Avrupa’nın birçok ülkesinde görülen çiftçi eylemlerinin temelinde ithal edilen tarımsal ürünlerin yattığına değinen Ziraat Mühendisi Bilgiç, “Fransa’dan başlayan eylemin gerekçesi Fransa’da üretilen ürünlerin Güney Amerika ülkelerinden ithal edilmesiydi. Aynı sorunları ülkemizde bizler de yaşıyoruz. Türkiye’de üretilmesine rağmen ithal edilen stratejik ürünlerde dışa bağımlı hale geldik” dedi.
ZİRAAT Mühendisi Hidayet Bilgiç, Avrupa’nın birçok ülkesinde çiftçilerin tarım sektöründe artan sorunlara dikkat çekmek için başlattığı traktörlü eylemler hakkında açıklama yaptı. Fransa’da başlayan ve çok sayıda ülkeye yayılan eylemlerin nedenleri hakkında bilgi veren Bilgiç, aynı sorunları Türk çiftçilerin de yaşadığına dikkat çekerek, Türkiye’de üretimi bitme noktasına gelen stratejik ürünlerin ülke için öneminde değindi.
“AVRUPA’DA İLK EYLEM FRANSA’DAN BAŞLADI”
Avrupalı çiftçilerin başlattığı eylemin sebepleri hakkında bilgi veren Bilgiç, “Avrupa’da ilk eylem Fransa’dan başladı. Fransız çiftçiler Paris’e giden tüm otoyolları kapattılar. Eylemin başlarındaki medyaya servis edilen gerekçe; Avrupa Birliği’nin (AB) Avrupalı çiftçilere verdiği desteklerin kaldırılması idi. Oysa asıl gerekçe ise; Fransa’da üretilebilen sebze ve meyvelerin yani ülkede üretilen ayını ürünlerin Güney Amerika ülkelerinden ithal edilmesiydi” dedi.
ÜLKEMİZDE ÜRETME OLANAĞIMIZ OLAN ÜRÜNLER NEDEN İTHAL EDİLİYOR?
Avrupa’da uygulanan yanlış tarım politikalarının çiftçileri eyleme sevk ettiğini dile getiren Ziraat Mühendisi Hidayet Bilgiç, “Çiftçi eylemleri Fransa’dan Belçika’ya, oradan Almanya’ya, İtalya’ya, İspanya’ya yayıldı. En son Yunanistan ve Bulgaristan çiftçileri eylemlere başladılar. Çiftçi eylemlerinde şu soru çok soruldu: “Ülkemizde üretme olanağımız olan ürünler neden ithal ediliyor?” Aslında sorunun cevabı çok basit: Dışarıda daha ucuz diye…” ifadelerini kullandı.
“DIŞA BAĞIMLI HALE GELDİK”
Avrupa’da uygulanan ve eylemelere neden olan politikaların ülkemizde yıllardır uygulandığına vurgu yapan Bilgiç, uygulama sonucunda tarımda dışa bağlı hale geldiğimizi dile getirerek, “Aslında ülkemizde tarımsal üretim politikamız da aynı. Ucuz diye buğdayı Ukrayna ve Rusya’dan, mercimek ve fasulyeyi Kanada’dan, nohudu Meksika’dan, ayçiçeğini Moldova ve Bulgaristan’dan ithal ediyoruz. Oysa ülke ve bölge olarak, bu ürünleri üretebilecek bilgiye, iklime ve topraklara sahibiz. Yüzyıllardır ülkemizde bu ürünlerin hepsi üretiliyordu. Son yıllarda girdi maliyetleri dediğimiz tohum, fide, gübre ve mazot fiyatları çok arttı. Artan girdi maliyetlerine paralel olarak çiftçinin satış fiyatları artmadı. Çiftçi devlet tarafından desteklenmeyince de her sene daha az kar etmeye başladı ve en sonunda da zarar etmeye başladılar. Bu durumda da çiftçi üretmemeye yöneldi. Dolayısıyla da tarımda dışa bağımlı hale geldik” dedi.
“BUĞDAY GİBİ STRATEJİK ÜRÜNLERİMİZİN ÜRETİMİNİ BIRAKTIK”
“Pandemi döneminde tarımsal ürünlere erişimin ne kadar önemli olduğunu tüm dünya gördü” diyerek açıklamasını sürdüren Bilgiç, “Pandemi üzerine, Rusya-Ukrayna savaşı da gelince tüm dünya en önemli besin maddemiz olan buğdaya bile erişemedi. Biz de erişemedik. Çünkü ülke olarak buğday gibi stratejik ürünlerimizin üretimini bıraktık. Bizi yönetenler Ukrayna, Kanada, Meksika’da bu ürünler neden ucuz diye düşünmedi. O ülkelerde Mazot ve gübre rezervleri fazla olduğu için çiftçilere yok fiyatına satıldığını ve çiftçinin sürekli desteklendiğini hiç algılamadı veya algılamak istemediler. Bu durum Avrupalı çiftçiler için de aynıydı. Ama onları, Avrupa Birliği desteğinin yanında Hükümet de destekliyordu. Ne zaman AB desteğini çekti, çiftçi zarar etmeye başladı. O zaman Avrupalı çiftçiler ayaklandı. Fransız çiftçiler istediğini aldı gibi. Birazcık eylemleri bıraktı. Ama diğer ülkelerde eylemler devam ediyor. Tahminim ise; diğer Avrupa çiftçileri de bir nebze olsun istediklerini alacaklar, çünkü örgütlüler” şeklinde konuştu. >Selçuk ÖZTÜRK