Gazipaşa’da, yeraltı suyu araştırması, yeraltı suyu arama ve kullanma belgelerinin düzenlenmesi, sondaj lokasyonunun belirlenmesi üzerine faaliyet gösterip, Gazipaşalı vatandaşlara mühendislik hizmeti veren MASU Mühendislik sahibi Jeoloji Yüksek Mühendisi Gökhan Çalınak, ilçemizde yaşanan su sorununa dikkat çekerek, yapılaması gereken çalışmalar ile vatandaşın üzerine düşen görevler hakkında gazetemize önemli açıklamalar yaptı. Öncelikle su sorunun daha fazla artmaması ve yeraltı suyundan daha verimli faydalanmak için geleneksel yöntemlerden uzak durulması gerektiğini dile getiren Çalınak, vatandaşların su konusunda alanında uzman kişilere danışması gerektiğini belirtti.
GAZİPAŞA’DA HİZMET VERME KARARI ALDIM
Gazipaşa ve çevresinde yaşayan vatandaşlara, yeraltı suyu araştırması, yeraltı suyu arama ve kullanma belgelerinin düzenlenmesi, sondaj lokasyonunun belirlenmesinin yanında maden arama, zemin etütleri ve spesifik jeolojik araştırma hizmeti verdiğini söyleyen Çalınak, “Tokatlıyım, eğitimimi Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümünde tamamladım. Yine aynı üniversitenin Fen Bilimleri Enstitüsü Jeoloji Mühendisliği Anabilim Dalı Yapısal Jeoloji & Tektonik Bilim dalında yüksek lisansımı tamamlayarak jeoloji yüksek mühendisi olmaya hak kazandım. Tabi bu süreçte çeşitli bölgelerde başta İç Anadolu Bölgesi ve Karadeniz Bölgesi ile yurtdışı projeleri olmak üzere farklı coğrafyalarda farklı farklı birimlerde çalışarak kendimi geliştirme imkânı buldum. Bu bağlamda, sürekli gelip gittiğim Gazipaşa ve Antalya Bölgesi'nde özellikle yer araştırmaları olmak üzere, maden arama, zemin etütleri ve spesifik jeolojik araştırma konularında hizmet verme kararı aldım.
“OCAK AYINDA GAZİPAŞA’DA FAALİYETE BAŞLADIK”
MASU Mühendislik olarak ocak ayının üçüncü haftasında Gazipaşa’da hizmet vermeye başladık. Fakat bunun öncesinde 3-4 yıldır başta Akdeniz Bölgesi olmak üzere özellikle Antalya'da, Alanya ve Gazipaşa bölgesindeki jeolojik yapılarla yakından ilgilendim. Ve bu yapıların oluşumu ve evrimini inceleyerek, bölge halkına ve insanlara fayda sağlayabileceğimiz yönde araştırma ve çalışmaları hala sürdürmekteyim. Bu gerek doğal afet konusunda olsun, gerekse doğal kaynakların yönetimi konusunda olsun vatandaşlarımıza ve üreticilerimize faydalı olmaya çalışıyoruz” dedi.
“TROPİKAL MEYVE VE SU SIKINTISI”
Gazipaşa ve Alanya’da üretimi yapılan tropikal meyvelerin suya oldukça fazla ihtiyaç duyduğuna dikkat çeken Çalınak, “Son yıllarda Gazipaşa ve Alanya bölgesinde tropikal meyve sektöründe artan yeni girişim ve ticaret hacmi ile bölgesel ölçekte yeni tarım alanları, seralar kurularak; mevcut tarım alanları, seralarda tropikal meyveciliğin cazibesi arttı. Özellikle bu bölgede; muz, avokado, ejder meyvesi ve mango gibi ve tropik meyveler yetiştirilmeye başlandı. Bu tür üretimlerin doğal kaynaklar üzerinde farklı etkileri gözlemlenmeye başladı. Özellikle muz ve avokado yetiştiriciliğinde önemli miktarda yer altı suyuna daha doğrusu suya ihtiyaç duyuldu. Sadece yeraltı suyu olarak sınırlandırmamak lazım. Yüksek miktarda suya ihtiyaç olduğundan dolayı üreticilerimiz ihtiyaç duydukları suyu temin etmeye çalışmakta, buna bağlı olarak gerek iklim değişikliği ve çevresel faktörler yeraltı suyunun düzensiz kullanımı, bölgesel ölçekte su sıkıntısı yaratmaya başlamıştır” diye konuştu.
