Gazipaşa İlçe Sağlık Müdürü Dr. Eşşe Çelik, Dünya KOAH Günü nedeniyle yaptığı açıklamada nefes darlığı, öksürük ve balgam şikayetlerinin önemsenmesi gerektiğini vurgulayarak erken tanı çağrısı yaptı. KOAH’ın önlenebilir bir hastalık olduğunu belirten Çelik, erken teşhisin önemine dikkat çekti.
KOAH’IN TANIMINI ANLATTI
Konuya ilişkin bilgilendirmede bulunan Dr. Çelik, “Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH); Hava yolu ya da hava keseleri (alveol) anormalliğinden kaynaklanan, nefes darlığı, öksürük ve balgam gibi kronik (süregen) solunum şikayetleri ile karakterize, kalıcı ve sıklıkla ilerleyici olan, hava yollarında tıkanma ile seyreden, erken tanı konulduğunda, önlenebilen ve tedavi edilebilen kronik bir hastalıktır. Hastalık, tüm dünyada önde gelen ölüm nedenlerinden biri olup bu ölümlerin %90’ı düşük ve orta gelirli ülkelerde meydana gelmektedir” dedi.
HASTALIĞIN GÖRÜLME ORANLARINA DİKKAT ÇEKTİ
Bilgilendirmesine devam eden Dr. Çelik, “KOAH, dünyada 40 yaş üzeri yetişkinlerde %10 oranında görülmektedir. Bu oran farklı coğrafi bölgelerde, farklı maruziyetlere göre değişiklik gösterir. Ancak, hastaların %60-85’i halen tanı almamış durumdadır. Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TUSEB) tarafından yayımlanan 2020 yılı KOAH raporuna göre ülkemizde 4 milyon KOAH hastası olduğu tahmin edilmektedir. 2024 TUİK verilerine göre solunum sistemi hastalıkları, %15 oranıyla Türkiye’de en sık ölüme neden olan hastalıklar arasında 3. sırada yer almaktadır” diye konuştu.
KOAH’IN NEDENLERİNİ SIRALADI
Hastalığın nedenlerine dikkat çeken Dr. Çelik, “Tüm dünyada ve Türkiye’de KOAH gelişiminin temel nedenleri; sosyal eşitsizlik, yoksulluk, yetersiz beslenme, iç ve dış ortam hava kirliliği ile tütün kullanımıdır. KOAH hastalarının yaklaşık %80’inde sigara içme öyküsü vardır ve sigara süresi ile miktarı hastalığın şiddetini artırır. Elektronik sigara, nargile gibi diğer tütün ürünlerinin kullanımı ve pasif içicilik de KOAH gelişiminde aynı şekilde etkilidir. Hava kirliliği, biyokütle yakıtlarının (odun, kömür, tezek vb.) dumanının solunması, yetersiz beslenme, enfeksiyonlar ve/veya iç ve dış ortam kirleticilerine pasif maruz kalmaya bağlı olarak doğumdan önce ve sonra akciğer gelişiminin geri kalması riskini artırır. Ayrıca iş yerinde duman, kimyasal madde ve toza maruz kalma da önemli risk faktörleridir; iş yeri maruziyetine bağlı KOAH gelişme oranı %19,2’dir” ifadelerini kullandı.
ERKEN TANI UYARISI YAPTI
Erken tanının öneminin altını çizen Dr. Çelik, “KOAH, ileri yaşlarda daha sık görülse de daha erken dönemde yani 40 yaş civarında başlayabilir. Tanısı ne kadar erken konulabilir ise hastalığın tedavisi de o kadar mümkün olabilmektedir. Bu nedenle hastalığa erken tanı konması çok büyük bir önem taşımaktadır” dedi.
HASTALIĞIN BELİRTİLERİNİ DETAYLANDIRDI
“KOAH’ta en sık görülen yakınmalar; nefes darlığı, öksürük, balgam çıkarama ve yorgunluk hissidir” diyen Çelik, “Nefes darlığı, KOAH’ın temel semptomudur ve kısıtlılığın da en önemli nedenidir. Genellikle anksiyete hastalığa eşlik eder. Hastalar ‘nefes almada güçlük, göğüste ağırlık, hava açlığı veya nefes nefese kalmak’ şeklinde kendilerini ifade ederler. Hastanın yakınmaları, hastalığın ilerlemesi ile daha da artarak kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkiler. Bu nedenle 40 yaş üzerinde olan, sigara ve/veya tütün ürünü kullanan, nefes darlığı hisseden her bireyde KOAH düşünülmeli ve bu bireyler, mutlaka göğüs hastalıkları uzmanına başvurmalıdır!” dedi.
TANI YÖNTEMLERİNİ ANLATTI
Çelik, “KOAH’ın ilk semptomu genellikle kronik öksürüktür. Bununla birlikte sigara ve/veya çevresel maruziyetlere bağlı olduğu düşünüldüğü için hasta tarafından patolojik bir semptom olarak algılanmaz. Öksürük başlangıçta aralıklı olabilir, sonraları gün boyu devam eden ve her gün ortaya çıkan bir karakter alır. Kronik öksürük, balgamlı veya balgamsız olabilir ve balgam mevcut ise süreğendir ve genelde beyaz renktedir. Alevlenme dönemlerinde ise balgam sarı-yeşil renkte olabilir. KOAH için risk faktörlerini taşıyan bir kişide, sağlık kurum ve kuruluşlarında, basit bir test olan ‘nefes ölçüm testi (spirometre)’ ile tanı kolayca konulabilmektedir. Solunum fonksiyon testi olarak isimlendirilen bu test kullanılarak hava akımında azalmaya yol açan tıkanıklık belirlenebilmekte ve KOAH’ın düzeyi saptanabilmektedir” dedi.
TEDAVİ SÜREÇLERİNİ SIRALADI
Tedavi süreçleri hakkında bilgi veren Çelik, “KOAH’ın tıbbi tedavisinde ‘inhaler’ olarak bilinen ve solunum yoluyla uygulanan nefes açıcı ilaçlar ile hava yollarındaki daralmanın azaltılıp hastanın olabildiğince rahatlatılması ve yaşam kalitesinin artırılması amaçlanmaktadır. Bu ilaçların düzenli ve doğru kullanılması gerekmektedir. Solunum yetmezliği olan KOAH’lı hastalarda evde oksijen tedavisi ve/veya solunum cihazı tedavisi gibi tedavilere ihtiyaç olabilmektedir. Hastalığın seyrini kötüleştirecek alevlenmelerden ve zatürreden korunmak için her yıl sonbaharda grip ve ömür boyu bir kez olmak üzere zatürre aşılarının yapılması önemlidir” diye konuştu.
KORUNMA ÖNERİLERİNİ PAYLAŞTI
Çelik, “KOAH gelişiminin önlenmesi ve hastalığın Türkiye’de ve tüm dünyada ortadan kaldırılması ancak hastalık nedenlerinin ortadan kaldırılması ile mümkün olabilecektir. Çünkü elimizdeki mevcut tedaviler, hastalığı iyileştirmekten çok hastalık semptomlarını ve alevlenmelerini hafifletmeye yöneliktir. Bu nedenle insanların yaşam koşullarının iyileştirilmesi, hava kirliliği ve tütün kullanımının önlenmesi büyük önem taşımaktadır” dedi.
BAKANLIĞIN PROGRAMINI ANLATTI
Dr. Çelik açıklamasının devamında, “Bakanlığımız, risk faktörleriyle etkin mücadele edilerek KOAH hastalığının önlenmesi; hasta olanların erken teşhisi, düzenli takibi ve uygun tedavisi için önemli çalışmalar yürütmektedir. Bu doğrultuda; ilgili paydaşlarla birlikte ‘Türkiye Kronik Hava Yolu Hastalıkları Önleme ve Kontrol Programını’ hazırlayarak uygulamaya koymuş, birinci basamakta çalışan hekimlere yönelik ‘Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığını Değerlendirme ve İzlem Kılavuzunu’ hazırlamış, Hastalık Yönetim Platformu kapsamında oluşturduğu ‘KOAH’ izlem modülünü aile hekimlerimizin kullanımına açmıştır” ifadelerine yer verdi.
BU YILIN TEMASINI HATIRLATTI
Dünya KOAH Günü’nün önemine değinen Dr. Çelik, “Konunun önemi dolayısıyla, dünyada ve ülkemizde her yılın Kasım ayının üçüncü çarşamba günü ‘Dünya KOAH Günü’ olarak değerlendirilmektedir. Söz konusu günün bu yılki teması ‘Nefesin Daralıyorsa KOAH’ı düşün!’ olarak belirlenmiş olup söz konusu tema ile bireylerin solunum yakınmalarını özellikle de kronik öksürük ve nefes darlığını önemseyerek erken dönemde sağlık kuruluşlarına başvurmalarının ve erken tanı almalarının öneminin vurgulanması amaçlanmıştır” dedi.
SAĞLIK ÖNERİLERİYLE AÇIKLAMASINI TAMAMLADI
Akciğerlerin sağlıklı tutulması ve sağlıklı nefes alabilmeniz için önemli tavsiyelerde bulunan Çelik, “ Sigara ve diğer tütün ürünlerini kullanmayın. Soluduğunuz ortamın havasını temiz tutun. Düzenli ve dengeli beslenin. Düzenli egzersiz yapın, yürüyün, hareketli olun. Yaş grubunuza uygun aşınızı olun. İklim değişimine duyarsız kalmayın. KOAH izleminizi, aile hekiminize başvurarak düzenli bir şekilde yaptırın. İlaçlarınızı, doktorunuzun önerdiği şekilde düzenli kullanın” şeklinde konuştu.