Gazipaşa Belediyesince 170 milyona satılan araziye konulan SGK haczi, Başkan Yılmaz’ın yönetim zafiyetini ortaya koydu. Başkan, bu kritik gelişmeyi belediye avukatlarından değil, gazetemizden öğrendiğini itiraf ederken, haciz olayı belediyedeki ihmalkarlığın ve başıboşluğun somut bir örneği oldu.
GAZİPAŞA Belediye Başkanı Mehmet Ali Yılmaz, geçtiğimiz hafta Alanya’da katıldığı bir sosyal medya programında, belediyenin yönetim zafiyetini ortaya koyan haberlerimize yönelik, ithamlarda bulundu. Başkan Yılmaz, Aydıncık Mahallesi’ndeki 145 ada 1 parselde yer alan 17 dönümlük araziye SGK tarafından koyulan haciz işlemini gazetemizden öğrendiğini belirterek, konudan belediyenin kadrolu avukatının dahi haberi olmadığını itiraf etti.
BAŞIBOŞLUK ÖRNEĞİ
SGK’nın, Gazipaşa Belediyesi’ne ait araziye, 63 milyon 55 bin TL’lik borç nedeniyle haciz koyması, belediyenin içler acısı yönetim anlayışını açıkça ortaya koydu. Ancak Yılmaz, bu ciddi olayın sorumluluğunu üstlenmek yerine gazetemizi hedef aldı ve bizleri “Çukur Gazeteciliği” yapmakla suçladı. Gerçek şu ki, SGK’nın haciz işlemi gibi önemli bir hukuki gelişme, ne yazık ki belediyenin kadrolu avukatı tarafından dahi bilinmiyordu. Hukuki işlerdeki bu ihmalkarlık, Gazipaşa Belediyesi’ndeki başıboşluğun ve yönetim zafiyetinin en somut örneğini ortaya koydu.
EKİBİ YETERSİZ, YOL GÖSTERENİ YOK
Başkan Yılmaz’ın, bir belediye başkanı olarak böylesine önemli bir gelişmeden habersiz olması ve gece saatlerinde paylaşılan gazetemizin birinci sayfasından konuyu öğrenmesi, yalnızca kendi yönetim anlayışını değil, aynı zamanda ekibinin yetersizliğini de gözler önüne serdi. Gazipaşa halkı, Başkan Yılmaz’ın göreve geldiği 2019 yılından bu yana, yönetimdeki eksikliklerden, ekibinin yetersizliğinden ve ilçeyi ileriye taşıyacak projelerin yokluğundan şikayetçiydi.
ÇUKUR GAZETECİLİĞİ DEĞİL ÇUKUR BELEDİYECİLİĞİ
Başkan Yılmaz, eleştirilere kulak tıkayarak, bir sorun çözme yeteneği sergilemek yerine, eksiklerini ortaya koyan gazetemizi her zaman hedef almayı tercih etti. “Çukur Gazeteciliği” yapmadığımızı en iyi kendisi bilen Başkan Yılmaz; düzeltmeye, yenilemeye gücünün yetmediği yollardaki çukurları yamayla kapatmayı, yani “Çukur Belediyeciliği” yapmayı en iyi şekilde sürdürdü.
BELEDİYE BÜTÇESİNE GELİR GETİREN İŞLETMELERLE SORUN YAŞANIYOR
Öte yandan Mehmet Ali Yılmaz yönetimindeki Gazipaşa Belediyesi; ilçe ekonomisine katkı sağlayan ve belediye bütçesine gelir getiren işletmelerle ciddi sorunlar yaşıyor. Gazipaşa halkı, belediyenin gelir getirici tesislerini nasıl kaybettiğini ve bu kayıpların ilçeye yansıyan olumsuz etkilerini yakından gözlemliyor. Barco Balanco ve Akçıl Kafe örneği, Gazipaşa Belediyesi’nin üretim odaklı bir yönetim anlayışından tamamen uzaklaşarak, tüketim ve kısa vadeli çözümlerle yönetildiğinin en açık göstergesi haline geldi.
ÜRETEN DEĞİL SATAN BELEDİYE
Belediyenin, Gazipaşa’nın kaynaklarını geliştirmek ve taşınmazlarını korumak yerine, bu kaynakları elden çıkarmayı tercih etmesi, ilçede hayal kırıklığı yaratmaya devam etti. Gazipaşa halkı, üretken, şeffaf ve uzun vadeli planlamalara dayalı bir yönetim anlayışını hak ederken, mevcut tablo, bu beklentilerin karşılanmaktan çok uzak olduğunu ortaya koydu.
KAYNAKLAR BİTİNCE NE OLACAK?
Belediyecilikte, “Tüketmek değil üretmek, günü kurtarmak değil, geleceği inşa etmek” anlayışından uzaklaşan Gazipaşa Belediyesi, bu temel prensipleri göz ardı ederek halkın güvenini ve ilçenin kaynaklarını kaybetmeye devam ediyor. Satarak borç ödeyen, ve mali disiplini sağladığını ilerini süren Başkan Yılmaz’ın, belediye kaynaklarını bitirdikten sonra ne yapacağı şimdiden merak konusu olmaya başladı.
ŞAKŞAKLAMA GAZETECİLİĞİ
Gazipaşa Belediye Başkanı Mehmet Ali Yılmaz’ın yönetim zaafları ve kamu kaynaklarının heba edilmesiyle ilgili haberlerimize karşı sergilediği tahammülsüzlük bir yana, ilçede “Şakşaklama Gazeteciliği” yaparak gerçekleri örtbas etmeyi seçen bazı basın mensuplarının varlığı da dikkat çekiyor. Böyleleri, SGK haczine uğramış arazileri haber yapmaktan kaçınarak, yalnızca Başkan Yılmaz’ı destekleyen bir propaganda mekanizması haline geldi. Gazipaşa Belediyesi’nin borçları, gelir kayıpları ve yönetim zafiyetleri ortadayken, halk bu gerçekleri öğrenmek yerine, “Şükür Gazeteciliği” yapanlar yüzünden algı oyunlarıyla karşı karşıya bırakılıyor. Gerçek gazetecilik, halkın sorunlarını dile getirirken, “Şükür Gazeteciliği” sadece koltuk sevdalılarını pohpohlamakla meşgul oluyor.