.
İLÇE Müftülüğü Gençlik Koordinatörlüğü tarafından her çarşamba düzenlenen “Sahabe Sohbetleri” programında Hicret'ten sonra Hz. Muhammed'i Medine'deki evinde konuk eden ve Türkiye'de "Eyüp Sultan" olarak tanınan Ebu Eyyubel-Ensari anlatıldı.
Gazipaşa Diyanet Gençlik Merkezi’nde her çarşamba yatsı namazından sonra Gençlik Koordinatörlüğü tarafından düzenlenen “Sahabe Sohbetleri” programı devam ediyor. Her hafta İlçe Vaizi ve Gençlik Koordinatörü Muhammed NafiSipahi tarafından Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) ile çok fazla bilinmeyen ve gündeme gelmeyen sahabelerin hayatlarından örneklerin anlatıldığı program, bu hafta İnceğiz Mahallesi Keçeler Camii İmam Hatibi Abdullah Coşkun tarafından gerçekleştirildi. Çoşkun, “Sahabe Sohbetleri” programında Hicret'ten sonra Hz. Muhammed'i Medine'deki evinde konuk eden ve Türkiye'de "Eyüp Sultan" olarak tanınan sahabe Ebu Eyyub el-Ensari’nin hayatından kesitler anlattı.
“BÜTÜN SAVAŞLARA KATILDI”
Keçeler Camii İmam Hatibi Abdullah Coşkun, sohbetinde Ebu Eyyub el-Ensari’nin Bedir Savaşı, Uhud Savaşı, Hendek Savaşı, Hayber Savaşı, Mekke'nin Fethi ve Huneyn Savaşı başta olmak üzere bütün gazvelere katıldığını belirterek şöyle devam etti: “Asıl adı Ebû Eyyûb Halid bin Zeyd el-Ensârî en-Necârî’dir. İkinci Akabe biatında İslâmı kabul etti. Medîne’yedönerek İslâmı tebliğ etmeye başladı ve kısa zamanda bütün kabîlesinin Müslüman olmasına vesile oldu. Peygamber Efendimiz (a.s.m.), Mekke’den Medîne’ye hicret edince bütün Medîne halkı Resulullahı (a.s.m.) kendi evinde misafir etmek istediler. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (a.s.m.) devesi Kusvâ’yı serbest bırakarak, kimin evinin önünde durursa ona misafir olacağını bildirdi. Kusvâ, Ebû Eyyûb’ün (r.a.) evinin önüne çöktü ve Peygamber Efendimiz (a.s.m.) onun evinde misafir oldu. Peygamber Efendimiz (a.s.m.) bu evde yedi ay kaldı. Ebû Eyyûb, bundan sonra “Mihmandâr-ı Nebevî” (Peygamberi misafir eden kimse) ünvanıyla anıldı. Ebû Eyyûb(r.a.), Peygamber Efendimizle (a.s.m.) birlikte Bedir, Uhud, Hendek gibi bütün savaşlara katıldı. Dört halife devrinde de önemli hizmetlerde bulundu. Hz. Muâviye’nin (r.a.) İstanbul’un fethi için teşkil ettiği orduya katıldı ve İstanbul surları yakınlarında vefat etti. Kabri bugün kendi adıyla anılan İstanbul Eyüp Sultan semtindedir.”