Tarih: 15.12.2021 13:20

ÇİFTÇİNİN SESİ GAZİPAŞA’DAN YANKILANDI

Facebook Twitter Linked-in

Gazipaşa’da düzenlenen toplantıda konuşanAntalya Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp, girdi fiyatları nedeniyle ülke tarımının zor günler geçirdiğini söyledi.  Alp, çiftçinin yoğun bakıma düşmüş hasta gibi serumla ayakta kalmaya çalıştığını söyledi.

 

Antalya Ziraat Odaları Aralık Ayı Koordinasyon toplantısı, İl Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp başkanlığında Gazipaşa Kaymakamı Orhan Altun, Belediye Başkanı Mehmet Ali Yılmaz, İlçe Tarım Müdürü Nazan Durak Özçelik, Komisyoncular Derneği Başkanı Hamdi Fidan,  ziraat odaları başkanları, DSİ VE SGK, temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Gazipaşa Ziraat Odası Başkanı Yusuf Çelik’in ev sahipliğinde yapılan toplantıda, oda başkanları tarımda yaşadıkları sıkıntıları dile getirdi.

 

ÇİFTÇİ YOĞUN BAKIMA DÜŞTÜ

 

Toplantının açılış konuşmasını yapan Antalya Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp, girdi fiyatları nedeniyle ülke tarımının zor günler geçirdiğini söyledi. Çiftçinin yoğun bakıma düşmüş hasta gibi serumla ayakta kalmaya çalıştığını kaydeden Alp,  “Daha önceki yıllarda girdi fiyatları inişli çıkılı seyrederken ayakta kalmaya çalışıyorduk. Son bir yıldır bırak ayakta kalmayı, yaşama şansı bile kalmadı. Önümüzün kış. Isıtma da kullanacağımız kömürün tonu 3 bin 700 ila 4 bin lira, odunun tonu bin lira ile bin 200 lira olmuştur. Tarımda kullanılan elektrik ve mazota gelen zamlar yine çiftçimizi zor durumda bırakmaktadır” dedi.

 

“ÇÖZÜM BEKLİYORUZ”

 

Rusya’nın analizleri kendi yapacağını öne sürerek,  tarım ürünlerini 8-10 gün tırlarda beklettiğini söyleyen Alp, bu duruma bağlı olarak ürün kalitesinin bozulduğunu kaydetti. Devletin bu duruma acil çözüm bulmasını isteyen Alp, “Devletimizin acil olarak karşılıklı heyetler halinde çözüm yolu bulması gerekmektedir. Yine yalnız Rusya’ya bağımlı kalmamak için Avrupa, Ortadoğu ve Uzakdoğu pazarlarının devletimiz tarafından çözüme ulaştırılması gerekmektedir. Tarım girdilerinin yüksekliği nedeniyle çiftçimizin ayakta kalması mümkün gözükmemektedir” diye konuştu.

 

“ÇİFTÇİMİZİN DESTEKLENMESİNİ İSTİYORUZ”

 

Bütün girdilerin yüzde 50’sinin devlet tarafından karşılanmasını istediklerini kaydeden Nazif Alp, “TARSİM’de olduğu gibi bütün girdilerin yüzde 50’sinin devlet tarafından karşılanması veya düşük faizli 2 yıl ödemesiz kredilerle, çiftçimizin desteklenmesini istiyoruz. Çiftçiyi tarımda tutabilmek için kesin ve kesin tarımda kayda değer destek yapılmadığı sürece çiftçimizin kaliteli ürünler yetiştirmesi zordur. Önümüzdeki süreçte çiftçimizi zor günler beklemektedir. Sorunlarımızın çözülmesi için Tarım Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı’nın bir araya gelerek, ortak çözüm üretmesini istiyoruz. Antalya’da kuraklık nedeni ile tarımda vahşi sulamayı bırakarak, kapalı devre sulama sistemine geçilmesi gerekmektedir. Antalya’da Kaş’tan Gazipaşa’ya kadar irili ufaklı denize akan sularımız vardır. Günümüzde kuraklık nedeni ile tarımın geleceğini zor günler bekliyor. Bu nedenle denize akan sularımızı tarımda kullanılması amacı doğrultusunda sularımızın debisine göre geri dönüşüm olarak her akarsuyumuzun üstündeki göllere aktarılarak, gündeme alınmasını talep ediyoruz. Tarımda kullandığımız elektriğin ticari faaliyet yapıyormuş gibi bedellendirilmesinin önüne geçilerek ticari aboneliğin iptal edilmesini,  tarımsal abone olarak verilmesini istiyoruz” dedi.

