Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Antalya Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu Üyesi Rafet Zeybek, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Adalet Bakanlığı 2022 yılı bütçesi ve 2020 yılı kesin hesabının görüşmelerinde yaptığı konuşmada yargının bağımsızlık ve tarafsızlık sorunu ve liyakat sorunu olmak üzere iki sorunu olduğunu belirtti.
CHP Antalya Milletvekili Zeybek konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı; “Devletin temeli adalettir, adaletin temeli bağımsız yargıdır. Eğer bağımsız yargıyı sürdürülebilir yapacaksak da Hâkimler ve Savcılar Kurulunun bağımsız olması zorunludur. Hâkim ve savcıların gözü kulağı olan Hâkimler ve Savcılar Kurulu eğer bağımsız ve tarafsız karar veremiyorsa, etki altında kalıyorsa eğer üzerinde bir siyasi etki hissedebiliyorsa orada bizim yargıyı bağımsız kılmamız mümkün değil. Onun için, temel sorunların başında gelen bağımsızlığı sağlamanın yolu bugün Hâkimler ve Savcılar Kurulunun yapısını değiştirmekten geçmektedir. Eğer biz, bunu sağlayamazsak hiçbir şekilde Türkiye'de bağımsız ve tarafsız bir yargı oluşturamayız.
“TARAFSIZLIK VE BAĞIMSIZLIK VURGUSU”
Mayıs ayında Hâkimler ve Savcılar Kurulu üyelerinin 7'sini Meclis tarafından seçtik. 1 üyenin istifa etmesi sonucu 1 üye için daha seçim yaptık. Ama hepimiz biliyoruz bu seçimlerin nasıl yapıldığını, bu adayların kimler olduğu, kimler tarafından belirlendiği çok açık şekilde, hepimizin gözleri önünde oldu. Hatta öyle ki o seçtiğimiz 7 üyeden birisi istifa etti, istifa ederken sosyal medyadan HSK üyeliği görevinden MHP Genel Başkanıyla yaptığı istişare sonucunda istifa ettiğini belirten bir paylaşım yaptı. Eğer bir Hâkimler ve Savcılar Kurulu üyesi, bir siyasi partinin genel başkanının yönlendirmesi sonucu istifa ediyorsa orada tarafsızlık ve bağımsızlık olmaz. Biz sorunları kabul edemezsek asla çözemeyiz.
“YARGIDA SADAKAT, LİYAKATİN ÖNÜNE GEÇTİ”
Cumhuriyet Savcısı olarak görev yaptığım dönemde 2010 yılından sonra yapılan Hâkimler ve Savcılar Kurulu seçiminde dedik ki: 'Bu yargı milletindir, bir cemaate teslim edilemez.' 2013 yılı 17-25 Aralık’a kadar siyasi iktidar 'Yargı bağımsızdır, yargı tarafsızdır, yargı tarafsız görev yapıyor.' dedi ama 2013 yılında yargının FETÖ'nün talimatları altında olduğu açık olarak görüldü. Dün, FETÖ'nün kontrolü altına alınan yargı eğer bugün yürütmenin kontrolündeyse bu ülkede hiçbir kişi adalet dağıtma iddiasında bulunmasın. Adalet Bakanı da bu ülkede herkese adalet dağıtılsın istiyor ama bu mevcut sistemle, bu Hâkimler ve Savcılar Kurulu Kanunu'yla, Anayasa değişikliği yapılmadığı sürece maalesef biz o adaleti dağıtamayız. Öncelikle, Hâkimler ve Savcılar Kurulunun yapısının değiştirilmesi gerekiyor, eğer bu yapılamıyorsa biz iktidara geldiğimizde yapacağız. Gerçekten, bir sorunumuz da liyakat. Eğer mülakat varsa liyakat yoktur, mülakatın olduğu yerde liyakat olmaz. Eskiden hakim ve savcı alımlarında sınavlarda 70 puan barajı vardı, 15 Temmuz Darbe Girişimi sonrası kaldırıldı ve hemen arkasından yapılan hakim ve savcı alımlarında 40 puanla hakim savcı olanlar oldu, 80 puan alıp elenenler varken, siyasi parti üyesi olanlar düşük puanla alındı. Mülakatı kaldırılmalı ya da yapılabiliyorsa en azından kontrollü olarak mülakatlarda kamera kaydı yapılmalıdır. Ne soruldu, ne cevap verildi, doğru mu yanlış mı, tüm adaylar bilsin, şeffaflık sağlansın. Aksi durumda hâkim ve savcı adayları referans aramaya devam edeceklerdir. Ne yazık ki yargıda sadakat, liyakatin önüne geçti.”