.
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından turizm tahsis alanı olarak ilan edilen Koru Mahallesi’ndeki 3 taşınmazla ilgili açıklama yapan Gazipaşa ve Antalya Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Mimar Esin Bilgiç, “Gazipaşa kıyılarındaki planlama anlayışı, bakanlığın bizzat kendi eliyle ortaya koyduğu strateji ve hedefler ile çelişki içindedir” dedi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Resmi Gazete’de yayımladığı tebliğe göre, bakanlığın başta kıyı bölgeleri olmak üzere 16 şehirdeki kamu taşınmazının turizm yatırımcılarına tahsis etmeye çalıştığını belirten Gazipaşa ve Antalya Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Mimar Esin Bilgiç, Gazipaşa’da hazineye ait Fidanlık arazisinin de bu parseller arasında olduğunu ve 49 yıllığına otelcilere tahsis edilmeye çalışıldığını dile getirdi. Bakanlığın ‘Türkiye Turizm Stratejisi 2023” kitabında yayınladığı strateji ve hedefleri ile Gazipaşa kıyılarındaki büyük oteller odaklı tüm planlama anlayışının çelişki içinde olduğunu söyleyen Bilgiç yaptığı yazılı açıklama şu ifadelere yer verdi:
PARSEL PARSEL YAPILIP TAHSİSE ÇIKAN FİDANLIK ARAZİSİ
“Kumsal kıyıları çok kısıtlı olan Gazipaşa kıyılarının her bir köşesinin ayrı bir güzelliği, özelliği var. Ovadan Akdeniz’e uzanan, Selinus Kentinin yerleştiği tepe ile, yalı taşlarının yer yer doğal havuzlar oluşturduğu, deniz suları ile her an farklı bir güzellik sunduğu Taşkesiği bölgesi arasındaki Koru Sahili de bu çok özel kıyılardan.
Eskiden değirmentaşları bu kıyıdan alınırmış. Hala belli olan, yer yer yuvarlak taş alınan yerler görülebiliyor. Ve yakın zamana kadar, bu kıyıda deniz suları ile buluşan keçileri görebilirdiniz. Fidanlık arazisi de mülkiyeti hazineye ait bir arazi ve bu kıyıda, Taşkesiği’nde yer alıyor. Kamuya ait, deniz kenarında büyük bir arazi. Bir kez daha vurgulamak istiyorum. Halka yani kamuya ait, çok özel bir kıyıda ve büyük bir arazi. Ne güzel, Cumhuriyet ilk dönemlerinde, en değerli yerlerde, kamuya ait araziler bırakmış, fidanlıklar kurmuş. Burada yetiştirilen fidanlar bir zamanlar halkla, bahçelerle buluşmuş. Bu arada tüm bu kıyılar doğal sit alanı.
Ve bir haber; Kültür ve Turizm Bakanlığı Resmi Gazete’de yayımlanan tebliğle, başta kıyı bölgeleri olmak üzere 16 şehirdeki onlarca parsel hazine ve orman arazisini yani kamu taşınmazını, yerli ve yabancı yatırımcılara açık olmak üzere turizm yatırımlarına tahsis etmeye çalışıyor. Gazipaşa’daki hazineye ait Fidanlık arazisi de bu parseller arasında ve 49 yıllığına 4 veya 5 yıldızlı otellere tahsis edilmeye çalışılıyor. Bakanlığın sitesinde yayımlanan bilgi föyünde, arazi üzerinde 3 özel parsel oluşturulmuş görünüyor. 19 Ağustos tarihine kadar da tahsisle ilgili istenen bilgilerin teslim edilmesi isteniyor.
BAKANLIK KENDİ YAYIMLADIĞI TURİZM STRATEJİSİ İLE ÇELİŞEBİLİR Mİ?
Bakanlık bir emlak şirketi gibi, kamuya ait, deniz kenarındaki arazide 3 özel parsel oluşturuyor, ilçe merkezine kuş uçumu mesafelerini koyarak, deniz odaklı, büyük oteller yapılmak üzere kamu arazisini tahsise çıkıyor. Halka ait olması gereken günübirlik alanların da nasıl otellerin ön bahçeleri olarak kullanılabileceğinin, günübirlik alanların otel emsal alanına dahil olduğunun bilgilerini de paylaşmayı ihmal etmiyor. Oysa aynı bakanlığın 2023 turizm stratejisi ve hedefleri ile bu hedeflere ulaşılması için yapılması gerekenlerin ortaya konduğu ve bizzat bakanlık tarafından hazırlanıp yayınlanan “Türkiye Turizm Stratejisi: 2023” kitabında yayınladığı strateji ve hedefleri ile Gazipaşa kıyılarındaki öngördüğü büyük oteller odaklı tüm planlama anlayışı çelişki içindedir.
