Türk Eğitim Sen Gazipaşa Yönetim Kurulu adına, Aydın Bahçe tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “30 Ağustos 1922 tarihinde Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları Türk milletini esir almak isteyen emperyalist güçlere karşı tarihimizin şanlı zaferlerine yenisini eklemişler ve Türk milletinin gücünü sınamaya çalışan emperyalist güçlere tarihi bir ders vermişlerdir. Hepimizin bildiği üzere Osmanlı Devleti Birinci Dünya Savaşı’ndan diğer İttifak Devletleri ile birlikte yenik ayrılmış ve çok ağır şartlarda Anadolu’nun işgaline hukuki zemin hazırlayacak olan Mondros Ateşkes Antlaşmasını imzalamak zorunda kalmıştır. Mondros Ateşkes Antlaşması ile Anadolu’nun dört bir tarafı işgal edilmeye başlanmıştır. İşte tam da bu zamanlarda, Gazi Mustafa Kemal Atatürk Suriye’den İstanbul’a geldiğinde boğaza demirlemiş olan İtilaf Devletleri gemilerine bakarak o tarihi sözü söylemiştir:‘Geldikleri gibi giderler’
Milletin İstiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır sözünden hareketle Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde ve aziz milletimizin desteği ile Türk Ordusunun 26 Ağustos 1922 sabahı işgal kuvvetlerine yönelik başlattığı taarruz Türk milletinin kararlılığının, mücadele azminin ve özgür yaşama iradesinin açık bir göstergesidir. 30 Ağustosta kazanılan büyük zaferin ardından Gazi Mustafa Kemal 1 Eylülde kahraman Türk askerine şu emri verdi: ‘Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!’ işte bu emri duyan kahraman Mehmetçik önüne kattığı Yunan kuvvetlerini denize dökünceye kadar kovalamış ve en son 18 Eylül’de tüm Anadolu’yu düşman işgalinden kurtarmıştır. Sonuç olarak geldikleri gibi gitmişlerdir.
Türk Milli Mücadelesi, bir milletin var olma ve yaşama arzusunun gönüllerde yükseldiği bir meşale olmuş ve kutlu bir mücadele olarak tarihteki ayrıcalıklı yerini almıştır. Bu kutlu zafer ile milletimiz, kendi iradesi ve rızası dışında kendisine dayatılmaya çalışılan her türlü plan ve oyunu iman ve kararlı duruşuyla tarihin karanlık sayfalarına nasıl gömebileceğini bir kez daha tüm dünyaya göstermiştir. Milli Mücadelemizin finali olan bu kutlu zaferimizin Türk Tarihi açısından önemi oldukça büyüktür. Bu zafer sıradan bir zafer olmayıp Anadolu’nun bir Türk Yurdu oğlunun en büyük tescilidir. Bu kutlu zafer Türk gençliğinin gelecek kuşaklara taşıyacağı en onurlu meşaledir.
Bu duygu ve düşüncelerle, kutsal vatanımızın varlığı ve bağımsızlığının tüm dünyaya kabul ettirildiği bu anlamlı zaferin yıldönümünde, başta Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün silah arkadaşlarını; büyük Türk milleti için canlarını seve seve feda eden aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum. Manevi huzurlarında, aziz milletimizin ve bütün kahramanlarımızın mukaddes hatıralarını yâd ediyor, en derin hürmet, saygı ve sadakatle Cenab-ı Allahtan rahmet diliyorum. Onlara ve emanetlerine layık olmak gayretinde olduğumuzu da bu vesile ile bir kez daha ifade etmek istiyorum.”