“HAKLI DAVADA” KARAR VERİLDİ

Gazipaşa’da, muz ve örtüaltı üretiminin yükünü sırtında taşıyan 4 mahallenin sınırında yer alan ve arkeolojik sit alanında bulunan mermer ocağının kapasite artışına yönelik verilen “ÇED gerekli değildir” kararı, Antalya 3. İdare Mahkemesi’nce kamu yararına ve hukuka aykırı bulundu. 

GAZİPAŞA’DA, muz ve örtü altı üretimin yükünü sırtında taşıyan Muzkent, Kırahmetler, Göçük ve Güney mahalleleri sınırında bulunan mermer ocağının kapasite artışı ile ilgili Antalya Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden 4 mahalleyi yakından ilgilendiren “Çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir” kararı çıkmıştı. Alınan bu karar; Muzkent, Kırahmetler, Göçük ve Güney mahallesindeki vatandaşlar tarafından protesto edilmiş ve doğayı tehdit eden ocakla ilgili 15 kişi tarafından hukuki mücadele başlatılmıştı.

“ÇED RAPORU GEREKLİ DEĞİLDİR” KARARININ İPTALİ İSTENDİ
İlçede dört mahallenin sınırında bulunan mermer ocağına, kapasite artışına yönelik Antalya Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün 08.07.2013 tarihli “Çevresel etki değerlendirmesi  (ÇED) gerekli değildir” kararı vermesine ilişkin Antalya 3.İdare Mahkemesi’ne dava açıldı. Açılan davada “Mermer Pasası Kırma Eleme Tesisi Üretimsel Kapasite Artışı” projesi ile ilgili Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği’nin 17.maddesi hükmü uyarınca “ÇED gerekli değildir” kararı verilmesine ilişkin 20/07/2023 tarih E-2023600 sayılı işlemin; maden ocağının etki sahası içerisinde bulunduklarından dava açmakta hukuki menfaatlerinin bulunduğu, davaya konu kararlardan 05/09/2023 günü haberdar olunması üzerine açılan iş bu davanın süresinde açılmış olduğunun kabulü gerektiği, davaya konu kararların, insanların sağlıklı bir çevrede yaşama, güvenlik, üretme, dolayısıyla beslenme haklarını ihlal edici nitelikte olduğu, ruhsat sahasının içinde ve çed sahasının çok yakınında arkeolojik kalıntılar bulunduğu, bu kalıntıların tahrip ve yok edilmesinin kuvvetle muhtemel olduğu, ruhsat sahasının ormanlık alanda yer aldığı ve söz konusu patlatmalı taş-mermer ocağı açılması halinde binlerce ağacın yok edileceği, Anayasa’ya, Toprak Koruma Kanunu’na, 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun ile Çiftçi Mallarının Korunması Hakkında Kanun hükümlerine aykırı davranıldığı, davaya konu kararların kanuna karşı hile yöntemiyle alındığı, kapasite artış talebiyle ilgili olarak davalının yetkisiz olduğu, bilim insanlarına göre mermer-taş ocaklarının doğaya, çevreye ve insana ve diğer canlılara olumsuz etkilerinin bulunduğu, “ÇED gerekli değildir” kararının dayanağı olan raporda, sularla ilgili yeterli çalışma yapılmadığı, kamunun üstün yararının, bir şirketin kazanacağı paradan elde edilecek devlet payından daha önemli olduğu, benzer jeolojik yapıdaki ve aynı coğrafi bölgedeki bir köyde işletimine izin verilen mermer ocağı projelerine ilişkin açılan davalarda davacıların lehine olan emsal kararların bulunduğu, mermer ocağı işletmenin gayri sıhhi bir iş olduğu ve her yerde açılmasına izin verilemeyeceği, mermer ocağı açılması halinde bölgedeki flora ve faunanın zarar göreceği, ÇED raporunda, mermer ocağı açılmasına izin verilen sahada korunması gerekli alanların olup olmadığının tespit edilmediği, kümülatif etki hesabının yapılmadığı, hukuka aykırılık olduğu ileri sürülerek, kararın iptali istenmişti.

“ÇED RAPORU GEREKLİ DEĞİLDİR” KARARI USUZSUZ MÜ VERİLMİŞTİ?
Açılan davanın 21.02.2024 tarihli duruşmasında çevrenin ve doğanın korunması amacıyla ilgili kurum veya kuruluşların görüşleri alınmaksızın ve ilgili sayılabilecek yerel yönetimlerin, meslek odalarının, birliklerin, sivil toplum kuruluşlarının veya vatandaşların katılımları sağlanmaksızın tesis olunan uyuşmazlığa konu işlemlerde  (“Mermer Ocağı Üretimsel Kapasite Artışı ve Mermer Pasası Kırma Eleme Tesisi” projesi ile ilgili Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği’nin 17.maddesi hükmü uyarınca “çevresel etki değerlendirmesi gerekli değildir” kararı verilmesine ilişkin Antalya Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün 08.07.2013 tarih ve 19526 sayılı işlemi ile aynı saha içerisine ilave ocak alanı, yeni stok alanı ve bitkisel toprak alanı işlettirilmesi, açık işletme alanının stok alanı olarak kullanılması şeklinde planlama değişikliği istemiyle yapılan başvuru karşısında 08.07.2013 tarih ve 19526 sayılı “çevresel etki değerlendirmesi gerekli değildir” kararının geçerli olduğuna yönelik 16.04.2021 tarih ve E-808191 sayılı işleminde ve aynı saha içerisinde yapılması planlanan “Mermer Pasası Kırma Eleme Tesisi Üretimsel Kapasite Artışı” projesi ile ilgili Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği’nin 17.maddesi hükmü uyarınca “çevresel etki değerlendirmesi gerekli değildir” kararı verilmesine ilişkin 20.07.2023 tarih ve E-2023600 sayılı işleminde) kamu yararına ve hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldı. >Vildan RENDE