AK Parti Gazipaşa Belediye Meclis Üyesi Mustafa Uysal, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Gazipaşa Belediye Meclis Üyesi Onur Demir’in 18 Şubat tarihinde gazetemizde çıkan “Sata Sata Battık” başlıklı haberdeki açıklamalarına cevap verdi. Açıklamasında özelleştirmeleri savunan Uysal, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik krize de değinerek, sıkıntılı günlerin geride kalacağına dikkat çekti. Gazipaşa Belediyesi, Antalya ve İstanbul Büyükşehir Belediyelerini hedef alan Uysal, CHP’li belediyelerin çalışmadıklarını iddia ederek, “Üç yılda ne uzadık, ne kısaldık” dedi.
AK Parti Gazipaşa Belediye Meclis Üyesi Mustafa Uysal, “Cumhuriyet Halk Partisi Belediye Meclis Üyesi Sayın Onur Demir, “Sattık sattık battık” diye bir söz söylemiştir. Sayın Demir sözlerinde; Türkiye’de özelleştirilen kitlerin kurum ve kuruluşların özelleştiği için zam furyasına maruz kaldığımızı söylemektedir. Sayın Onur Demir’in yakın tarihimizi bilmediği ya da yaşının yetmediği anlaşılmaktadır. Türkiye’de son kırk yılda gelen tüm hükümetlerin ekonomi programlarına bakın, her hükümetin ekonomi programında mutlaka bir özelleştirme yol haritası vardır. Yaşı müsait olanlar bilir. Hatta bu zarar eden KİT’lere (Kamu İktisadi Teşebbüsü) kitlere ekonominin kara delikleri denirdi. Son kırk yılda gelen her hükümet, vizyonu, cesareti ve becerisi kadar özelleştirme yapmıştır” dedi.
“ÖZELLEŞTİRMEYE DESTEK VERDİ”
“Dünyada hiçbir akıllı, güçlü, gelişmiş, devlet; kibrit, çikolata, tahta, fayans, elbise gibi piyasa mallarının üretimiyle uğraşmaz” diyen Uysal, “Çünkü devletin çok daha önemli işleri vardır ve bu işleri en iyi bir şekilde yapması ve piyasayı düzenlemesi gerekir. Devlet durup dururken bu kurumları özelleştirmedi. O zamanın siyasileri ve elinde yetki olanlar, bilgisizce ve acımasızca ihtiyaca ehliyet ve liyakata hiç bakmadan oy ve çıkar devşirmek amacıyla her tarafa işçi alıyorlardı. “Devletin malı deniz, yemeyen keriz” kötü sözü de tam o zamanki savurganlıktan çıkmıştır. Sayın Onur Demir! Maden ocağında yerin altında yüz kişi çalışır. Ocağın dışında ise üç yüz kişi oturur akşamleyin herkes aynı yevmiyeyi alır. Devletin fabrikalarında yüz kişinin yapacağı işi beş yüz kişi yapardı. Torpil dediğin şey artık son sistem uygulanırdı. Devletin ürettiği mallar ve ürünler, piyasanın ve teknolojinin çok gerisinde kalıyordu. Yıl sonu gelince bütün fabrikalar zarar üstüne zarar açıklardı. Hükümetlerin adeta kabusu olmuşlardı ve o zamanın ekonomistleri de devletin zarar eden kuruluşlarına ekonominin kara deliği adını koymuşlardı” dedi.
