CHP’Lİ BELEDİYELER EĞİTİMİN YANINDA

.

GÜNDEM 3.09.2024 09:21:00 0
CHP’Lİ BELEDİYELER EĞİTİMİN YANINDA

CHP Gazipaşa Belediye Meclis Üyesi Demir, CHP genel merkezi tarafından CHP’li belediyelere gönderilen yazı dolayısıyla 2019 yılından bu yana Mehmet Ali Yılmaz başkanlığındaki Gazipaşa Belediyesinin eğitime verdiği destekleri dile getirdi.

CUMHURİYET Halk Partisi (CHP) genel merkezi tarafından CHP’li belediyelere gönderilen yazıda, AK Parti’nin eğitim konusunda oldukça yetersiz kaldığı ve ülkeye umut vaat etmediği dile getirildi. Söz konusu yazının, eylül ayı belediye meclis toplantısında gündeme alınarak, CHP’li belediyelerin devralınmasından bu yana veya geçmişten bugüne kadar yapılan eğitim faaliyetleri ile ilgili projelerin toplantıda bahsedilmesi istendi. CHP Gazipaşa Belediye Meclis Üyesi ve Grup Sözcüsü Onur Demir, dün yapılan Gazipaşa Belediyesi Eylül Ayı Meclis Toplantısı’nda 2019 yılından bu yana Mehmet Ali Yılmaz başkanlığındaki Gazipaşa Belediyesinin eğitime verdiği destekleri dile getirdi. 

 

GAZİPAŞA BELEDİYESİNDEN EĞİTİME TAM DESTEK

CHP’li Onur Demir, “2019 yılında göreve geldikten sonra; binlerce öğrencimize kırtasiye desteği sağladık. YKS öğrencilerinin Alanya’da yapılan sınavı için ulaşımlarını sağladık. İhtiyaçlı olan öğrencilerimize okul üniforması yardımı yaptık. Okulların etkinliklerinde ve mezuniyet eğlencelerinde ücretsiz salon tahsisi yaptık. Gazipaşa’mıza Havacılık ve Uzay bilimleri Fakültesi Yapılması için 7 bin 217 m2’lik araziyi Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi’ne bedelsiz tahsis ettik. İhtiyaç sahibi öğrencilere ara öğün desteği sağladık. Üniversite öğrencilerine burs desteği sağladık, burs vermek isteyenlerle öğrencilerimiz arasında köprü olduk. Okullarda çevre bilinci ve hayvan davranışlarına yönelik farkındalık eğitimleri verdik ve eğitimlerimiz devam ediyor. Okullarımızın bakım, onarım ve tadilatlarını düzenli olarak yaptık, bank ve oturma grubu ihtiyaçlarını Karşıladık. Okullarda gerçekleştirilen etkinliklerde ( Gezi, Piknik Vb.)  otobüs desteği sağladık” ifadelerini kullandı. 

 

“AKP HÜKÜMETİ İHTİYAÇLARI KARŞILAMAYA HAZIR DEĞİL”

CHP Genel Merkezi tarafından CHP’li Belediyelere gönderilen yazının devamında ise şu ifadeler kullanıldı: “Bugün okul öncesi ve birinci sınıf öğrencilerimiz için okullarımızda 2024-2025 eğitim-öğretim yılının ilk ders zili çaldı. Önümüzdeki hafta tüm öğrencilerimiz okula dönmüş olacaklar. Ne yazık ki ne okullarımız ne de AKP iktidarının 22 yılda eğitim sistemini getirdiği durum öğrencilerimizin, velilerimizin, öğretmenlerimizin, yöneticilerimizin ve eğitim çalışanlarının heyecanlarını, isteklerini ve ihtiyaçlarını karşılamaya hazır değil. 

 

“ÇAĞ DIŞI EĞİTİM MODELİNE DAVA AÇTIK”

Bu yıl 1’inci, 5’inci ve 9. sınıf öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz bir eğitim programı olmaktan öte iktidarın çağdışı eğitim manifestosu olma niteliğini taşıyan, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile döneme başlıyorlar. İhtiyaç analizi ve pilot çalışması yapılmamış, hazırlanma ve onaylanma süreci katılımcı ve şeffaf yürütülmemiş, kaynakçası, bilimsel dayanakları ve yazarları belli olmayan, tüm uzmanların karşı çıkmasına rağmen onaylanan bu modele karşı Cumhuriyet Halk Partisi olarak idari işlemin iptali ve yürütmenin durdurulması talebiyle Danıştay’da dava açtık. Öğrencilerimizin ve öğretmenlerimizin vakti ve emeği AKP’nin siyasi hırsları nedeniyle daha fazla ziyan edilmeden bir an önce eski programlara dönüleceğini umuyoruz. 

