Dağtekin açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Aziz Türk milletinin makûs talihinin değiştiği 19 Mayıs 1919 tarihinin 105. Yıldönümünü idrak ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu Önder Atatürk, 15 Mayıs 1919’da Bandırma Vapuru ile “Karadeniz’e” diye verdiği emirle bir milletin talihini değiştirmişti. Ulu Önderimiz, belki o gün Türk ulusunun kaderini değiştirdiğini bilmiyordu ama bitkin ve bitap düşmüş bir milleti şaha kaldıracağına olan inancı tamdı. Atatürk’ün Gençliğe Hitabesinde de belirtildiği gibi, cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmişti. İşgalci ülkeler yurdumuzun her köşesini kuşatmıştı. Hal böyle iken, bazı kendini bilmezler mandacılık sevdasıyla tutuşuyor, hainlerle işbirliği yaparak Türk milletinin kuyusunu kazıyordu.
Öte taraftan, bütün teçhizat itilaf devletlerinin elindeydi. Vatan toprakları yarı sömürge durumundaydı. Türk evladının elinde, yüreğindeki vatan sevgisi ve iman gücü dışında hiçbir şeyi yoktu. Sonuna kadar mücadele ederek şehit olmayı, her türlü esarete tercih eden Türk milleti, Atatürk’ün Samsun’a ayak basmasıyla yanan bağımsızlık ateşiyle ayaklandı. Dolayısıyla Atatürk’ün 16 Mayıs 1919 tarihinde İstanbul’dan başlayan yolculuğu Türk milleti için kurtuluş döneminin başlangıcı oldu. Milli mücadelenin resmen başlatıldığı tarih olan 19 Mayıs 1919’da, yüreği bağımsızlık sevdasıyla çarpan bir milletin önünde hiçbir gücün duramayacağı, dünyaya gösterildi.
Cesareti ile yedi düvele meydan okuyan Türk milleti, Büyük Atatürk ve silah arkadaşlarının önderliğinde şiirlere, hikâyelere konu olan büyük kahramanlıklara imza attı. Yüzyıldır bu topraklara kendilerini feda eden şehitlerimiz sayesinde kimseye kulluk yapmadan, özgürce ve onurumuzla yaşıyoruz. Türk Genci, o dönemde kanlar dökülerek elde edilmiş özgürlük, demokrasi ve Cumhuriyet gibi kazanımların ülkemizin aydınlık geleceği için ne kadar önemli olduğunun bilincinde yetişmelidir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ülkemizin ve milletimizin geleceğini Türk gençliğine emanet etmiş, genç dimağların yetişmesine büyük önem vermişti. Dolayısıyla gençlerimizin yükü hassas ve bir o kadar da ağırdır. Bunun bilincinde olmak ise her Türk gencinin sorumluluğudur. Milli devleti benimseyen, ibresini tam bağımsızlığa çeviren, Cumhuriyete, demokrasiye sahip çıkan gençlerimiz bir an bile unutmasınlar ki; gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabileceklere karşı vazifeleri, “Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.” Gençlerimizin muhtaç oldukları kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur.
Başta geleceğimizin teminatı olan gençlerimiz olmak üzere tüm milletimizin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramını kutlarken, bizlere bu kazanımları hediye eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve istiklal mücadelemizin bütün kahramanlarını sonsuz rahmet ve minnetle anıyorum. Ne mutlu Türk’üm diyene!” >Aysel YILDIZ