.
Gazeteci Yusuf Yavuz, “Betonu toprağa tercih eden CHP’li belediyenin planında ne var?” diyerek, geçtiğimiz hafta Büyükşehir Belediye Meclisi’nden jet hızıyla geçen Gazipaşa İmar Revizyon Planı hakkında yeni habere imza attı.
“Yusufyavuzhaber2022.wordpress.com” adlı haber sitesinde yeniden Gazipaşa İmar Revizyon Planı’nı konu alan Gazeteci Yusuf Yavuz, “CHP’li Gazipaşa Belediyesi’nin hazırladığı imar planı değişikliğine tek hayır oyunu veren CHP’li Meclis Üyesi Yüksek Mimar Esin Bilgiç, düzenlemenin yapılaşma oranını 20 kat artıracağını savunarak hem ilçe belediyesini hem de büyükşehir belediyesini süreci şeffaf yönetmemekle eleştirdi” ifadelerini kullandı.
Yusuf Yavuz haberinde; “Türkiye’de tropik meyvelerin yetiştirilebildiği önemli tarımsal üretim merkezlerinden biri olan Antalya’nın Gazipaşa ilçesinde yapılan imar planı değişikliği tartışma yarattı. Bölgeyle ilgili Çevre Düzeni Planında oteller, ikinci konut ve buna bağlı inşaat sektörünün desteklendiği kentsel gelişme bölgesi olarak ayrılan Gazipaşa, yanı başındaki Alanya’nın son 40 yılda yaşadığı betonlaşmanın yeni kurbanı haline gelecek. Alt ölçekli planlara yön veren çevre düzeni planında Gazipaşa’yı da kapsayan alan için kullanılan “bölgede konut talebinin artmasına neden olmuş, dolayısıyla inşaat sektörü de artış göstermiş ve inşaat sektörü ile ilgili hizmetler sektörü bölge ekonomisinin ana sektörü konumuna gelmiştir” ifadeleri, pek çoğu “arsa” vasıflı olan binlerce dönüm tarım arazisinde üretim yapmayı sürdüren ilçe halkını nasıl bir geleceğin beklediğine işaret ediyor.
Antalya’nın Gazipaşa ilçesiyle ilgili imar planı değişikliği geçtiğimiz hafta Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi’nce ‘oyçokluğu’ ile onaylandı. İlçede üzerinde halen tarımsal üretim yapılan arazilerin yapılaşmaya açılmasını öngören plan değişikliğine hayır oyu veren tek isim CHP’li Meclis Üyesi Yüksek Mimar Esin Bilgiç oldu. Bilgiç’in imar planı değişikliği ilçe meclisinde görüşüldüğü sırada da ret oyu vermiş ve açıklamaları, Gazipaşa ve Antalya basınında geniş yer bulmuştu. Konuyla ilgili açıklama yapan Gazipaşa Belediye Başkanı Mehmet Ali Yılmaz, söz konusu iddialara cevap vermişti.
BELEDİYE BAŞKANI YILMAZ ELEŞTİRİLERE YANIT VERDİ
Toplam 10 mahalleyi ilgilendiren plan değişikliğinin Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde oylandığı oturumun hemen öncesinde bir açıklama yaparak Gazipaşa’nın verimli tarım topraklarının imara açılmasına karşı eleştirilerini dile getiren Bilgiç’in bu açıklamalarının ardından Gazipaşa Belediye Başkanı CHP’li Mehmet Ali Yılmaz eleştirilere yanıt veren bir açıklama yaptı.
“TARIM ARAZİLERİNİ İMARA AÇMA SÖZ KONUSU DEĞİL”
Açıklamasında, “Söz konusu haberlerde iddia edildiği gibi bu plan revizyonu ile birlikte tarım arazilerini imara açma, verimli tarım topraklarını yok etme gibi bir durum söz konusu değildir” ifadelerini kullanan Belediye Başkanı Yılmaz, yapılan plan revizyonunda yeni bir yoğunluk artığına gidilmediğini de savundu.