 

“ÖMK ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNİ DÜZENLEYECEK NİTELİKTE DEĞİLDİR”

Öğretmenlerimiz bir yandan AKP iktidarının eğitimde yarattığı tahribatla mücadele etmeye çalışırken, bir yandan da kendi haklarına yapılan bir saldırıyla karşı karşıyadır. Öğretmenlik Mesleği Kanunu teklifi geçtiğimiz dönem meclise sunulmuş, partimizin milletvekillerinin gösterdiği başarılı muhalefet sonucunda görüşmeler ekim ayına ertelenmiştir. Teklif, öğretmenlik mesleğini düzenleyecek nitelikte değildir; yalnızca atama bekleyen öğretmenleri elemek için hazırlanmıştır. Öğretmenlerin hakları tanımlanmamış, diğer eğitim çalışanlarıyla ilgili bir düzenleme yapılmamış, özel sektörde çalışan öğretmenlere yer verilmemiş, basamaklandırma sistemine çözüm sunulmamıştır. Amaç öğretmenlik mesleğinin itibarını yükseltmek, öğretmenlerimizin ve eğitim bileşenlerinin haklarını tanımlamak değil; öğretmenlerin diplomasını çalmaktır.

Üstelik bu yıl okullarımız öğretmen ataması yapılmadan açılıyor. Danıştay’a açılan davayı bahane gösteren Bakanlık mülakat sonuçlarını açıklamayarak ve öğretmenlerin atamasını gerçekleştirmeyerek, yalnızca öğretmenleri değil, öğrencilerimizi de mağdur ediyor. Öğretmen açığı ücretli öğretmenlik adı altındaki emek sömürüsüyle kapatılmaya çalışılıyor. Öğrencilerimizin nitelikli eğitim hakkı ve öğretmenlerimizin özlük haklarının dışında okullarımızın durumu da ne yazık ki içler acısıdır. 22 yıllık AKP iktidarı çocuklarımıza okullarımızda bir öğün yemek veremediği gibi bir bardak temiz içme suyu bile sağlayamamaktadır. Okullarımız çocuklarımız için güvenli ve sağlıklı yerler olmanın çok uzağındadır. Kamusal, parasız ve eşit eğitim bitirilmiş, devlet okulları ailelerden alınan katkı payları sayesinde ayakta kalmaya çalışan özel okullara dönüşmüştür. Devlet yalnızca okulun binasını sağlayan, öğretmen maaşlarını veren, elektrik, su ve yakacak masrafını karşılayan konumdadır. Temizlik ve güvenlik görevlisinin maaşından boya badanaya, çatı tamirinden sınıfların bakımına, kırtasiye malzemelerinin ve temel hijyen malzemelerinin alımına dek diğer tüm konularda okullar neredeyse özelleştirilmiş durumdadır. 

 

NİTELİKLİ EĞİTİM İMTİYAZ HALİNE GELDİ

Ailelerin katkı payı veremediği, yoksul bölgelerdeki okullarımız ve çocuklarımız, güvensiz, sağlıksız ve hijyenden yoksun okul binalarında eğitim almak zorunda bırakılmıştır. AKP iktidarının eğitim sistemini getirdiği noktada, nitelikli eğitim her çocuk için bir hak olmak yerine ailesinin imkanları el veren çocukların erişebildiği bir imtiyaz haline gelmiştir. AKP iktidarında eğitim piyasalaşmış, özel okullar AKP tarafından sistematik şekilde desteklenmiştir. Atanmayan öğretmen sorunu özel okullara ucuz işgücü sağlamak için bilinçli olarak yaratılmıştır. Uygulanan sınav sistemlerinin, kamu okullarında yaşanan nitelik kaybının ve eğitimde dinselleşmenin sonucunda, çocuklarının nitelikli, bilimsel ve laik eğitim almasını isteyen veliler çareyi özel okullarda bulmuştur. Devlet okulları, toplumun en yoksul ve çaresiz kesimlerinin çocuklarının AKP’nin eğitim politikalarına dolaysız maruz kaldığı mekanlara dönüşmüştür.

Mesleki ve teknik eğitimin itibarı giderek zedelenmiş, eğitimin niteliği düşürülmüş, bu okullar öğrenciler tarafından tercih edilmez hale gelmiştir. Mesleki ve teknik eğitim kurumları sosyoekonomik olarak dezavantajlı kesimlerden gelen akademik başarısı düşük öğrencilerin tercih ettiği okullar haline gelmiştir. “4 gün işe 1 gün okula” diye yoksul ailelerin çocuklarına tek alternatif haline getirilen MESEM’ler çocuklarımızın devlet eliyle ucuz ve güvencesiz işgücü olarak kullanıldığı, çocuklarımızın yaralandığı ve öldüğü bir projeye dönüşmüştür. İSİG meclisi verilerine göre, 2024 yılının ilk 7 ayında MESEM programı kapsamında 9 çocuk iş cinayetlerinde hayatını kaybetmiştir.” >Selçuk ÖZTÜRK

 


Anahtar Kelimeler: BELEDİYELER EĞİTİMİN YANINDA