.
İLÇE Sağlık Müdürü Eşşe Çelik, Organ Bağışı Haftası dolayısıyla açıklama yaptı. Dünyada birçok hastanın organ bağışı beklerken hayatını kaybettiğini dile getiren Çelik, organ bağısı konusunda vatandaşların hassasiyet göstermesini istedi.
Gazipaşa İlçe Sağlık Müdürü Dr. Eşşe Çelik, 3-9 Kasım tarihleri arasında farkındalık yaratmak amacıyla kutlanan Organ Bağışı Haftası dolayısıyla açıklama yaptı. “Bilindiği gibi, her yıl 03-09 Kasım tarihleri arasında ülkemizde Organ Bağışı Haftası kutlanmaktadır” diyen Çelik, organ bağışının hayat kurtardığına dikkat çekti. Türkiye’nin organ nakli sayısı bakımından Avrupa’da üst sıralarda bulunduğuna vurgu yapan Çelik, “Tedavisi mümkün olmayan hastalıklar nedeniyle görev yapamayacak derecede hasar gören organların yerine, kişi hayatta iken serbest iradesi ile tıbben yaşamı sona erdikten sonra doku ve organlarının başka hastaların tedavisi için kullanılmasına organ nakli denilmektedir. Ülkemizde organ bağışları, Bakanlığımızın kontrolü ve denetiminde yapılmaktadır. Nakil sayısı bakımından Avrupa’da üst sıralarda yer alan ülkemizde, nakillerin büyük çoğunluğu canlıdan gerçekleştirilmektedir. Organ nakli olmuş hastalarda başarı ve sağ kalım oranı Avrupa’da %85-96 olup, bu oran ülkemizde de Avrupa ile eşdeğer durumdadır” dedi.
“ORGAN BAĞIŞI KONUSUNA TOPLUM OLARAK HASSASİYET GÖSTERMELİYİZ”
Dünyada birçok hastanın organ bağışı beklerken hayatını kaybettiğini dile getiren Çelik, organ bağısı konusunda vatandaşların hassasiyet göstermesini istedi. Organ bağışının hayat kurtardığını belirten Çelik, “Ülkemizde nakil yapılabilen organ ve dokular; kalp ve kalp kapağı, karaciğer, böbrek, pankreas, rahim, akciğer, kornea, kemik, kas dokusu, kıkırdak, tendon, ince bağırsak, yüz ve saçlı deri, ekstremite, üst solunum yolu organları, üst sindirim yolu organları olarak sıralanabilir. Birçok hasta bağışlanmış bir organ için beklerken ölmektedir. Bağışlanmış bir organ başarılı bir nakilden sonra gerçek bir yaşam armağanıdır. Ne yazık ki insan ancak organ alıcısı durumuna gelince organ bağışının önemini fark edebiliyor. Organ bağışı konusuna toplum olarak hassasiyet göstermeli, organ nakli gerektiren hastalıkların her an bizim ve sevdiklerimizin başına gelebileceğini unutmamalıyız” dedi.
“DESTEK OLMAK YAŞAMAK KADAR GÜZEL BİR DUYGUDUR”
Organ bağışının Diyanet işleri başkanlığı tarafından caiz sayıldığını sözlerine ekleyen Çelik, Maide suresi örnek vererek, vatandaşları organ bağışı konusunda duyarlı olmaya çağırdı. Çelik, “Yaşarken de yaşamdan sonra da başkalarına yardım etmek bizim elimizde” bu konuda duyarlı davranmak hepimizin toplumsal sorumluluğudur. Unutmayalım ki; destek olmak yaşamak kadar güzel bir duygudur. Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu organ bağışını insanın insana yapabileceği en büyük yardım olarak tanımlanmıştır. 06.03.1980 tarih ve 396 sayılı kararı ile organ naklinin caiz olduğunu bildirmiştir. Kuran –ı Kerim’ de Maide suresi 32. Ayette “Kim bir kimseye hayat verirse, o sanki bütün insanlara hayat vermişçesine sevap kazanır.” diye buyrulmuştur” ifadelerini kullandı.
KİMLER ORGAN BAĞIŞINDA BULUNABİLİR?
Açıklamasına şu sözlerle devam eden Çelik, “Organ bağışı kişinin hayatta iken kendi özgür iradesiyle, organlarının bir kısmını veya tamamını ölümünden sonra başka hastaların tedavisinde kullanılmak üzere vasiyet etmesidir. 18 yaşını aşmış, akli dengesi yerinde olan herkes organ-doku bağışında bulunabilir. Organ bağışı yapılmış olsa bile her ölümden sonra organ nakli mümkün değildir. Örneğin; kişi evde, sokakta, acil serviste veya hastanelerin herhangi bir servisinde ölmüş kişilerin organları ülkemizde organ bağışında kullanılamaz. Yalnızca yoğun bakım ünitelerinde solunum cihazına bağlı olarak ölen, yani beyin ölümü gerçekleşen kişilerin organları nakledilebilir. Beyin ölümünde, beyin fonksiyonları tamamen kaybedildiği için geri dönüşü yoktur, tam ve kesin olarak ölüm gerçekleşmiştir, bu durum bitkisel hayatla karıştırılmamalıdır. Beyin ölümü teşhisi konulabilmesi için birtakım testlerin uygulanma zorunluluğu vardır. Bu testlerin sonucunda, alanında uzman iki hekim tarafından, beyin ölümü gerçekleşip gerçekleşmediği kararına varılır daha sonra bu karar aileye bildirilir. Organ bağış kartı olup olmadığı bakılmaksızın beyin ölümü gelişmiş tüm vakaların aileleri ile mutlaka görüşülür. Bu görüşme organ nakil koordinatörü tarafından gerçekleştirilir. Aile onayı olmadan hiç kimsenin organları alınamaz ve kullanılamaz. Nakil işlemleri Sağlık Bakanlığı bünyesinde Ulusal Koordinasyon Sistemi tarafından yürütülür ve yapılan tüm işlemler kayıt altına alınıp belgelenir. Organ dağıtımı; ulusal bekleme listelerinde kaydı olanlar arasından, öncelikle tıbbi aciliyeti olan hastalar olmak üzere, kan ve doku grubu uyumuna göre yapılır. Din, dil, ırk, cinsiyet, zengin veya fakir ayrımı gözetilmez. Alıcı ve vericinin kimlik bilgileri ailelerin izni olmadan açıklanamaz. Gizli kalması kanunen esastır.
Yaşın ileri olması, kronik bir hastalığın bulunması, alkol veya sigara içiliyor olması ve benzeri nedenler organ bağışı yapılmasına engel değildir. Organ bağışından vazgeçildiğinde bu yeni kararı aile ile paylaşılması E-Devlet sistemi üzerinden iptal edilmesi ve organ bağış kartının imha edilmesi yeterlidir” şeklinde konuştu. >Selçuk ÖZTÜRK