“İMAR PLANI SINIRLARINDA TARIM ALANI YOK”
Revize edilerek onaylanan imar planı sınırlarında tarım alanı bulunmadığını da savunan Yılmaz, “Planlama alanında tarım alanı olmadığına dair Antalya İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün kurum görüşü belediyemizde mevcuttur” dedi.
“FİDANLIK YOLUNDA TİCARET İHTİYACI DOĞACAĞI ÖNGÖRÜLDÜ”
Gazipaşa’daki oteller bölgesinin devamı niteliğindeki Fidanlık Yolu (Caddesi) boyunca ticaret ihtiyacı doğacağının öngörüldüğünü ancak bu alanlara 1.75 emsal verilmediğini söyleyen Başkan Yılmaz, bu bölgede 1990’lı yıllarda yapılan bir sitede 1.75 emsal bulunduğunu, önceden planlanan bu durumun revizyon çalışması ile ilgisi olmadığını kaydetti.
“TAPU KAYDINDA ‘ARSA’ AMA ÜZERİNDE TARIMSAL ÜRETİM YAPILIYOR”
Gazipaşa Belediye Başkanı Mehmet Ali Yılmaz’ın altını çizdiği Fidanlık Caddesi’nin denizden taraftaki kısmında ve denize yakın bölgede yaklaşık 2 kilometrelik hat boyunca uzanan araziler, parsel kayıtlarında ‘arsa’ niteliğinde görünüyor. Ancak tapu kayıtlarında arsa olan Koru Mahallesi sınırlarındaki bu arazilerin üzerinde tarımsal üretim yapılıyor, sebze üretimi yapılan seralar bulunuyor. Benzer bir durum Antalya kent merkezi ya da diğer ilçeler için de geçerli. Örneğin Muratpaşa ya da Konyaaltı ilçelerinde tapuda ‘arsa’ olarak kayıtlı birçok portakal bahçesi ya da sera, bahçe görülebilir. Gazipaşa’da olan da bu. Halk, daha önce hazırlanan planlarda ‘arsa’ notu düşülen arazilerinde tarım yapmayı sürdürüyor.
“FİDANLIK BÖLGESİ ‘TİCARİ İHTİYACA’ KURBAN EDİLECEK”
Belediye Başkanı Yılmaz’ın tarım alanlarının imara açılacağı endişelerini yalanlaması bir kelime oyunundan başka bir şey değil. Bu savunma, yakın gelecekte ‘ticaret ihtiyacı’ gerekçesiyle Fidanlık Caddesi üzerini işgal edecek olan betonlaşma gerçeğini değiştirmiyor. Adı arsa ya da tarla olsun, üzerinde halen tarım yapılan alanların nefessiz kalmasını önlemeye de yetmeyecek.
“ANTALYA’DA BENZER DURUMDA BİRÇOK BÖLGE VAR”
İmar rantının giderek büyüdüğü Antalya gibi illerde tarımsal üretim için görünmeyen tehditlerden biri de bu. Konyaaltı’nda bulunan kimi büyük narenciye bahçeleri son birkaç yıl içinde birer birer ‘arsa’ olarak kurban edildi, özellikle Uncalı Konaklar bölgesi, Molla Yusuf Mahallesi, Uluç, Hurma, Liman ve Altınkum civarında yaşanan bu yapılaşma kıskacı son 10 yılda bölgenin kalan son üretim alanlarını yok etti. İlçe merkezi itibariyle Gazipaşa’dan daha geniş araziye sahip olan Kumluca’nın son 20 yılda yaşadığı kayıp ise daha da acı verici.