Bakanlık kendisi Ege ve Akdeniz kıyılarında sadece deniz odaklı otellerde aşırı yığılma olduğu bilgisini ortaya koymuşken, kırsal turizm, köy turizmi, eko turizm gibi çeşitli yaklaşımları öngörürken, parsel bazlı planlama sona erdirilmeli, bütüncül bir bakış açısı olmalı derken, tarihi, kültürü ön plana çıkarılmalı derken Fidanlık arazisinde yapılmasına olanak tanıdığı turizm anlayışı kendi açıklamaları ile büyük bir çelişki içindedir. Bu konuda bakanlığa kendi görev ve sorumlulukları hatırlatılmalıdır.
GAZİPAŞA’NIN TÜM KUMSAL KIYILARI SIRA SIRA OTEL ALANI
Kıyı Planlarında, Kahyalar kıyısının doğu ucundan, Koru kıyısının batı ucuna kadar tüm kıyı, halkın denize ulaşabileceği bir alan bırakılmadan sıra sıra otellere ayrılmış durumda. Yani eğer tüm kıyılarımızdaki bu oteller yapıldıktan sonra Fidanlık arazisi 49 yıllığına yine büyük otellere tahsise çıksaydı tüm halkımız denize ulaşabileceği son araziyi, hem de kamu arazisini yine özel şahıslara ait büyük otellere vermemek için elinden geleni yapacaktı. Aynen geçtiğimiz aylarda Serik kıyılarında, tüm halkın, tüm partilerin birleşerek verdiği mücadele gibi. Bu konuda kamuoyunu uyarmayı bir görev sayıyorum. Bakanlık henüz tüm kıyılar dolmadan tahsise çıktığı için halkımız neyi kaybedeceğini tam anlayamıyor olabilir. Bu konuda tüm partilerin, derneklerin, meslek odalarının, sendikaların birleşerek bu çok değerli ve deniz kenarında halka ait tek alan olabilecek araziyi kaybetmemek için elinden geleni yapmalıdır.
Sadece Fidanlık arazisi ile değil, tüm kıyıda öngörülen minimum parsel büyüklüğünün 5 dönüm olduğu, yapı büyüklüğüne bir sınır koyulmadığı, otel aralarında yeterli boşluk bırakılmadığı için Gazipaşa halkının denize ulaşamayacağı, revizyonla emsalin 50.000m2’nin üzerindeki büyük parsellerde iki katına çıktığı, günübirlik alanlardan “kamuya açık olmak kaydıyla” ibaresinin ve otellerle arasındaki yolların revizyonda kaldırılarak, günübirlik alanların resmen otel kullanımlarına bırakıldığı, tüm kıyılardaki araç yollarının kaldırıldığı planlama ile mücadele edilmelidir.
BU HATA BİLİNÇLİ Mİ BİLİNÇSİZ Mİ YAPILDI?
Bakanlığın kendi sitesinde incelediğimiz kadarıyla, Hazineye ait Fidanlık arazisinde 3 özel parsel oluşturulmuş. Bu parsel büyüklükleri 50.000 m2’nin hemen üzerinde ayarlanmış. Her bir parsel için 700 yatak öngörülmüş ve emsal bilgisi olarak da 0.40 bilgisi paylaşılmış. Yine bilgi föyünde revizyondan da bahsedilmiş, ama revizyonla sağlanan emsal bilgisi doğru verilmemiş. Oysa revizyon planında 50.000 m2 üzeri parseller için 0.80 emsal oranında inşaat yapılabiliyor. Yani bilgi föyünde verilenin iki katı. Bu durumda yatak kapasitesi de iki katına çıkmaz mı? Bu durumda istenen tahsis bedeli doğru mudur? Kamuya ait, bizim için, Gazipaşa Halkı için paha biçilemez değerdeki bu araziler bu yanlış bilgilerle kamunun elinden çıkarılmaya çalışılmaktadır. Ayrıca kentlerin kamu arazileri kamuda kalmalıdır, ticari düşüncelerle elden çıkarılmamalıdır.
Gazipaşa’ya, hala özgün yerel kimliğini, doğal güzelliklerini, tarihini, kırsal mirasını, köylerini eşsiz kıyıları ile de buluşturacağı, hem koruyarak hem yaşatarak konukları ile paylaşacağı bütüncül bir bakış açısıyla yaklaşılmalıdır. Gazipaşa’nın geçmişten gelen mücadeleci, korkusuz birikimi anayasadan da aldığı kıyı haklarını korumaya yetecek güçtedir.” >Vildan RENDE