DAVULLU ZURNALI EYLEM

Eğitim emekçileri, iş bırakma eylemi yaptı. Cumhuriyet Meydanı’nda davullu zurnalı grev yapan öğretmenler, yaptıkları ortak basın açıklamasıyla, ÖMK ve Kariyer Basamakları Sınavı’nın iptali için MEB’e yeniden talepte bulundu.

GÜNDEM 3.11.2022 13:10:00 0
DAVULLU ZURNALI EYLEM

Türkiye’de; 14 Ekim’de yapılan toplantının ardından 12 eğitim sendikası tarafından alınan iş bırakma eylemi, tüm ülkede olduğu gibi Gazipaşa’da da yapıldı. Eğitim İş, Eğitim Sen, Hürriyetçi Eğitim Sen, Teç-Sen, Anadolu Eğitim Sen, Özgür Eğitim Sen, Eğitim Hak Sen, Eksen Eğitim Sen, İdeal Eğitim Sen, Eğitim Söz Sen, Eğitimde Birlik Sen ve Eşit Haklar Sen’in Gazipaşa’daki üyeleri dün okullarda derse girmedi. Eğitim Sen, Eğitim İş ve TEÇ-SEN’e üye eğitim emekçileri, dün Gazipaşa Cumhuriyet Meydanı’nda toplanarak ortak basın açıklaması yaptı. Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) ve Kariyer Basamakları Sınavı’nın iptalini isteyen eğitimciler, yaşadıkları sıkıntıları dile getirerek Milli eğitim Bakanlığına (MEB) taleplerde bulundular. Öğretmenler tarafından yapılan iş bırakma eylemine, CHP Gazipaşa İlçe Başkanı Yavuz Demir ve parti yönetimi, Belediye Başkanı Mehmet Ali Yılmaz ile Belediye Başkan Yardımcısı Serkan Özkurt destek verdi.

EĞİTİM İŞ GAZİPAŞA İLÇE TEMSİLCİSİ AYŞİN KÖSE’NİN AÇIKLAMASI

Eğitim İş Gazipaşa İlçe Temsilcisi Ayşin Köse tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “Bütün eğitim emekçisinin, haksızlıklar karşısında susmayacağını, baskılara boyun eğmeyeceğini, mesleğinin onuruna, çocuklarının geleceğine sahip çıkacağını göstermenin günüdür. Yıldan yıla haklarımızı gasp ettiler; bizi daha ayın başında kara kara ayın sonunu düşünür hale getirdiler; evimize başımız dik, sınıflarımıza kafamız rahat girmemizi engellediler. Başöğretmenimizin bize emanet ettiği öğrencilerimize laik, bilimsel, kamusal, adil ve çağdaş bir eğitim vermemizin önüne geçtiler. Yaşanabilir bir emeklilik hayalimizi bile çaldılar; sistematik itibar suikastleri düzenlediler, şimdi ise bu tabloyu daha beter hale getirecek, hakaret niteliğindeki Öğretmenlik Meslek Kanununu önümüze getirdiler. Onlar elimizdeki kalanlarda da gözü olduğunu gösterdi; şimdi bizde haklarımızı ve saygınlığımızı teslim etmeye niyetimiz olmadığını göstereceğiz!

“KARARLILIĞIMIZI GÖSTERECEK, DERSLER VERECEĞİZ”

Bugün “Artık yeter!” demenin, sendikal önderimiz Fakir Baykurt’un dediği gibi “Ders vermenin, bizi hafife alanları uyarmanın günüdür!” Bildiğiniz gibi Eğitim-İş olarak emekçilerin görüşünü almadan Saray’ın talimatı ve yandaş sendikaların oluruyla hazırlanan, sorunlarımızı çözmek bir yana dursun bize yeni haksızlıkları ve angaryaları dayatacak ÖMK’ya karşı ilk günden beri itirazın örgütleyicisi olduk. “Öğretmenlik zaten uzmanlık mesleğidir” dedik.  “Her öğretmen uzmandır, diploması da uzmanlık belgesidir. Siz kendi diplomalarınıza bakın” dedik. “Teslim edilmesi gereken haklarımızı yeni ve keyfi şartlara bağlayan, ezbere dayalı bir sınav sonucunda bizi yeni sıfatlara ayrıştıracak olan, okullarda çalışma branşını bozacak ve öğretmen mesai saat dışındaki vaktini de gasp etmeye niyetli bir kanun, sadece eğitim emekçileri açısından değil, tüm eğitim sistemi açısından büyük bir tehdittir” dedik. Fakat hükümet bu konuda geri adım atmayacağını gösterdi. Şimdi bizde haklı mücadelenizden vazgeçmeyeceğimizi gösteriyoruz! Eğitim-iş’in çağrısı ve bu çağrıya yanıt veren eğitim sendikalarıyla birlikte, Türkiye sendikal mücadele tarihinde neredeyse benzeri olmayan bir ortak duruş birlikteliği oluşturulmuştur. Bugün 14 eğitim sendikası olarak üretimden gelen gücümüzü kullanacak, iş bırakarak kararlılığımızı gösterecek, ders vereceğiz” dedi.