“PLAN DEĞİŞİKLİĞİ TORBAYA KONULARAK MECLİSTEN GEÇTİ”
Gazipaşa’da da benzer bir dönüşümü getirmesi kaçınılmaz olan plan değişikliği ne ilçe gündeminde ne de kent kamuoyunda yeterince tartışılmadan sessiz sedasız ve üstelik çok sayıda gündem maddesiyle bir torbaya konularak onaylandı. Oysa bir kentin geleceğini ilgilendiren bu tür planlamaların hazırlanışından onaylanmasına o kentte yaşayan halkın katılımı ve görüşünün alınması, planın ne getirip neleri götüreceğinin aktarılması gerekir. Belediye meclislerinin yalnızca imar rantı yaratma mecraları olarak görülmesi ve imara açılacak bölgelerden arazi kovalayıp kısa yoldan zengin olma düşü görenlerin iş takibi alanına dönüşmesi, giderek siyaset üstü bir çıkar anlayışını doğurdu.
“KOMİSYON RAPORUNDA ONAYLANAN SON PLANIN AYRINTISI YOK”
Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi’nden onaylan ve askıya çıkarılmaya hazırlanan 1/1000 ölçekli plan değişikliğiyle ilgili komisyon raporunda bir iki haritadan başka ayrıntı yer almıyor. Ancak Geçtiğimiz Nisan ayında yine Büyükşehir’de onaylanan 1/5 binlik plan değişikliğiyle ilgili plan açıklama raporunda bazı ayrıntıları bulabiliyoruz.
“GAZİPAŞA’NIN NÜFUSUNU ÜÇ KATTAN FAZLA ARTIRAN PLAN ÖNGÖRÜSÜ”
Raporda, planın amaçları arasında, 2014’te yürürlüğe giren Büyükşehir Yasası kapsamında köy ve beldeden mahalleye dönüşen yerleşimlerin tüzel kişiliğinin kaldırılmasıyla idari yapıda bütünlük sağlamak olduğu belirtiliyor. 1/5 binlik plan, Gazipaşa’nın 2040 yılına kadar ihtiyacını karşılamayı hedefliyor. Gazipaşa ilçe merkezinde toplam 2088 hektar (20 bin dönümden fazla) alanı kapsayan plan değişikliği, mevcut planların güncellenerek ilgili yönetmeliğe uyum sağlanmasını amaçlıyor. Nüfusu halen 53.702 olan Gazipaşa için hazırlanan plan değişikliğinde ilçenin 2040 yılındaki yerleşik nüfusunun 85 bin, planlamada ayrılacak konut alanlarının toplam nüfus kapasitesinin ise 170 bin olacağı öngörülüyor.
“TARIM ALANLARINI TURİZME KURBAN ETMENİN YOLU AÇILIYOR”
Plan raporunda Gazipaşa’da 1970’li yıllarda halkın yaklaşık yüzde 75’inin tarıma bağlı sektörlerden geçindiği, ancak 2000’li yıllardan itibaren turizm sektörünün ‘hızlı’ gelişmesiyle bu oranın yüzde 50 seviyesine düştüğü belirtiliyor. Ancak bu ifadeler Gazipaşa’daki tarım alanlarının turizm lehine dönüştürülmesi niyetini ortaya koymaya yetiyor. Plan raporunun bir sonraki paragrafında bile bu gerçeğin altı çizilerek; “İlçe ekonomisinde hâkim olan sektör tarımdır, sebzecilik halkın önemli geçim kaynaklarından birini oluşturmaktadır” deniliyor.
“İLÇE HALKININ YÜZDE 78’İ TARIMDA ÇALIŞIYOR”
Raporda, Gazipaşa’daki işgücünün sektörel dağılımında tarımın yüzde 78.37 ile ilk sırada yer aldığı bilgisine de yer veriliyor. Engebeli bir topografyaya sahip olan ilçenin tarım arazilerinin oranı ise yüzde 17.93. Bu tabloya göre iklimsel özelliği sayesinde olağanüstü bir tarımsal üretim potansiyeli bulunan Gazipaşa’nın tarım topraklarının kıskançlıkla korunması gerekiyor. İşgücüne katkı konusunda tarım sektörüne en yakın oran, yüzde 19.46 ile turizmi de kapsayan hizmetler sektörü. Madencilik ve taş ocaklarını da içeren sanayi sektörünün istihdama oranı yalnızca yüzde 2.15.
