Gazipaşa Gold Marina Müdürü Oğuzhan Demirtaş, ilçenin gelecek vizyonuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Manşet Gazetesi İmtiyaz Sahibi Selçuk Öztürk’ün sorularını yanıtlayan Demirtaş, doğasını koruyabilmiş nadir sahil kentlerinden biri olan Gazipaşa’nın artık kritik bir karar aşamasında olduğunu söyledi.
İşte o röportaj:
Selçuk Öztürk: Gazipaşa’da uzun süredir yaşıyor ve ilçeye yatırım yapıyorsunuz. Bu süreçte ilçeye dair genel bir değerlendirme yapmanızı istesek, neler söylersiniz?
Oğuzhan Demirtaş: Gazipaşa’da yedi aydır yaşayan, yatırım yapan ve bu güzel kente katkı sunmaya çalışan biri olarak hepimizin bildiği bir gerçeği tekraren söyleyebilirim: Burası hâlâ doğasını koruyabilmiş, sakinliğini kaybetmemiş, “henüz geç kalınmamış” nadir kıyı şehirlerinden biri.
Ancak zaman hızla akıyor. Yanı başımızdaki Alanya, Kemer, Bodrum gibi destinasyonlar yıllar önce kendi kaderini çizdi. Kimi doğasını kaybetti, kimi aşırı yapılaşmanın yükünü taşıyor.
Şimdi Gazipaşa bir karar eşiğinde: Ya bu örneklerden ders alacağız ya da aynı hataları yeniden yaşayacağız.
Bu noktada, Gazipaşa’nın geleceğini sadece birkaç kurum ya da kişi değil; birlikte planlamak zorundayız.
Yerel yönetimler, üniversiteler, çevreciler, yatırımcılar ve turizm profesyonelleri olarak bir masada toplanmalı ve ortak bir vizyon ortaya koymalıyız.
Selçuk Öztürk: Peki bu ortak vizyonun temelinde nasıl bir turizm yaklaşımı olmalı sizce?
Oğuzhan Demirtaş: Gazipaşa’yı klasik “her şey dahil” anlayışla değil, butik, seçici ve çevreye duyarlı bir turizm vizyonuyla büyütmeliyiz. Ekolojik turizm, doğa yürüyüşleri, sağlık turizmi, tematik konaklamalar, yöresel gastronomi ve kırsal deneyimlerle şekillenmiş bir Gazipaşa; kalabalıktan kaçan, huzuru arayan, seçkin ziyaretçilerin adresi olabilir. Ve en önemlisi: Kakafonik işletmelerden, beton bloklardan, coğrafyaya uymayan yüksek katlı yapılaşmadan uzak durmalıyız. Gazipaşa, güneşi ve denizi engelleyen projelere değil, doğayla uyumlu yapılaşmaya muhtaç.
Selçuk Öztürk: Kentsel gelişimin yalnızca yatırımla değil eğitimle de desteklenmesi gerektiğini söylüyorsunuz. Bu konuda nasıl bir yaklaşım öneriyorsunuz?
Oğuzhan Demirtaş: Kent kalkınması sadece yatırımla olmaz. Eğitim, kent kültürü ve bilinçli turizm anlayışı bu gelişimin temel taşlarıdır. Yerel üniversitelerle iş birliği kurulmalı, gençler turizm alanında donanımlı yetiştirilmeli, halk ve ziyaretçiler doğaya saygılı yaşam tarzına özendirilmelidir. Geleneksel ile modernin çatışmadığı, bilgelik ile çağdaşlığın harmanlandığı bir Gazipaşa hepimizin kazanımı olacaktır.
Selçuk Öztürk: İmar planlaması konusunda sıkça gündeme gelen eleştiriler var. Sizin bu konudaki öneriniz nedir?
Oğuzhan Demirtaş: Kentin imar planlamasında artık kişisel hırslar değil, toplumsal vicdan ve gelecek kuşaklara karşı sorumluluk ön planda olmalıdır. Yüksek katlı, estetikten uzak ve çevreye zarar veren projeler yerine; hava akışını, doğal ışığı ve yerel dokuyu koruyan dengeli yapılaşmalar teşvik edilmelidir. Çünkü bugün attığımız her adım, yarının Gazipaşa’sını oluşturacak. Ve hepimiz, torunlarımızın gurur duyacağı bir kent bırakmakla yükümlüyüz.
Selçuk Öztürk: Peki Marinaların kente olan katkısını nasıl değerlendirmeliyiz. Bu noktada Gazipaşa Gold Marina nerede duruyor?
Oğuzhan Demirtaş: Marinalar, yalnızca teknelerin bağlandığı yerler değil; aynı zamanda bir kentin kültürle, estetikle ve dünya ile olan bağlantı noktalarıdır. Deniz turizmi yoluyla şehre gelen üst gelir grubu misafirler; alışverişten gastronomiye, sanattan yerel deneyimlere kadar birçok alanda ekonomik ve sosyal hareketlilik sağlar.
Özetlemek gerekirse Marinalar;
Bugün dünya çapında örnek gösterilen kıyı şehirlerine baktığımızda, gelişmiş marina altyapısının o şehirlerin sosyal dokusunu nasıl dönüştürdüğünü açıkça görebiliriz. Gazipaşa’nın da bu yolda ilerlemesi mümkündür. Yeter ki doğaya saygılı, akıllı planlanmış, kentle entegre ve halkla barışık marina yapıları desteklensin. Çünkü bir marinadan sadece tekne değil; kaliteli yaşam, yüksek estetik ve kültürel çeşitlilik de karaya çıkar. Gazipaşa Gold Marina son dönemde bu noktada inisiyatif almakta ve başat rol oynamaktadır.
Selçuk Öztürk: Son olarak bu söyledikleriniz bir çağrıya dönüşüyor diyebilir miyiz?
Oğuzhan Demirtaş: Evet… Gazipaşa’nın bu nadir özelliğini kaybetmeden; ekonomik, sosyal ve çevresel açıdan güçlü bir model kurmamız mümkün. Yeter ki şimdi bir masa kuralım. Tüm paydaşlarıyla, akıl ve kalp ortaklığıyla, doğru bir gelecek inşa edelim. Çünkü Gazipaşa; sadece bugünün değil, yarının da Akdeniz’deki sessiz gücü olabilir.