İŞTE EĞİTİM İŞ’İN TALEPLERİ

Eğitim İş’in taleplerini sıralayan Köse, “Taleplerimiz çok açık:

-Öğretmenlik Meslek Kanunu geri çekilmeli ve eğitim sendikaları ile tüm eğitim emekçilerinin görüşlerinin de yansıyacağı şekilde yeniden düzenlenmelidir.

-Ülkedeki gerçek enflasyonda eğitim emekçisinin alım gücünün ne kadar düştüğü de açıktır. Oysa insanlık onuruna yakışır ücretler alarak çalışmak bir haktır! Tüm eğitim çalışanlarının yoksulluk sınırının üzerinde bir ücret artışına ilişkin düzenlemeler yapılmalı ve 1.dereceye gelmiş tüm kamu çalışanlarına 3600 ek gösterge verilmelidir. Ayrıca eğitim-öğretim yılına hazırlık ödeneği, ayrım gözetmeksizin tüm eğitim çalışanlarına bir maaş tutarında ödenmelidir.

-Sosyal devlet ilkesi gereği, tüm eğitim çalışanlarına giyim, ulaşım, barınma, beslenme, yakıt, kira yardımı yapılmalı ve aile çocuk yardımı tutarları iyileştirilmeli, vergi dilimi adaletsizliğine  son verilmelidir.

-Öğrencilerimize öğretebileceğimiz en büyük değerlerden biri adalet iken eğitimin bu değerden yoksun hale gelmesi kabul edilemez. Kamuda mülakat uygulamasına derhal son verilmeli, her kadro hak edilerek alınmalıdır.

-Eğitim Anayasal bir hak iken bu hakkın ayrılmaz parçası olan barınma, beslenme ve ulaşım konusunda sosyal devletin varlık göstermemesi kabul edilemez. Öğrencilerimizin tüm bu hakları devlet güvencesine alınmalı ve kamusal eğitim sağlanmalıdır” dedi.

“GÜCÜMÜZ BİRLİĞİMİZDE, GÜCÜMÜZ ÖRGÜTLÜLÜĞÜMÜZDE”

Köse açıklamasını şu sözlerle tamamladı. Tarih, eğitim emekçilerinden, çocuklarımızın geleceğinden ve nitelikli eğitim hakkından yana olanları mutlaka yazacaktır. Emeğimize, alın terimize ve mesleki itibarımıza saldıranlar ile çocuklarımızın nitelikli eğitim hakkını gasp edenler ise Başöğretmenimizin yeni nesilleri emanet edecek kadar güvendiği öğretmenlerin uzmanlığını kendi yeterliliğine bakmadan teste tabi tutmak, öğrencileri Anayasal hakları olan laik, bilimsel ve kamusal eğitimden mahrum bırakmak kimsenin haddi değildir! Bu gerçeği anlamayanlara hep birlikte vereceğimiz mücadeleyle göstereceğiz! Gücümüz birliğimizde, gücümüz örgütlülüğümüzde!”

EĞİTİM SEN İLÇE TEMSİLCİSİ NURAY GÜLER’İN AÇIKLAMASI

Eğitim Sen Gazipaşa İlçe Temsilcisi Nuray Güler ise şu açıklamayı yaptı: “Meslek İtibarımız, haklarımız ve geleceğimiz için eğitim emekçileri olarak bugün iş bırakıyoruz. Öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştıran, öğretmenlerin ekonomik sorunlarına çözüm üretmeyen, eşit işe eşit ücret ilkesini ortadan kaldıran, öğretmenler arasındaki ayrımcılığı ve eşitsizliği derinleştiren Öğretmenlik Meslek Kanunu ( ÖMK ) düzenlenmesine yönelik yoğun tepkilere rağmen, MEB ısrarla somut bir adım atmamaktadır.

Türkiye’de aynı işi yaptıkları halde farklı statü ve maaşları çalışmak zorunda kalan başka bir meslek grubu yoktur. Öğretmenler arasında halen var olan aday, sözleşmeli, kadrolu, ücretli ayrımına yenileri eklenirken, eğitim sistemini rekabetçi ve eleyici yapısına öğretmenlik mesleği de eklenmek istenmektedir. Öğretmenlerin, eğitim emekçilerinin çalışma ve yaşam koşullarına ilişkin sorunları Milli Eğitim Bakanlığı’nın gündeminde değildir. Yıllardır ekonomik, sosyal, özlük haklarımıza ve geleceğimize yönelik taleplerimiz görmezden gelinmekte, insanca yaşam ve insan onuruna yakışır ücret taleplerimiz yok sayılmaktadır.  Öğretmenlerin mesleki birikimini ve niteliğini yok sayan kariyer basamakları uygulamasının öğretmenlik mesleğinin saygınlığını daha da düşürmesine karşı hiçbir eğitim emekçisinin, eğitim alanında örgütlü hiçbir sendikanın sessiz ve tepkisiz kalması beklenemez. Bu amaçla 14 Ekim tarihinde eğitim alanında örgütlü ve mücadeleden yana olan sendikalar bir araya gelmiş ve ortak talepler belirlemiştir.”

İŞTE EĞİTİM SEN’İN TALEPLERİ

Eğitim Sen tarafından MEB’e yapılan talepleri sıralayan Güler, “Taleplerimiz şu şekildedir:

-19 Kasım tarihinde gerçekleşecek kariyer sınavının derhal iptal edilmesi,

-Eğitim öğretim yılına hazırlık ödeneğinin ayrım gözetilmeksizin tüm eğitim çalışanlarına bir maaş tutarında ödenmesi,

-Tüm eğitim çalışanlarına yoksulluk sınırının üzerinde bir ücret artışı sağlanmasına ilişkin düzenleme yapılması,

-Kamuda mülakat uygulamasına son verilmesi,

-Tüm eğitim çalışanlarına sosyal devlet ilkesi gereği ayrım yapılmaksızın; giyim, ulaşım, barınma, beslenme, yakıt, kira yardımı yapılması ve aile çocuk yardımı tutarlarının iyileştirilmesi,

-Vergi dilimi adaletsizliğine son verilmesi,

-Öğrencilerin en temel hakkı olan eğitim, barınma ve beslenme haklarının ve sosyal devlet anlayışıyla devlet güvencesine alınması ve kamusal eğitim sağlanması” dedi.

MÜCADELEMİZ DEVAM EDECEKTİR

Güler, “Bu talepler ve uyarılara rağmen bir düzenleme yapılmaması halinde 2 Kasım 2022 tarihinde bir günlük iş bırakma eylemi yapılması karara bağlanmıştır. Taleplerimiz sadece ortak metne imza atan eğitim sendikalarının değil, tüm eğitim ve bilim emekçilerinin talepleridir. Bugüne dek görmekteyiz ki Milli Eğitim Bakanlığı eğitim alanında örgütlü sendikaların sesini duymamakta ısrar etmekte, bugüne kadar her konuda olduğu gibi, Öğretmenlik Meslek Kanunu konusunda da bildiğini okumayı sürdürmektedir. Öğretmenlerin temel haklarını, taleplerini ve iş güvencesi başta olmak üzere sosyal, demokratik ve özlük haklarını güvenceye alan yeni bir meslek kanunu hazırlanmalıdır. Ay sonunu getiremeyen, kirasını ödeyemeyen, faturalarını ödemekte zorlanan bir eğitim emekçisinin mesleğini sağlıklı şekilde yapabilmesi ve nitelikli bir eğitim verebilmesi mümkün değildir. Eğitim emekçilerinin ihtiyacı kariyer değil, insanca yaşayacak ücret, sağlıklı çalışma koşulları ve güvenli gelecektir. Milli Eğitim Bakanlığı’na çağrımız; kariyer basamakları sınavını yapmaması ve Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu bütün sonuçlarıyla birlikte derhal iptal etmesidir. Eğitim sendikalarının ortak sesi duyulmalı, yapılan yanlıştan çok geç olmadan geri dönülmelidir. Eyleme katılan sendikalar; Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun iptal edilmesi ve insanca yaşam mücadelesini sürdürmeye devam edecektir” şeklinde konuştu.


Anahtar Kelimeler: DAVULLU ZURNALI EYLEM