ÇELENOĞLU’NDAN ADLİ YIL MESAJI

Gazipaşa’daki adli yıl açılışında Antalya Barosu’nun basın bildirisini okuyan Baro Temsilcisi Av. Hasan Çelenoğlu, bildiride hukuk devleti, yargı bağımsızlığı ve avukatlık mesleğine yönelik baskılara dikkat çekti.

GÜNDEM 2.09.2025 12:27:00 0
ÇELENOĞLU’NDAN ADLİ YIL MESAJI

2025-2026 Adli Yılının başlaması dolayısıyla Antalya Barosu tarafından hazırlanan basın bildirisi, Antalya Barosu Gazipaşa İlçe Temsilcisi Av. Hasan Çelenoğlu tarafından kamuoyuna duyruldu. Açıklamada yargı bağımsızlığı, hukuk devleti ilkesi, avukatların mesleki sorunları ve yurttaşların adalete erişim hakkına ilişkin kapsamlı değerlendirmelere yer verildi.

 

“HUKUK DEVLETİ YERİNE HUKUKSUZLUK KURAL HALİNE GELDİ”

Yargıdaki gelişmelerin kaygı verici boyutlara ulaştığını dile getiren Çelenoğlu, “Her geçen adli yılda ülkemizde ve yargıda; insan hakları ve hukuk devleti anlamında gelişmeler görmeyi beklerken, maalesef hukuk düzenimiz her seferinde daha derin yaralar almaya devam etmektedir. Türkiye’de hukuk, bir adalet aracı olmaktan çıkarılmaya, siyasi çıkarların ve güç odaklarının bir sopası haline getirilmeye çalışılmaktadır. Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusunda toplumun her kesiminden endişe ve şüpheler yükselmektedir. Hal böyle ki hukuksuzluk kural, hukukun işlemesi istisna noktasına gelmiştir” dedi.

 

ANAYASAL HAKLAR KAĞIT ÜZERİNDE KALDI

Anayasaya uyulmadığını belirten Çelenoğlu, “Anayasadaki temel hak ve özgürlüklerin kağıt üzerinde kaldığı, Anayasanın tanınmadığının zaman zaman açıkça ifade edildiği ve Anayasa Mahkemesi kararlarının dahi uygulanmadığı bir ortamda hukuk devleti ve hukuk güvenliği ilkelerinin kırıntıları bile tehdit altındadır” diye konuştu.

 

YARGI ADALET DEĞİL BASKI ARACI HALİNE GELDİ

Geride bırakılan adli yılın hukuk ihlalleriyle dolu olduğunu vurgulayan Çelenoğlu, “Bolu’da yaşanan felaketin sorumlularının tam manasıyla adalet karşısına çıkarılmadığı, yeni doğan bebeklerin çeteler eliyle yaşam haklarının ellerinden alındığı, kadın cinayetlerinin olağanlaştırıldığı, ülkemizin geleceği gençlerin, öğrencilerin, Cumhuriyetin en önemli kazanımlarından fırsat eşitliği ortadan kaldırılarak, sahte diploma skandalıyla emeklerinin, çabalarının ve umutlarının yok edildiği, anayasal gösteri ve yürüyüş haklarını kullanan yurttaşların hukuk dışı uygulamalara ve ağır yaptırımlara maruz kaldığı, ifade özgürlüğünün yerle yeksan edildiği, masumiyet karinesi görmezden gelinerek özellikle toplumun bazı kesimlere yönelik yargısız infazda bulunulduğu; belediye başkanları, bürokratlar, siyasiler ve hatta gazetecilerin adeta baştan cezalandırılarak tutuklu yargılamalarla karşılaştığı, toplumumuzun insanı, hayvanı, çevreyi, doğayı, sanatı ve insanlık mirası tarihi eserleri bizzat koruma ihtiyacı hissettiği bir adli yılı geride bıraktık” ifadelerini kullandı.

