Eğitim-Sen, birçok ilde Öğretmenlik Meslek Kanunu Tasarısının geri çekilmesi talebiyle basın açıklaması yaparak, TBMM’ye ve AKP-MHP Genel merkezlerine faks çekti. Konuyla ilgili yazılı basın açıklaması yapan Eğitim-Sen Gazipaşa Temsilciliği Başkanı Nuray Güler,” Öğretmenlik Meslek Kanunu hazırlama biçimi ve içeriği öğretmenlerin beklentilerini karşılamak durumundadır. Kendileri ile ilgili olan bir kanunun, hazırlık sürecini sadece edilgen bir şekilde dışarıdan izlemek durumunda kalacak olan öğretmenlerin, kanun aracılığı ile sorunlarının çözülmesi mümkün değildir” diye konuştu.
Eğitim-Sen, görüşülmeye başlanan Öğretmenlik Meslek Kanunu Tasarısı’na tepki gösterdi. Birçok ilde Eğitim-Sen Temsilciği Başkanlıkları tarafından, kanunun tasarısının geri çekilmesi yönünde açıklamalar yapıldı. MEB’in eğitim emekçilerinin sorunlarına doğru yaklaşmadığı ve kanun tasarısının meslek kanunu olmaktan çok uzak olduğu dile getirildiği açıklamalara bir yenisi de Eğitim-Sen Gazipaşa Temsilciliği Başkanı Nuray Güler tarafından eklendi. Yaptığı yazılı basın açıklaması ile Öğretmenlik Meslek Kanunu Tasarısı hakkındaki tepkisini dile getiren Güler,” Değerli öğretmen arkadaşlarım, Öğretmenlik Meslek Kanunu tartışmaları sürecinde öğretmenin sunduğu hizmetin bir kamu hizmet olduğu, dolayısıyla eğitim hizmetlerinin düzenli, sürekli ve kâr amacı gitmeyecek şekilde baştan aşağıya yeniden düzenlenmeden yapılacak bir kanun düzenlemesinin yaşanan sorunlara çözüm olmayacağı açıktır” ifadelerini kullandı.
“ÖĞRETMENLERİN, KANUN ARACILIĞI İLE SORUNLARININ ÇÖZÜLMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR”
Kanun Tasarısının eğitim emekçilerinin fikirleri alınmadan, tek taraflı olarak düzenlenmesine tepki gösteren Güler, öğretmenlerin talepleri dikkate alınmadan atılan her adımın karşısında olduğunu kaydetti. Başkan Güler, “Öğretmenlik Meslek Kanunu’ndan beklentiler öğretmenlerin yetiştirilmesi, iş güvencesi, mesleğe alınması, ücretler, emeklilik, sağlık, öğretmenlik temel sorunlarının dikkate alınmasıdır. Eğitim emekçileriyle, sendikalar ve alandaki meslek örgütleriyle diyalog kurulmadan, bu konudaki talepleri dikkate almadan atılacak adımların karşısında olduğumuz bilinmelidir. Öğretmenlik Meslek Kanunu hazırlama biçimi ve içeriği öğretmenlerin beklentilerini karşılamak durumundadır. Kendileri ile ilgili olan bir kanunun, hazırlık sürecini sadece edilgen bir şekilde dışarıdan izlemek durumunda kalacak olan öğretmenlerin, kanun aracılığı ile sorunlarının çözülmesi mümkün değildir” diye konuştu.
“ÖĞRETMENLERE, KENDİLERİNİ TÜMÜYLE MESLEKSEL UĞRAŞLARINA ADAMA OLANAĞI VERMELİDİR”
Öğretmenlerin çalışma koşulları ve mesleğin saygınlığı için yapılması gerekenleri sıralayan Güler, “Öğretmenlerin çalışma koşulları, eğitimin en yüksek derecede etkililiğini sağlayacak nitelikte olmalı ve öğretmenlere, kendilerini tümüyle mesleksel uğraşlarına adama olanağı vermelidir. Öğretmenler, mesleki durumlarını ya da kariyerlerini etkileyecek nitelikteki keyfi eylemlere karşı etkili bir biçimde korunmalıdır. Mesleklerini icra ederken, öğretmenlerin akademik özgürlükten yararlanmaları sağlanmalıdır. Bireyin gelişimi ve eğitim sistemi üzerine öğretmenlerin yapacakları tavsiyelerden önemli ölçüde yararlanılmalıdır” dedi.
“TÜRKİYE’DE EĞİTİM NİTELİĞİNİ ARTTIRMAK, ÖĞRETMENLERİN SORUNLARINA ÇÖZÜMLER ÜRETMEK MÜMKÜN GÖRÜLMEMEKTEDİR”
Millî Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) politika ve uygulamalarını eleştiren Başkan Güler, “MEB, gerçek anlamda öğretmenlerin niteliklerini arttırmayı hedefliyorsa, öncelikle öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştıran, öğretmenliği herkesin yapabileceği ‘teknik bir iş’ haline getiren yanlış politika ve uygulamalara derhal son vermelidir. Gündeme getirdiği her düzenleme ve uygulamayla eğitim sistemini kaosa sürükleyen, öğretmenleri, öğrencileri ve velileri her attığı adımla mutsuz eden MEB’in, emeğimizi değersizleştiren, mesleki itibarımızı ayaklar altına alan politika ve uygulamalardan vazgeçmedikçe, Türkiye’de ne eğitim niteliğini arttırmak ne de öğretmenlerin sorunlarına kalıcı çözümler üretmek mümkün görülmemektedir” diye konuştu.
“EL ELE VERİP UMUDUMUZ GÜÇLENDİRELİM”
Sözlerine birlik olma çağrısı ile son veren Güler, “Haklarımız yok sayılsa da emeğimiz değersizleştirilmeye çalışılsa da geleceğimiz belirsizliğe mahkûm edilse de inanıyoruz ki hep birlikte yan yana durduğumuz müddetçe başarılı olabilir, bu gidişatı değiştirebiliriz. El ele verip umudumuz güçlendirelim” şeklinde konuştu.