“İLÇEDEKİ YATAK SAYISININ ÜÇ KATINDA FAZLASI TEK BİR OTELE”
Plan raporunda Gazipaşa’da belediye belgeli konaklama tesislerinde toplam 330 oda, 749 yatak sayısı bulunduğu belirtiliyor. Turizmi geliştirmek ve çeşitlendirmek elbette mümkün ancak bunun yolu ilçenin tüm turistik cazibesini yok edecek beton blokları sahile dikmek değil. Örneğin Selinus sahilinde yapılmak istenen ve geçtiğimiz aylarda ÇED süreci başlatılan İş İnsanı Adil Üstündağ’a ait 5 yıldızlı otel projesinin 2508 yatak kapasitesinde olduğu düşünüldüğünde, Gazipaşa halkının ilçede gelişmesi beklenen ve öyle sunulan turizmden pay almak bir yana, aslan payının dışarıdan gelecek olan büyük yatırımcılara dağıtılacağı ortaya çıkıyor.
“PLANLAMANIN BAKIŞ AÇISI OTEL, İKİNCİ KONUT, İNŞAAT VE BETON”
100 Binlik Bölge Planı’nda Alanya-Gazipaşa Kentsel Gelişme Bölgesi içerisinde kalan Gazipaşa’yla ilgili plan açıklama raporunda şöyle deniliyor: “Alanya-Gazipaşa Kentsel Gelişme Bölgesi’nin denize kıyısı olmasının yanı sıra, bölgede bulunan turizm merkezleri ile turizm tesisleri, bölgede turizm sektörünün gelişmesini sağlamıştır. Bölgede turizm sektörünü gelişmesi ve bunun doğal yansıması olan 2. Konut gelişimi, hizmetler sektörün gelişmesini sağlamıştır. Bu gelişmeler bölgede konut talebinin artmasına neden olmuş, dolayısıyla inşaat sektörü de artış göstermiş ve inşaat sektörü ile ilgili hizmetler sektörü bölge ekonomisinin ana sektörü konumuna gelmiştir.”
“GELECEK TARIMDA VE KORUNMUŞ DOĞAL ÇEVREDE”
Gazipaşa’ya yönelik bakış açısı inşaat ve ikinci konut olan planlama refleksi, alt planlarda da benzer şekilde sürüp gidiyor. Gazipaşa’nın geleceğini planlamak için hazırlanan planın raporu bile ilçenin bir tarım merkezi olduğu gerçeğini ortaya koyuyor. Geleceğin tarımda, toprakta, suda ve korunmuş bir doğal çevrede olduğu gerçeği bugün çok daha iyi kavranırken, yerel yönetimlerin sorumlu oldukları alanı planlarken bindiği dalı kesercesine kararlar alması doğru değil.
DSİ; “PLANLAMA ALANININ BİR KISMI SULAMA SAHASINDA KALIYOR”
Plan raporunda ayrıca DSİ 13. Bölge Müdürlüğü’nün 2015 ve 2020’de verdiği görüşler de yer alıyor. DSİ’nin plan revizyonu yapılmak istenen alana ilişkin görüşünde, “İmar görüşü talep edilen sahanın bir kısmı İdaremize ait mevcut Gazipaşa 1. Merhale sulama sahası dâhilinde kalmaktadır. Gazipaşa 1. Merhale sulama sahası, yazımız ekinde 1/25.000 ölçekli vaziyet planı üzerine yeşil renk ile işlenmiş olup, tarım dışı kullanılması halinde sulama bütünlüğü bozulacaktır” deniliyor.
“SULAMA SAHASI DIŞINDA KALAN ALANLARA İMAR İZNİ”
Gazipaşa Belediyesi’nin DSİ’nin görüşüne “üst ölçekli planlara uymadığı” gerekçesiyle itiraz etmesinin ardından Büyükşehir Yasası’nın tarım arazileri üzerindeki baskıyı nasıl artırdığına ilişkin bir gerçekle karşı karşıya kalınıyor. DSİ’nin 3 Temmuz 2020 tarihli bir başka görüşünde, planlama alanında kalan sulama sahası ve taşkın koruma sahası dışında kalan alanların imara açılmasında bir sakınca görülmediği kaydediliyor.