SU SIKINTISININ SEBEPLERİ NELER?
Bölgemizde yaşanan su sıkıntısının sebeplerine değinen Jeoloji Yüksek Mühendisi Gökhan Çalınak, “Bu sıkıntının temel sebebi olarak; bölgesel ölçekte ciddi bir planlamanın olmaması ve düzensiz sondajların yapılmasını gösterebiliriz. Özellikle bölgesel ölçekte sürdürülebilir tarımsal faaliyet yapmak istiyorsak, kesinlikle ihtiyaç duyduğumuz kaynakların, sürdürülebilir ve planlı bir şekilde çiftçiye sağlanması gerekmektedir. Çiftçilerin yanı sıra, sivil toplum kuruluşları, kamu kurum kuruluşları daha sonra bilim insanları bir araya gelerek “Bölgesel ölçekte neler yapılabilir? En verimli şekilde Çiftçi suyu nasıl tedarik edebilir?'bunun planlamasının yapılması ve kaçak sulamanın kaçak sondajın önüne geçilmesi gerekmektedir.
DÜZENSİZ PLANLAMA VE BİLİNÇSİZ SONDAJ
Düzensiz ve planlama yapılmaksızın ranta dönüştürülmüş şekilde sondajların yapılması, bölgenin yeraltı suyu dağılımını olumsuz bir biçimde etkilemektedir. Bir bölgede ortalama 5 çiftçinin ihtiyacı rahatlıkla 1 kuyuyla karşılayabilecekken, bu 5 çiftçinin birbirlerinden bağımsız olarak sondaj yapma girişiminde bulunduğu bölgedeki yeraltı su seviyeleri buna bağlı olarak önemli biçimde düşmektedir. Bu da kuyuların verimini düşünmekte ve çiftçinin ihtiyaç duyduğu yeraltı suyunu sağlamasında büyük problemler yaratmaktadır. Gölet projeleri ve sulama projeleri büyük projeler olduğu için büyük projeleri çoğunlukla devlet eliyle kamu kurumlarıyla inşa edilmesi gerekiyor. Bu noktada yine kamu kurum ve kuruluşlarının bölgeyi ve havzayı, bölgenin yeraltı suyu yapısını detaylı bir şekilde inceleyerek bölgenin ihtiyaç duyduğu suyu nasıl sağlayabileceği konusunda gerekli adımları atmaları gerekir. Bölgenin kayaç yapısı buna uygun değilse, farklı yollarını izlenmesi gerekecektir” ifadelerini kullandı.
“JEOLOJİK ARAŞTIRMA BÜYÜK ÖNEM ARZ EDİYOR”
Bölgeye yapılacak yatırımlardan önce jeolojik araştırma yapılması gerektiğine dikkat çeken Çalınak, “Bölgenin kırıklı, çatlaklı veya içerisinde büyük boşluklar bulunması durumunda o bölgede oluşturulacak baraj veya sulama göletleri, rezervuar alanında ciddi kayıplar gerçekleşecektir. Bölgede toplanan su, tutulamadan kaybedilecektir. Bu da projenin verimsiz olmasına ve çiftçinin yine bu sudan faydalanamamasına sebep olacaktır. Bu tip projelerde tamamen detaylı bir mühendislik çalışması yapılması gerekmektedir. Özellikle jeoloji mühendislerinin bölgenin jeolojisini iyi bir biçimde aydınlatması, kaynakları iyi bir biçimde haritalandırması, bölgenin jeolojikyapısını aydınlatması ve ne tip projelerin bölge için uygun bulabileceğini değerlendirmelidir. Aksi halde proje kısa ömürlü, işe yaramayan sondaj projelerin üretilmesine sebep olacaktır” dedi.
GÖÇÜK MAHALLESİ’Nİ ÖRNEK GÖSTERDİ
Jeoloji Yüksek Mühendisi Gökhan Çalınak, “Göçük köyünde çıkan problemden yola çıkarak, bölgenin durumunu değerlendirecek olursak bölgenin hidro-jeolojik yapısının, hidrolojik çatısının iyi bir şekilde oluşturulması, bununla birlikte spesifik olarak hidro-jeolojik etütlerin ve araştırma sondajlarının yapılması gerekiyor. Nihai aşamada üretim kuyusu üretilebilecek aşamaya gelinip bölge halkının su probleminin çözülmesi gerekmektedir. Bölgedeki etüt ve çalışmalar sadece Göçük köyünü değil, diğer köyleri de kapsayacak şekilde değerlendirilmesi icabet etmektedir. Problem sadece Göçük köyünde yaşanmıyor. Gazipaşa bölgesinde Ekmel Mahallesi’nden başlayarak doğu ve güneydoğu kesimlerinde ciddi bir su problemi yaşanmaktadır. Özellikle Güneyköy ve Zeytinada bölgelerinde çok ciddi su problemleri yaşanmakta. Bölgede sürekli geçmiş zamanlarda bu su probleminin çözüleceğine yönelik vaatler verilmesine rağmen bu yönde adımlar atılmaması gerçekten büyük bir hayal kırıklığı yaratmakta ve artık üreticilere ciddi boyutlarda zarar vermektedir” değerlendirmesinde bulundu.
HALK NE YAPMALI?
Su sıkıntısı karşısında halkın üzerine düşen görevler hakkında da konuşan Çalınak, “Halk bu noktada akılcı düşünmeli, çözüm odaklı düşünerek birlikte hareket etmelidir. Kesinlikle ben merkezli düşünmeden bölgeyi düşünerek hareket ettiği takdirde kendi problemleri dahil olmak üzere, bütün problemlerin çözüleceğine inanması gerekir. Çünkü sizin kendi parselinizde yaptığınız sondaj sadece sizin kendi bölgenizde çıkardığınız suyu çekmiyor, o bölgedeki havzanın kapsadığı bütün parselleri etkileyen bir durumdur. Geçmişte açılan ve uzun süredir kullanılan yeraltı suyu kaynakları giderek kurumaya yüz tuttu. Susuzluk problemi yaşanmaya başlandı. Bunun sebebi düzensiz ve planlama yapılmaksızın uygulanan sondajlardır. Vatandaşlarımızın bu konuda hassas olup, bir araya gelip daha verimli kuyular inşa edip, akılcı çözümler üretebilme yolunu seçmesini öneririm” dedi.
“DETAYLI ÇALIŞMA YAPILMASI ŞART”
Baraj ve gölet gibi büyük projelerin detaylı çalışmaların ardından inşa edilmesi gerektiğine vurgu yapan Çalınak, “Güncel olarak ele aldığımızda yeraltı suyu probleminin yanı sıra yüzeydeki akarsu ve çayların bir araya gelerek oluşturduğu güçlü yüzey suyu kaynaklarında etkin bir şekilde değerlendirilmesinde barajlar ve göllerde etkin bir rol oynamaktadır. Fakat bu tip projelerinde iyi ve detaylı çalışılarak inşa edilmesi gerekiyor. Bu tip projeler yüksek bütçeler ve uzun zaman aralığı gerektirdiğinden bu tip projelerin bölgesel ölçekte kayaç yapılarının iyi bir şekilde haritalanması, çatlak sistemlerinin iyi bir şekilde analiz edilmesi gerekmektedir. Bunlara dikkat edilmediği takdirde rezervuar alanı olarak ifade edebileceğimiz göletlerde ve barajlarda suyu depoladığımız büyük alanlarda tutmaya başladığımız su bu tip kırık ve çatlaklardan sızıntılar halinde uzaklaşmaya başlayacak ve sulama konusunda verimsiz hale gelmeye başlayacaktır” diye konuştu.
“SONDAJ ÇALIŞMALARININ DENETLENMESİ GEREKİYOR”
Sondaj çalışmalarının ciddi şekilde denetlemesi gerektiğini dile getiren Çalınak, “Sondajların denetlenmemesi durumunda, bölgesel ölçekte sıkıntılar yaşanacaktır. Çünkü sizin açmış olduğunuz sondaj kuyusu boş olsa bile ilerleyen dönemlerde suyun önemli bir kısmını bünyesine alacaktır. Şöyle anlatayım: ‘Sizin bir arsanız var ve sondaj yapmanız gerekiyor. Sizde geleneksel yöntemlerle bunu çözmeye çalıştınız. En basit yöntemle bir çubukçu yardımıyla bu suya ulaşmaya çalıştınız. Fakat suya ulaşamadınız. Diyelim ki sizin ulaşmaya çalıştığınız su 2 litre/saniyeyken, elde ettiğiniz su, yarım litre/saniye bile değil. Daha sonra bu arkadaş geldi, başka bir nokta gösterdi bir sondaj da oraya yaptınız. Bir 180 metre daha indiniz yine aynı miktarda su. Bütçeniz yettiği kadar kendi arsanızda sürekli sürdürdünüz ve hiçbir netice alamadınız. Açtığınız her kuyuda ortalama yarım litre/saniye her kuyunun su çektiğini düşünürseniz bu önemli bir miktar teşkil edecektir. Halbuki bir jeoloji mühendisi danışmanlığı ya da hidrojeolojik danışmanlığı satın aldığınızda, arazinin içerisindeki hidrojeolojik açıdan en uygun noktayı tespit ederek ihtiyaç duyduğunuz suyu tek seferde temin edebilirsiniz. O yüzden vatandaşlarımızın bu noktada geleneksel yöntemleri bir kenara bırakıp, danışmanlık hizmeti alarak bir mühendisle beraber araştırma yapmasını şiddetle tavsiye ediyorum. Eminim ki jeoloji mühendisi arkadaşlarımız arazinin şeklini en iyi şekilde değerlendirip vatandaşımıza arazisi içerisinde suyu alacağı en iyi noktayı gösterecektir. Mühendis, keza böyle bir durum söz konusu değilse de vatandaşımıza bunu beyan edecek ve vatandaşımızın masraftan kurtulmasını sağlayacaktır. Aksi takdirde boşa sondaj yapmış olacaksınız ve çok küçük miktardaki suları boş ve verimsiz alanlarınıza yönlendirerek bölgesel ölçekteki su dağılımını olumsuz yönde etkileyeceksiniz” dedi.
“GELENEKSEL YÖNTEMLER TERK EDİLMELİ”
“Geleneksel yöntemlerin artık terk edilmesi gerekiyor” diyen Jeoloji Yüksek Mühendisi Gökhan Çalınak, “Çünkü kritik bir dönemden geçiyoruz. Gerek NASA’nın gerek Avrupa Uzay Ajansının raporlarında ve çalışmalarında Türkiye artık kurak bölge ifade edilmektedir. Bunun sebebi tamamen düzensiz ve planlamasız su tüketiminden ve kaçak sondajlardan kaynaklanmaktadır. Eminim ki birçok insan kaçak sondajın yeraltı suyuna veya ülke ölçeğinde bir kuraklığa sebep olacağına inanmıyor olabilir. Akdeniz Bölgesi Türkiye’deki havzalarının büyük bir kısmını kapsamaktadır ve Türkiye’deki yeraltı suyunun %70’i tarımsal amaçlı kullanılmakla birlikte, geriye kalanı da evsel tüketim, sanayi ve şeklinde kullanılmakta. Ve şu anda bütün sistem alarm vermektedir” ifadelerini kullandı.
VATANDAŞLARA ÖNERİDE BULUNDU
Vatandaşlara, işin uzmanından hizmet almayı öneren Jeoloji Yüksek Mühendisi Çalınak, “Vatandaşlara önerim, eğer sondaj yaptırmak istiyorsanız kesinlikle bu işin uzmanından hizmet almanızı öneriyorum. Bir mühendis olmadan ve ruhsat olmadan sondaj çalışması yaptırmayın. Neden ruhsat öneriyorum? Sonuçta bu bahsettiğim bölgesel ve havza ölçekli yeraltı suyu tüketimini DSİ yapmaktadır ve bu noktada DSİ vatandaşın ihtiyaç duyduğu suyu ruhsatlarla sağlamaktadır. Ve bu ruhsatlar aslında planlı bir sondaj çalışması yapma olanağını sunmaktadır. Siz eğer ruhsatsız sondaj yaptırırsanız bütün planlamayı alt üst edersiniz ve ruhsatsız sondaj bu düzeni bozmakta ve kuraklığı her geçen gün arttırmaktadır. Yapılan her kaçak sondaj sizin kuraklığa bir adım daha yaklaşmanıza sebep olacaktır. Son olarak vatandaşlarımıza söylemek istediğim şey şu kesinlikle akılcı ve uzlaşmacı hareket ederek başta kendisi ve komşularını da bu konuda bilgilendirip, sebep olabileceği şeyler hakkında bilgilendirmelidir. Ortak bir biçimde hareket edip bu probleme çözüm aranmalıdır. Meteoroloji ve DSİ’nin uyarılarına dikkat edilmelidir. Eminim ki vatandaşlarımız bu durumun farkındadır. Yüzey sularının kurumaya başlaması yeraltında ’da gidişatında iyi olmadığının göstergesidir. Vatandaşlarımız bu konuda akılcı hareket ederek konunun uzmanlarından danışmanlık almalıdır” şeklinde konuştu.
9549,89%1,94
34,54% 0,18
36,00% -0,62
3005,99% 1,50
5006,70% 1,01