Antalya Arı Yetiştiricileri Birliği Gazipaşa Temsilcisi Fatih Oktan, arıcılık faaliyetlerini bekleyen tehlikeler hakkında gazetemize bilgi verdi. Türkiye’de iklim krizinin yol açtığı kuraklık ve sel felaketlerinin yanında, Akdeniz ve Ege bölgelerinde görülen yangınlar da arıcılık faaliyetlerinin etkilediğini belirten Oktan, “Bu sebeplerden dolayı arıların üreme, polen toplama ve bal üretme alanları oldukça zarar gördü” dedi.
HEM ARILAR HEM DE ÜRETİM ETKİLENDİ
Yaşanan sebeplerden dolayı Türkiye’deki kovan sayısının yaklaşık yarısının açlık ve yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kaldığını söyleyen Oktan, “Aynı durum Gazipaşa için de geçerli. 2021 yılında meydana gelen iklimsel değişikler, orman yangınları ve sel baskınları ülkemizin her yerinde olduğu gibi Gazipaşa’da da arıcılık faaliyetlerini olumsuz etkiledi. Orman yangınlarının ve sel baskınlarının görüldüğü yerlerdeki arıcılar, arılarını ve kovanlarını korumak için zorunlu olarak yer değiştirdi. Yani, yanan alandan alınan kovanlar başka noktalara sevk edildi ve o alandaki kovan sayısı arttırdı. Bu da hem arıları hem de üretimi etkiledi” dedi.
“BİZE DÜŞEN GÖREV ARILARI VE DOĞAMIZI KORUMAK”
Arıların tarımsal üretim açısında son derece önemli olduğuna değinen Oktan, “Arılar tarımsal üretimin güvencesidir. Arıcılık faaliyetlerinin tehlikeye düşmesi demek, tarımın da tehlikeye düşmesi demektir. Arı dünyamız için o kadar önemlidir ki; tarımsal üretimde verimliliği 8-10 kat arttırabilir. Tam tersi bir durumda ise tarımsal üretim azalır. Bizlere ve yetkililere düşen görev, hem arı popülasyonu arttırmak hem de doğamızı korumaktır. Arılar doğa var oldukça; arı doğaya, doğa da arıya sahip çıkacaktır. Aksi halde arıcılık faaliyetleri ve doğanın tehlike altına girer. Her insan bunun bilincinde olmalı” şeklinde konuştu.