Budak, iktidarın seçime yakın Anayasa Mahkemesi ve Danıştay tarafından daha önce iptal edilen zeytinliklerde madencilik, limanlara özelleştirmede süre uzatımı ve kamu çalışanları sendikalarında baraj uygulaması gibi düzenlemeleri bir torba kanuna koyarak, bütçe görüşmeleri esnasında Sanayi Komisyonu’na getirmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi. Budak, “ Daha önce Anayasa Mahkemesi ve Danıştay tarafından iptal edilen düzenlemelerde ısrar, hukuk devleti ile bağdaşmıyor. Neredeyse tüm maddelerinde Anayasaya aykırılık sorunu olan bir torba kanuna, gece yarısı verilen bir korsan önerge ile tek bir milletvekilinin imzasıyla 2022 bütçesinde 279,5 milyar lira olan borçlanma limitini, 200 milyar lira artırıyorlar. Açıklamalardan anlıyoruz ki borçlanma yapılmış, yasa sonradan Meclise geliyor. Minare çoktan çalınmış, kılıfını TBMM’ye diktiriyorlar. Halkın cebinden bir gece yarısı önergesi ile 200 milyar lira daha alınmış oldu” diye konuştu.
“ÖNERGE İLE EK BORÇLANMA KANUNA AYKIRI”
Budak, zeytinlikleri madencilik faaliyetine açan düzenlemenin Komisyonda geri çekilmesinin yeterli olmadığını, TBMM Genel Kurulunun Anayasaya aykırılıklarla dolu torba kanun teklifini görüşmeyi reddetmesi gerektiğini söyledi. Komisyonda kabul edilen teklifin Genel Kurul görüşmelerine 20 Aralık Salı günü başlanacağını söyleyen Budak, şöyle konuştu: “Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun hazinenin borçlanmasına yönelik temel usul ve esasları belirliyor. Kanunun 5’inci maddesine göre, borçlanma limiti değiştirilemez. Ancak önce Hazine ve Maliye Bakanı yüzde 5 artırabilir, daha sonra da Cumhurbaşkanı Kararı ile bir yüzde 5 daha artırılabilir. 2022 bütçesinde, sene başında borçlanma limiti 279,5 milyar lira belirlendi. Daha sonra bunu Bakan Nebati yüzde 5 artırarak kullandı. Bütçedeki delik o kadar büyüdü ki, kanuni olan yüzde 5 Cumhurbaşkanı Kararı ile borçlanma artırımı deliği kapatmaya yetmeyecekti. Şimdi bu deliği 200 milyar lira ek borçlanma yetkisi alarak kapatmak istiyorlar. Hem de bir gece yarısı korsan önergesi ve tek bir milletvekilinin imzası ile bunu yapıyorlar. Düzenleme açıkça kanuna aykırı ama zaten Maliye bu borçlanmayı çoktan yapmış. Şimdi de Meclisteki çoğunlukları ile meşruluk sağlamaya çalışıyorlar.
“AYM, LİMANLARDA SÜRE UZATIMINI İHALE YAPILMADIĞI İÇİN İPTAL ETTİ”
Daha önce Anayasa Mahkemesi, Mecliste kabul edilerek yasalaşan, limanlarda özelleştirme sürelerini ihalesiz 49 yıla uzatan düzenlemeyi, ihale yapılmadığı için, ihaleye girmek isteyen şirketlerin sözleşme hürriyetlerinin ihlal edildiğini belirleyerek iptal etti. İktidar bu düzenlemeyle, ihale yapma şartı getirmiyor. Bir iki nesnel fiyat belirleme kriteri ve yatırım şartıyla teklifi Anayasa’ya uygun hale getirdiklerini söylüyorlar. Ancak öyle değil. AYM’nin aykırılık gerekçesi olduğu gibi kanun teklifinde duruyor. İhalesiz yapılan her düzenleme Anayasaya aykırı olacaktır.
“SÖZLEŞME SÜRELERİ İHALESİZ UZATILAN LİMANLAR, YABANCILARA PAZARLANACAK”
Süre uzatımında, şirketler tarafından yatırım taahhüdü verilecek olması da tam bir göz boyama. Bu limanlar 1997 yılından beri özel şirketler tarafından yönetiliyor ve ne kadar yatırım yaptıkları ortada. Sözleşme süre uzatımları gerçekleştiğinde, tıpkı Antalya Limanının Katarlılara satılması gibi, işletmeci şirketler uluslararası pazarlara çıkıp yabancı sermayeye bu limanları pazarlama derdine düşecekler. Süre uzatım sözleşmeleri imzalanır imzalanmaz limanlar için pazarlıklar başlayacak.”