED Gerekli Değildir" kararının iptali ve yürütmenin durdurulması için dava açmıştı.
MERMER OCAĞINDA KEŞİF YAPILACAK
Mersin 1. İdare Mahkemesi’nde görülen davadan bölge halkını umutlandıran bir karar çıktı. Mersin’de 1 Ağustos’ta görülen davada, Mersin Nöbetçi İdare Mahkemesi'nce Kaledran’da faaliyet gösteren mermer ocağında keşif yapılması ve ocağın bilirkişilerce incelenmesine karar verildi. Yaşanan gelişmeyle umutlanan bölge halkı ve davacılar, yapılacak keşfin ardından mahkememin vereceği yürütmenin durdurulması kararını dört gözle bekliyor.
“TAMAMI DEVLET ORMANI”
Davacılar tarafından hazırlanan metinde; Anıtlı ve Çamlıpınar köylerinin sınırında açılacak olan mermer ocağı işletmesine ait ruhsat sahasının tamamının devlet ormanı olduğuna dikkat çekildi. Ormanlık alan içerisinde kızılçam ve meşe ağaçlarının yanı sıra, endemik türler ile koruma altındaki delice zeytin ağaçları ve nesli tükenme tehlikesi altındaki dağ keçisi ile oklu kirpi gibi birçok canlı türünün yaşadığına vurgu yapıldı.
“GEN KORUMA ALANI’NI ZARAR GÖRECEK”
Mermer ocağı işletilmeye başlayınca ortaya çıkacak toz nedeniyle tarım, arıcılık, hayvancılık gibi faaliyetlerin zarar göreceğine değinilen metinde, ruhsat sahasına oldukça yakın olan biyolojik çeşitliliğin korunması amacıyla ayrılan Anıtlı’daki Gen Koruma Alanı’nın da büyük zarar göreceğine de dikkat çekildi. ÇED ve ruhsat sahasına en fazla 200-300 metre uzaklıkta, köylülere ait zeytinlikler, avokado ve badem bahçeleri, evler olduğu belirtildi. Yine, ruhsat sahası içinde kalan Asarkaya mevkiinde 1. Derecede Arkeolojik Sit Alanı bulunduğuna vurgu yapıldı.
“GAYRI SIHHİ MÜESSESE RUHSATI ALINMADI”
Mermer ocağı faaliyeti sırasında ortaya çıkacak tozu engellemek için kullanılacak suyun, su kaynaklarına zarar vereceği savunuldu. ÇED raporunun bölgenin özellikleri yeterince incelemeksizin hazırlandığına değinilen metinde, “Mermer ocağı işletmek gayrı sıhhi bir is olduğu halde, mermer ocağı işletecek firma tarafından gayrı sıhhi müessese ruhsatı alınmadığı, Anayasaya, Çevre Kanununa, ÇED Yönetmeliğine ve sair mevzuat hükümlerine aykırı olduğu ileri sürülerek iptali ve yürütmenin durdurulması istenilmektedir” ifadelerine yer verildi.