TÜRK Eğitim Sen Gazipaşa Yönetim Kurulu Üyesi Aydın Bahçe, 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü dolayısıyla açıklama yaptı. Çanakkale Zaferi’nin, boğaza Türk mührünün vurulduğu şanlı bir zafer olduğunu söyleyen Bahçe, yaptığı açıklamaya Mehmet Akif Ersoy’un Çanakkale şehitleri için yazdığı şu dizeleriyle başladı:
Âsım’ın nesli… diyordum ya… nesilmiş gerçek:
İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmeyecek.
Şûhedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar…
O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar…
Bahçe, “Milli şairimiz Mehmet Akif’in deyimiyle ata yadigarı kutsal vatan toprağını ve namusunu emperyalist güçlere çiğnetmeyen, başını sadece rükuda ve secdede Yüce Allah’ın huzurunda eğen düşmana baş eğmeyen bir neslin evlatları olarak, yine o Şanlı Zaferimizin yıldönümünün sabahına uyanmanın en derin heyecanı ve gururu içerisindeyiz. Peki bizi bu kadar heyecanlandıran ve gururlandıran Çanakkale neydi? Gelin hep beraber şanlı tarihimizin en görkemli zaferine kısaca bir göz atalım. Büyük Türk Milletinin elde ettiği bu şanlı zafer, sadece kazanılmış bir savaş olmayıp, aslında daha sonra kazanılacak olan İstiklal Mücadelemizin de ilham kaynağı olmuştur. Şanlı tarihimizde elbette yüzlerce zafer var ancak Çanakkale Zaferi sebep sonuç ve muhteviyat açısından Türk tarihinin en kritik zaferlerinden birisidir. Çanakkale; haçın hilal ile; emperyalizmin özgürlükle savaştığı yerdir.
Çanakkale; ‘Ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum’ diyen Gazi Mustafa Kemal’in ve emrindeki Kahraman Mehmetçiğin iman dolu göğsüyle ileri atılıp bir daha geri dönmediği yerdir. Çanakkale; fizik kanunlarını alt üs edip o ne takvadır ki 276 kilogramlık top mermisini kaldırıp hedefi tam ortasından vuran Havranlı Seyit Onbaşının bayraklaştığı yerdir. Çanakkale denilince beni en çok etkileyen ise işte yukarıdaki iki resimdir. Dünyanın en zengin, en şımarık, en güçlü silahlara sahip sömürgeci devletleri parlak ve pahalı postallarını giyip, topraklarımızı istediği gibi çiğneyeceğini sanıyor… Ama o küçümsedikleri fakir insanlar, o küçümsedikleri eski postallardan öyle bir dayak yiyorlar ki dünyaya rezil olup, kendileri bile sonunda saygı duymak zorunda kalıyorlar. Asım’ın nesli çiğnetmemişti namusunu.
Öyle bir destandır ki Çanakkale; bir metre kareye altı bin kurşunun düştüğü, merminin mermiyle havada çarpıştığı yerdir. Yukarıda ki resim aslında bir nevi Türk tarihindeki binlerce atom bombasından sadece biridir. Dünya atom bombasından ve onun etkilerinden daha II. Dünya Savaşı sonunda tanışırken, biz Türkler bu tür kıyımları yüzlerce yıldır görüyor ve yaşıyorduk. Fark sadece Türk olduğumuz için pek de dikkate alınmamaktaydı. Dünya bunu dikkate almasa da biz kendi evlatlarımıza Çanakkale Zaferimizi en iyi şekilde anlatmalıyız. Çanakkale; ‘Akşam çayını boğazda içeriz’ diyen devrin en güçlü donanmalarına sahip kibir abidelerine o tarihi dersin verildiği yerdir. Çağın en güçlü savaş gemilerinin böğrüne öyle bir yumruk indirmişiz ki of bile diyemeden kaçmanın derdine düşmüşlerdir.
Çanakkale; Son vatan toprağının emperyalist güçlere karşı can siperane savunulduğu, Türk’ün bir ölüp bin dirildiği yerdir. Çünkü Çanakkale sadece bir şehir ismi değildir. Çanakkale gibi bir kale yıkılırsa sırada dönemin başkenti İstanbul ve Anadolu toprakları vardır. Çanakkale’yi savunan her Türk askeri bunun sonuna kadar farkındadır. Bunun en büyük kanıtı ise sonuçtur! Çanakkale; Boğazı geçip Türk’e kefen giydireyim derken kendilerine kefen giydiren Nusrat Mayın Gemisinin Boğaza Türk Mührünü vurduğu yerdir.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid’i…
Bedr’in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
“Gömelim gel seni tarihe” desem, sığmazsın.
Bu vesile ile Çanakkale Zaferimizin 107. yıldönümünde başta Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere ebediyete intikal etmiş bütün aziz şehitlerimizin manevi huzurunda saygıyla eğiliyorum. Ruhları şad olsun” ifadelerini kullandı.
9466,67%1,06
34,47% 0,19
36,07% -0,43
3008,80% 1,59
5018,97% 1,26