 

BESİCİLERİN SIKINTISINI DİLE GETİRDİ

 

Gazipaşa Ziraat Odası Başkanı Yusuf Çelik, “Çiftçinin derdine derman olmak için buradayız.  Girdi maliyetlerine değinildi.  Burdur’daki toprak ofisinden 20-30 tane besicimiz arpa almak için başvurmuş.  Ancak bu besicilerin hepsini oraya çağırıyorlar. Ya noterden 400-500 TL verip vekâlet gönderecekler ya da gidip alacaklar. Oraya gitmesi daha maliyetli.  Hep birlikte bu besicilerimize nasıl yardımcı olalım, sorunlarını çözelim” ifadelerini kullandı.

 

“SU YÖNETİMİ ÖNEMLİ”

 

Kuraklık sorununa değinen Gazipaşa Kaymakamı Orhan Altun,  kontrolsüz açılan sondajların büyük bir probleme yol açabileceğine değindi.  Su yönetiminin önemine değinen Altun, “Genel bahsettiğiniz şeylerin adı maliyet enflasyonu.  Bunu kimse yadırgamıyor, kimse de bunun üstünü örtmüyor. Maliyet enflasyonunun dışında birkaç tane probleme değinmek istiyorum.  Önümüz kabul edelim ya da etmeyelim, kuraklık. Bu sene kendini gösterdi. Genelde 1 yıl kuralık olup, sonra geçmez. 3-5 yıl devam eden kuraklıklar oluyor. En önemli sorunumuz su problemi. Suyun doğru kullanımı ve suyun adresinin doğru olması. Gazipaşa’da çok fazla kontrolsüz sondaj vuruluyor. Artık neredeyse 200-300 metrelere indi. Her vurulan sondaj başkasının suyunu engelliyor. Bunlar teknik olarak belirlenmiştir. Bireysel zenginleşme ya da bireysel hırs gayreti, bizi toplumsal olarak tarımda büyük bir probleme götürüyor. Yani suyun doğru kullanılmaması toplumsal tarım fakirleşmesine yol açıyor. Bizim öncelikle su yönetişimi yani suyu yönetebilme noktasında olmamız lazım. Devletimiz çalışıyor. Yarın bu maliyetin hepsini hallettiğiniz de bile su olmazsa olmuyor. Ana damarımızı kaybetmememiz gerekiyor” dedi.

 

STOKÇULUK VAR

 

Stokçuluk problemine de değinen Kaymakam Altun, “Tarım bizim en büyük zenginliğimiz.  Pandemide bizi diğer ülkelerden tarım ayırt etti. Pandemide çiftçilik belgesini beyan eden herkes tarımla uğraşabildi.  Yasaklardan etkilenmedi. 2020 ve 2021 yılında bizi en büyük kurtaran da bu oldu. Avrupa’da bugün inanılmaz tarım enflasyonu var.  Stokçuluk problemi var. Bunu Cumhurbaşkanımız da devlette tespit etmiş.  Stokçuluk sadece tarımda değil, diğer sektörlerde de var. Enteresan fiyat dengesizliği var.  Pandeminin kazananı tarımdı. Çünkü ürettik. Hiçbirinizin bu maliyetlere rağmen yarın üretimden vazgeçme şansınız var mı? İşiniz bu, nasıl vazgeçersiniz.  Enflasyonist etki ileride genele yayılır mı? Düşüncesi var.   Bizim ülkemiz şöyledir; biraz sallanır ama her sallandıktan sonra rayına daha sağlam oturur.  Bu arada Maliyet artışı yok dersek olmaz çünkü bu sorun şuan Gecicide olsa var, bunlar ortada.  Maliyet Fiyatı belli ama pazardaki fiyat başka. Maliyet 2 lira manava gidiyorsun 10 lira. Burada bir problemimiz var. Aradaki fark neden var? 10 liraya yediğimde çiftçi neden 2 lira kazanıyor? Bu 8 lira nerede? Bunlar üzerine de odaklanmamız gerekiyor. Buraları çok kaçırıyoruz” şeklinde konuştu. Kaymakam Altun, toplantıya katılan tüm oda başkanlarına teşekkür ederek, iyi temennilerde bulundu.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —