Gazipaşa İlçe Sağlık Müdürlüğü tarafından Dünya Prostat Kanseri Farkındalık Günü dolayısıyla yapılan açıklamada, prostat kanserinin erken tanı konulabilen ve tedavi edilebilen bir hastalık olduğu belirtildi.
Gazipaşa İlçe Sağlık Müdürlüğü'nden Dünya Prostat Kanseri Farkındalık Günü dolayısıyla yapılan açıklamada, prostatın, erkek üreme sisteminin bir parçası ve idrar kesesinin altında yer alan salgı bezi olduğu vurgulandı. Prostatı oluşturan hücrelerin kontrolsüz çoğalması sonucu prostat kanseri gelişebileceğine işaret edilen açıklamada, prostat kanserinin, Türkiye'de ve dünyada erkeklerde akciğer kanserinden sonra en sık görülen kanser türü olduğu aktarıldı.
ERKEKLERDE SIK GÖRÜLEN İKİNCİ KANSER TÜRÜ
Türkiye’de erkek kanserleri arasında akciğer kanserinin ardından en sık izlenen ikinci kanser türünün prostat olduğu vurgulanan açıklamada,'Erkekler yaşlandıkça prostat bezi büyüyebilir. Büyüyen prostat, mesaneden idrar akışını engelleyebilir ve cinsel işlevde sorunlara yol açabilir. Bu duruma benign (iyi huylu) prostat hiperplazisi (BPH) adı verilir. BPH kanser değildir, ancak düzeltmek için ameliyat gerekebilir. BPH veya prostattaki diğer problemlerin belirtileri, prostat kanseri belirtilerini taklit edebilir. Prostat kanseri, prostat dokularında malign (kanser) hücrelerinin oluştuğu bir hastalıktır. Dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de erkek kanserleri arasında akciğer kanserinin ardından en sık izlenen ikinci kanser türüdür' ifadeleri yer aldı.
50 YAŞ SONRASI RİSK ARTIYOR
Prostat kanserinin 40 yaşın altındaki erkeklerde nadir olarak görüldüğü, 50 yaş sonrasında görülme riskinin hızla arttığının belirtildiği açıklamada, Her 10 prostat kanseri vakasından 6'sının 65 yaşından büyük erkeklerde bulduğu kaydedildi. Prostat kanserinin erken evrede hiçbir belirti vermediği, kanser dokusunun büyümesiyle birlikte bazı şikâyetler ortaya çıktığı ifade edildi. İlçe Sağlık Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, 'İdrar yapma sorunları: Yavaş veya zayıf idrar akışı veya özellikle geceleri olmak üzere daha sık idrara çıkma ihtiyacı. İdrarda veya menide kan varlığı,kanserin, bulunduğu bölge dışında kemiklere yayılımı sonucu görülen kalça, sırt (omurga), göğüs (kaburga) ağrıları, bacaklarda veya ayaklarda zayıflık ya da uyuşukluk hissi, omuriliğe bası yapan kanserlerde mesane veya bağırsak kontrolünün kaybı izlenebilecek şikâyetlerdir.
ERKEN TANI KONULABİLİR
Bazı kanser türleri için tarama, kanserlerin tedavisinin daha kolay olduğu erken bir aşamada bulunmasına yardımcı olabilmektedir. Prostat kanseri de erken tanı konulabilen ve tedavi edilebilen bir hastalıktır. Hastalığın kesin tanısı biyopsi ile konur. Genel olarak erkeklerin 50 yaşından itibaren, birinci derece akrabasında prostat kanseri görülenlerin ise 40 yaşından itibaren üroloji uzmanına düzenli olarak muayene olması ve kanda prostat spesifik antijen (PSA) testini yaptırması, erken tanı konulması açısından önem arz etmektedir. Kanserin evresi ve özelliklerine göre farklı tedavi seçenekleri mevcuttur. Kişinin belirli aralıklarla izlenmesi, prostatın tamamının ameliyatla çıkarılması veya ışın tedavisi (radyoterapi) erken evrelerde uygulanabilir. Daha ileri evrelerde hormon tedavisi veya ilaç tedavisi (kemoterapi) gerekli olabilir.
ÖNLEMENİN KESİN BİR YOLU YOK
Prostat kanserini önlemenin kesin bir yolu yoktur ve yaş, etnik köken ve hastalığa ait aile öyküsü varlığı gibi bazı değiştirilemez risk faktörleri söz konusudur. Ancak riski azaltmaya yardımcı olabilecek bazı şeyler vardır: Düzenli fiziksel aktivite, sağlıklı bir kiloda kalmak, sebze oranı yüksek ve yağ oranı düşük bir diyet, prostat kanseri riskini azaltmaya yardımcı olabilir' ifadeleri kullanıldı.
9549,89%1,94
34,54% 0,18
36,00% -0,62
3005,99% 1,50
5006,70% 1,01