 

YARGIYA ERİŞİM ZORLAŞTI, ADALET GECİKİYOR

Bireysel uyuşmazlıkların dahi yıllarca sürdüğünü aktaran Çelenoğlu, “Bireyler arasında olan bir hukuki ihtilafın çözümü dahi yıllar boyu sürebilmekte, aynı konuda verilen farklı ve keyfi kararlar ile hukuki öngörülebilirlik ilkesi tamamen ortadan kaldırılmakta, yargıya erişim gerek maddi gerekse de manevi yönden adeta bir çile çekme süreci haline gelmektedir. Yıllar sonra elde edilen hakkın icrası aşamasında bile türlü zorluklar ve engellerin ortaya konulmuş olmasıyla birlikte insanlarımızın hukuka ve adalete olan inancı gün geçtikçe adeta yok olmaktadır. Yeni düzenlemeler ise sahadakilere, uygulayıcılara, avukatlara ve barolara sorulmadan gerçekleştirilmek istenmekte, kanun taslaklarından barolar son aşamada haberdar edilmektedir” dedi.

 

AVUKATLAR BASKI ALTINDA TUTULUYOR

Avukatların görevlerini yaparken ciddi baskı altında olduğunu söyleyen Çelenoğlu, “Avukatların dosyanın tarafı gibi görülüp uğradığı fiziki ve psikolojik saldırıların yanında özellikle son zamanlarda ülkemizde avukatlar sadece görevlerini yerine getirdiği için tutuklanabilmektedir. Bu anlamda meslektaşlarımıza yönelen baskı ve tutuklamalar artık mesleğin ifasını imkansız kılacak boyutta sistematik hale getirilmiş bulunmaktadır. Avukatlık mesleğinin özünü oluşturan faaliyetler soruşturulmakta ve kovuşturulmakta, çağdaş ülkelerin hiçbirisinde görülmeyen baskı ve tutuklama biçimleri mesleğimizin varoluş zeminini ortadan kaldırmaktadır” diye konuştu.

 

BAROLARIN GÖREVİ HUKUKUN SESİ OLMAKTIR

Baroların suskun kalamayacağını ifade eden Çelenoğlu, “Hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını korumak, barolara yasayla verilmiş asli görevler arasındadır. İşte bu ortamda sessizliği yırtarak yaşanan her türlü hukuksuzluğa karşı söylediğimiz tüm sözler, yaptığımız her eylem, aslında bizlerin kanunda düzenlenen görev ve sorumluluklarımızın yerine getirilmesi anlamını taşımaktadır” ifadelerini kullandı.

 

AVUKATLAR VAROLUŞ MÜCADELESİ VERİYOR

Mesleki faaliyetlerin zorlaştığını belirten Çelenoğlu, “Bu denli önemli bir meslek bilerek ve isteyerek ekonomik darboğazın içine itilmekte, avukatlar adeta bir varoluş cenderesinin içinden geçmektedir. Bu durum yurttaşların da hukuki yardım alma ve adil yargılanma hakkına zarar vermektedir” dedi.

 

HUKUK EĞİTİMİNDE TİCARİ YAKLAŞIM ELEŞTİRİSİ

Hukuk fakültelerinin nicelikle yönetildiğini vurgulayan Çelenoğlu, “Hukuk fakültesine girişten, mesleğe kabule kadar her aşama adeta ticari ve ranta dayalı bir sistemle şekillendirilmiştir” diye konuştu.

 

BAROLAR SESSİZLİĞİN DEĞİL, CESARETİN KALESİDİR

Antalya Barosu’nun kararlı duruşunu yineleyen Çelenoğlu, “Bilinmelidir ki; ‘Bu Kentin Bir Barosu Var’ söylemiyle bir Cumhuriyet kurumu olan Antalya Barosu hukuksuzluğun her türlüsüne karşı dimdik durmaktadır. Antalya Barosu suskunluğun değil, hukukun ve cesaretin kalesidir. Yargının kurucu unsurlarının hukukun ve vicdanlarının sesini dinlediği, yargı bağımsızlığının ve tarafsızlığının yeniden tesis edildiği, tüm kurum ve şahıslar nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının bağlayıcı görüldüğü, hukukun üstünlüğünün ve insan haklarının egemen; liyakatin ve şeffaflığın hakim kılındığı ve her yurttaşın adil yargılanma hakkına eriştiği bir adli yıl olmasını dileriz” ifadelerini kullandı.

Anahtar Kelimeler: ÇELENOĞLU’ MESAJI