“PLANA HAYIR OYU VEREN MECLİS ÜYESİ BİLGİÇ’TEN YENİ AÇIKLAMA”
Konuyla ilgili görüşüne başvurduğumuz CHP’li Meclis Üyesi Yüksek Mimar Esin Bilgiç, plan revizyonu sürecinde ne kamuoyu ile ne de meclis üyeleriyle bir paylaşım yapılmadığı yönündeki görüşünü yineleyerek, “En son noktada 1/1000 ölçekler büyükşehirden geçerken dahi, büyükşehir belediyesinin sitesinde her zaman paylaşılan plan bilgilerinin hiçbirisi paylaşılmamıştır. Konuyla ilgili açıklamamda bölgenin fotoğrafları kullanılmıştır. Bu fotoğraflarda da bölgede bu yönetimlerin verdiği adlar her ne olursa olsun, hiç boş yer olmadan bölgeye uygun tarım yapıldığı açıkça görülmektedir. Bu parsellerde şu anda zirai üretim devam etmekte olup, ekin tarlaları, avokado bahçeleri, bölgenin ülkemiz için de önemli bir iklim kuşağında olması nedeniyle örtü altına girmeden, açıkta yetişebilen muz bahçeleri, sebze bahçeleri vardır. Bölgede yaşayan bir mimar olarak plan revizyonuyla ilgili düşüncelerimi ve yaklaşımın nasıl olması gerektiğini paylaştım. Dolayısıyla açıklamamın gerçeği yansıtmayan bir yanı yoktur” dedi.
“MEVCUTTAN 20 KAT DAHA FAZLA İNŞAAT YOĞUNLUĞU ARTIŞI”
Sadece Fidanlık Caddesi boyunca uzanan ve DSİ görüşünde de sulama sahası olarak belirtilen alandaki mevcut yapılaşma koşullarının en küçük parsel 2 dönüm olacak şekilde 2 katı geçmeyen, 250 metrekarelik tek bir ev yapılabilmesine izin verecek şekilde olduğunun altını çizen Bilgiç, artan her 2 dönümlük alan için 100 metrekarelik daha inşaat izni bulunduğunu belirterek, “Şimdi yeni planlarla bu yol boyundaki tüm parseller ticari alana çevrilmiştir ve açıklamadıkları bir emsal verilmiştir. Gazipaşa Belediyesi’ndeki kısa sunumdan 1.75 olarak anlaşılan yeni emsale göre 4 dönüm bir parsele 7000 metrekare inşaat yapılabilecektir. Tarım alanı yapılaşma koşulları ise 2000 metrekare için 250, artan her 2000 metrekare için 100 metrekare daha olmak üzere toplam 350 metrekare inşaat yapılabilecek. Bu, 20 kat daha fazla inşaat yoğunluğu artışı anlamına gelmektedir” ifadelerini kullandı.
“YENİ TİCARİ ALANLAR YARATMAK BÖLGEYİ İMARA AÇMAK DEĞİL Mİ?”
“Bölgeye yeni yollar açarak emsaller vermek, parsel büyüklüklerini düşürmek, yeni ticari alanlar yaratmak bölgeyi imara açmak değil midir?” diye soran Bilgiç, “Üst ölçekli planlarda ‘Tarım Alanı’ olan bir bölgeye alt ölçekli planlarda yapılan revizyonlarla bu uygulamalara gidilmesi tarım yapılan toprakları imara açma değil midir? Bu 2 dönüm ve 1 dönüm alanlara, bahçelerin içine, bir ev yapma hakkı verilen alanlara, çok daha fazla bağımsız bölüm hakkı vermek, bölgeyi arsa, konut ve ticari alan konusunda çekim merkezi yapmayacak mıdır?” diye konuştu.