“ESKİYE DEĞİL, YENİYE KAFA YOR”
Uysal, “1983 ve 2002 yılları arası tüm ekonomik krizlerin çıkışının ana sebebi budur. Son kırk yılda gelen tüm hükümetler, bu kara deliklerle mücadele etmişlerdir. Hükümette kalış süreleriyle beraber kıyaslarsak en çok özelleştirmeyi eski Başbakan Tansu Çiller, arkasından Bülent Ecevit hükümetleri yapmıştır. Bu beladan tam kurtulmak üzereyken şimdide CHP Grup Sözcüsü Sayın Onur Demir, bu eski sistemi savunmakta ve geri gelmesi gerektiğini söylemektedir. Ben sadece kendisine; 'Günaydın Onur Bey, sen şu 1983 ve 2002 yılları arası gazeteleri bir oku, ne yazıyor? Ondan sonra bu sözleri söyle' demek istiyorum. Artık o yılların modası geçti Onur Bey. Dünyanın ciddi devletlerinde stratejik önemi olmayan her fabrika artık özel sektörde. Şimdi dünya globalleşti, artık dünya ticareti diye bir şey var. Dünya ile rekabet var. Dünya ile ticarette bütünleşme var. Benim tavsiyem sen bunları öğren ve eskiye değil, yeniye kafa yor” ifadelerini kullandı.
“GAZİPAŞA’MIZIN GELECEĞİYLE ALAKALI HİÇBİR İŞ YAPMADINIZ”
Gazipaşa Belediyesi’nin çalışmadığını söyleyen Uysal, “Sayın Onur Demir ve arkadaşları, Gazipaşa Belediyesi’ni devralalı yaklaşık olarak üç yıl oldu. Şimdi 18 Şubat 2020 tarihli yazınızdan da anlaşılacağı gibi; kafanızda hala 1940’lı yılların ekonomi modeli var ve bu modeli, belediyesini aldığınız her yerde uygulamaya çalıştığınız için bak üç yıl boyunca ne uzadık nede kısaldık. Hatta biraz kısaldık bile… Antalya’da belediyeyi, son yirmi yılda on yıl Cumhuriyet Halk Partisi, on yıl ise Ak Parti yönetti. Hangisi daha çok hizmet yapmış diye bakınca, geride nal topluyorsunuz. Adam Antalya’ya 29 adet dev köprülü kavşak, battı-çıktı yapmış, sizin döneminizde bir tane bile yapılmamış. Hiç değilse bir tane numune olarak yapsaydınız. Adam Antalya’ya baştan sona kadar tramvay hattı yapmış, siz kaç kilometre yaptınız?
“HALCİLERİN HESAPLARINA BLOKE KOYDUNUZ”
Üç yıldır Gazipaşa’da iktidarsınız… Tarıma destek çıkacağız, milletimizin hayatını kolaylaştıracağız dediniz, gelir gelmez tarımın kalbi olan hal esnafının ümüğünü sıktınız. Bir lira bile borcu olan esnafın hesaplarına bloke koydunuz. Hesabına bloke konulan hal esnafı ise çiftçiye ödemesini yapamadı. Çiftçilerimizin boynunu bükük koydunuz. Halci esnafımızı da mahcup ettiniz. Belediyeye borcu olan kişilerin araçlarına yakalama çıkarttınız. Gazipaşalıların sebze arabaları İstanbul yolunda bağlandı. Antalya Tıp Fakültesi’ne hastasını götüren Gazipaşalıların belediyeye bir lira borcu var diye yollarda araçlarını bağlattınız. Demek ki tarıma destek sizde böyle olunuyormuş. Gazipaşalıların hayatı böyle kolaylaştırılıyormuş. Bu utanç, belediye yönetimine fazlasıyla yeter. Aslında iktidarda kaldığınız üç yıl boyunca Gazipaşa’mızın geleceğiyle alakalı hiçbir iş yapmadınız” diye konuştu.
“İMAMOĞLU’NU ELEŞTİRDİ”
“Belediyesini aldınız İstanbul’u, otuz yıl önceki durumuna doğru hızla götürüyorsunuz” diyerek sözlerine devam eden Uysal, “İstanbul’a yoğun kar yağmış, İstanbul Belediyesi’nin hiçbir hazırlığı yok. 16 milyon İstanbullu yollarda perişan, İstanbul Belediye Başkanı ise işinin ve işçisinin başında olması gerekirken, balıkçıda İngiliz Büyükelçisi ile keyif yapar. Hem insana sorarlar arkadaş, büyükelçinin belediye başkanıyla ne işi olabilir? Başka devletin elçisinin işi devletle, hükümetle olur. Burada da bir gariplik var. Elinizde olan belediyelerdeki icraatlarınıza ve uygulamalarınıza bakılırsa, bana göre imkansız ama yine de Allah korusun bir gün iktidar olursanız, şimdiki bu yapmış olduğunuz zulümlerin bin katını yapacağız aşikardır” dedi.
“HÜKÜMETİMİZİ, DEVLETİMİZİ YIKMA GİRİŞİMLERİ ORTAYA ÇIKTI”
Ekonomide yaşanan olumsuzluklara da değinen Uysal, “Bu millet, yirmi yıldır kendisine hizmet eden iktidarını ekonomideki bazı olumsuzluklar nedeniyle asla ve asla yalnız bırakmayacaktır. Evet şimdilik bir hayat pahallılığı var. Bizleri de çok rahatsız emektedir. Ama halkımızda takdir eder ki Ak Parti, vatandaşlarına ilk on beş yılında özellikle ekonomi başta olmak üzere bütün alanlarda ve sektörlerde devlet hizmetlerinde tam bir bahar dönemi yaşatmıştır. Arkasından önce hükümetimizi, sonrada devletimizi yıkma girişimleri ortaya çıkmıştır. Gezi olayları, hain darbe girişimi…
Pandemi olayları yüzünden dünyanın krize girmesi tabi ki bizi de etkilemiştir. İşin özü, yaklaşık olarak bir yıl kapalı kalan ya da yarı kapasiteyle çalışan dünya ekonomisinin bir anda şaha kalkmasından kaynaklanıyor. Enerjiye olan talebin kat kat artması yaşadığımız sonucu doğurmuştur. Dünyada başta petrol, gaz, elektrik, demir-çelik, bakır, alüminyum gibi dünya borsasında işlem gören ve ekonominin can damarı olan bu ürünler pahalandığı için hepimizi etkilemiştir. Halkımız müsterih olsun. 2002 yılında devraldığımız Türkiye, şimdiki durumdan yüz kat daha kötüydü. Nasıl 2002 yılında Amerikan Doları’nın etkisinden nasıl kurtulduysak şimdi de kurtulacağız. Nasıl savunma sanayide pazar durumundan ihracatçı durumuna geldiysek, aynı şekilde yolumuza devam edeceğiz. Sağlıkta, ölüleri hastanelerde rehin alınan bir ülkeden, hastası helikopterle alınan ülkeye döndük. Ulaşımda tek şerit yollardan bugün duble otoyollara geçtik. Türkiye içerisinde PKK, FETÖ, DHKP-C gibi Türkiye’nin baş belası terör örgütlerini gündem olmaktan çıkardık. Karabağ’dan Ermenileri kovduk. Suriye’de bütün dünyadaki şeytanların yollarını kestik. Mavi vatanda seferberlik başlatıp, denizlerimizin nimetlerinden halkımızı faydalandırmak için canla başla yaptığımız çalışmalar devam ediyor. Denizlerimizden çıkan gazın konutlarda kullanım tarihi, hükümetimiz tarafından 2023 olarak verilmiştir” dedi.
“HALKIMIZDAN EMİNİZ”
Uysal, “Vatandaşlarımız; çokluğunu sayamadığımız hizmetlerimizi en iyi şekilde değerlendirecektir. Vatandaşlarımız, Türkiye’miz için hiçbir plan, proje ve iyi niyetleri olmayan, biri birine hiç benzemeyen, tek dertleri ve ortak çabaları Erdoğan düşmanlığı olan ve halkımızı kandırmaya çalışanlarla bizleri aynı kefeye koymayacağından eminiz” şeklinde konuştu.