“OTELLER BÖLGESİ DENİLEN KIYI EKİLİP DİKİLEN TARLALARDIR”
Belediye Başkanı Yılmaz’ın yapılan bu plan revizyonlarıyla bölgeyi ateşe attığını savunan Bilgiç, “Bölgenin bitişiğindeki 10 katlı binalarıyla Pazarcı Mahallesinin geldiği noktayı görmüyor musunuz? Oteller bölgesi denilen kıyı henüz ekilip dikilen tarlalardır. Uzun zamandır bu devasa otellerin dolduracağı planlamanın tarım alanlarımız ve bölge insanımız için yanlışlığını anlatıyoruz. Sit alanı olan turizm alanları için açtığımız davalar devam ediyor. Fiiliyatta ‘oteller bölgesi’ diye alan olmadığı halde, yapımını hep savunduğunu bu devasa yapıların arkasındaki tarım yapılan bölgeyi ‘ticaret ihtiyacının doğacağı öngörülen bölge’ olarak tanımlıyorsunuz” dedi.
“MECLİS ÜYESİ OLARAK BİLGİLERE ULAŞAMAMAM YÖNETİM SORUNU”
Plan değişikliği ile ilgili hangi bölgeye hangi emsallerin verildiğinin öncesinde kamuoyu ile paylaşılması gerektiğini söyleyen CHP’li Meclis Üyesi Mimar Esin Bilgiç, “Bu bilgilere bölgenin bir meclis üyesi olarak ulaşamamış olmamı, hem ilçe, hem büyükşehir belediyesi yönetim anlayışı olarak önemli bir sorun olarak görüyorum” dedi.
“KAHYALAR BÖLGESİNE TOPLU İŞYERİ KARARI TARTIŞMASI”
Kahyalar Mahallesi’nde Bıçkıcı ve Delice çaylarının olduğu bölgede toplu işyeri kararı getirilmesi kararını eleştiren Bilgiç, sulak alan niteliği de bulunan bu alanların yerine başka yerler bulunabileceğini belirtmişti. Belediye Başkanı Mehmet Ali Yılmaz ise bu görüşe “Kahyalar bölgesi Toptancı Halinin de içinde bulunduğu ve tarımsal amaçlı yapı taleplerinin yoğun olduğu bir bölgede tarımı destekler görünen kişilerin, tarımsal amaçlı taleplerin karşılanmasına da itiraz etmesi, kurumumuz tarafından anlaşılamamıştır” yanıtını vermişti.
“KULLANILAN DİL CHP’NİN YAKLAŞIMI BU OLMAMALIDIR”
Değerlendirmesinde bu konuyu bir kez daha vurgulayan Bilgiç, “1/5000 ölçekli plana bakıldığında, birbirine çok yakın iki güzel çayın kıyılarına, arasına ve doğal sit alanı olan kıyılarımıza çok yakın bir bölgeye, toplu işyeri alanları eklendiğini görülmektedir. Burası ayrıca tarım alanıdır. Öncelikle kıyılara yakın bu bölgelerde tarımın, üretimin devam etmesi gerektiğini vurguladım açıklamamda. Bu bölgeler tarımla birlikte turizmin de yapılabileceği, ilçenin vitrini konumundaki alanlardır. Kentin sağlıklı gelişimi ve tarım topraklarının kaybedilmemesi için adımlar atılmalıydı. Elbette söz konusu işyerlerine de ihtiyaç vardır ancak bunun için seçilen yerin uygun olması gerekir. ‘Tarımı destekler görünmek’ ifadesinde kullanılan dil, bir Cumhuriyet Halk Partisi dili ve yaklaşımı olmamalıdır. Bizim bu konudaki tavrımız tarımı sözde değil, özünde desteklemekte yanadır. Bütün çabalarımız da bu amaca yöneliktir” görüşünü dile getirdi” ifadelerli kullanıldı.> Selçuk ÖZTÜRK