'SESSİZ CENNET GAZİPAŞA’YA ELVEDA'

Selinus, Koru ve Kahyalar sahillerinde yapılan 18 uygulaması hakkında konuşan Vatan Partisi Gazipaşa İlçe Başkanı Fikret Çalışkan, imar planı ve 18 uygulamasıyla Gazipaşa’nın 'Sessiz Cennet' olmaktan çıkacağını iddia etti.

GÜNDEM 14.02.2020 12:20:54 0

VATAN Partisi Gazipaşa İlçe Başkanı Fikret Çalışkan, dün saat 14.30’da parti binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıda, Selinus Koru ve Kahyalar sahillerinde yapılan 18 uygulaması ile ilgili açıklamalarda bulunan Çalışkan, imar planı ve 18 uygulamasıyla Gazipaşa’nın 'Sessiz Cennet' olmaktan çıkacağını iddia etti. Belediye tarafından düzenlenen bilgilendirme toplantısı öncesi ve sonrasında Belediye Başkanı Mehmet Ali Yılmaz ve siyasi parti ilçe başkanlarıyla görüştüğünü ifade eden Çalışkan yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Gazipaşa’mızı “sessiz cennet” olarak Türkiye ve dünyaya tanıtan Gazeteci Yazar Fikret Otyam’dır. Bu sessiz cennet, bakın nasıl gidilmez cennet haline geliyor. Koru ve Pazarcı mahalleleri koruma amaçlı imar planı yapılıyor. Bakanlıkça onaylanan bu plana göre Gazipaşa Belediyesi 18 uygulaması yapıyor. Yeni CHP (YCHP), halkçı belediye, bakanlığın bu planına hiç itiraz etmeden kabul ediliyor. Kesinleşen bu planda halk yok. Halk kamu olarak kabul edilmiyor. Sadece bir kaç yatırımcı ve belediyenin kendi hisselerinden dolayı kamu olarak kabul görmüş. Yeşil alan düşünülmemiş. Park ve otoparklar yok. Halk plajının adı bile geçmiyor. Belediye başkanlığı bu planını kabul etmiş, belediye hissesini 50.000 metrekare üstüne çıkarmış, bir yatırımcının arazilerini 74 dönüm olarak bir adada toplamış. Planın özelliği 5000 metrekareden aşağı olan arsalara turistik tesis yapamazsın diyor. 5000-50.000 metrekareye kadar %60 emsal, 50.000 den yukarısı %80 emsal. Bu planı kim bakanlığa yaptırmış, plan yapılırken kimler ilgilenmiş? Askı süresi v.b. konularda bu işi yapanların dışında 3-5 kişi haberdar.

 

“2 SAATİ AŞAN BİR GÖRÜŞME YAPTIK”

 

Siyasi partilerin sendikaların, derneklerin, sivil toplum kuruluşlarının, odaların ve halkın hiç haberi yok. Plan yapılmış, askıya çıkmış, askıdan inip kesinleşmiş. Belediyemiz bu süreçte halkı; ne ilan, ne gazete haberi, ne de başka bir yolla bilgilendirme yoluna gitmemiş.  Plana bağlı olarak yapılan 18 uygulaması sırasında, basına yansıyan haberler, Facebook üzerinden yapılan duyuru ve atışma ve sataşmalarla halkın bir bölümünün anca haberi olmuş. Bunun üzerine biz de hem bilgilenmek hem de neler yapabiliriz diye araştırmaya soruşturmaya başladık. İYİ Parti İlçe Örgütünde meclis üyemiz Sayın Mehmet Yüksel’den bilgi aldık. AKP’ye gittik. Önceki belediye başkanı Sayın Adil Çelik’le görüştük. İYİ Parti-AKP-CHP den bazı meclis üyeleriyle görüştük. Eski belediye başkanlarından Sayın Cemburak Özgenç’le, turizmci Bülent Kocabaş’la görüştük. Edindiğimiz bilgiler doğrultusunda sayın belediye başkanımızla 2 saati aşan bir görüşme yaptık.

 

“HALK NEREDE DENİZE GİREBİLECEK?”

 

Sayın başkan bize bakanlığın yaptığı kesinleşen plan üzerinden bilgi verdi. 'Bakanlığın planına dokunamıyoruz ancak bu plan üzerinden 18 uygulaması yaptık' dedi, planın üzerindeki adaları gösterdi. Plan üzerinde; yol, yeşil alan, otopark, halk plajı vb. konularda bilgi verdi. Bize göre bu plan, hiçbir ihtiyaca cevap verecek durumda olmadığını belirterek, sorulara geçtik. Sayın başkan bu plan ve 18 uygulamasında halk nerede denize girebilecek? Çocuklar için oyun parkı, halk için piknik alanı, otopark diye sıralamaya başladık. Başkan, 'bu planı bakanlık çizmiş, askıya çıkmış ve inmiş. Biz planda kalem oynatamıyoruz ancak bu plana göre 18 uygulaması yapıyoruz. Bizim zamanımızdan önce yapılmış bu plan' dedi.

 

“İŞİN BİTTİĞİNİ ANLADIK”

 

Peki bu planı uygun gördünüz, uygulayacaksınız. Neden halkı bilgilendirmediniz? Yani siyasi partileri, meslek odalarını, muhtarları, dernekleri ve sendikaları neden bilgilendirmediniz? Diye sorduk. Başkan, 'Daha ortada biten bir şey yok, neye göre bilgilendireyim, elime netice gelsin bilgilendireceğim' dedi. Hal bu ki, 18 uygulaması encümende kabul edilip büyük şehre gönderilmiş. Biz görüşmelerimizde, halkı bırakın MHP ve AKP meclis üyelerinin bile bilgilendirilmediğini öğrendik. Başkan da; 18 uygulaması hakkında CHP ve İYİ Parti meclis üyelerine salonda tartışın, olurunu olmazını belirleyin sonucu yazılı olarak bana getirin talimatını verdim. Arkadaşlar görüşmüşler mutabakat sağlayıp sonucu bana getirdiler. Biz de buna göre 18 uygulaması yaptık. Büyükşehir onaylayıp gönderirse askıya çıkacak. İtirazları değerlendirip işi bitireceğiz. Buna kızanlar olur, eleştirenler beğenmeyenler olabilir ama zamanla alışırlar' deyince işin bittiğini anladık.

 

“HALKIN İSTEKLERİ DE GÖZE ALARAK HAZIRLANIRIZ”

 

Sayın başkan; '30-35 yıldır bu iş çözülmemiş. Şimdi biz de itiraz etsek 15-20 yıl daha kalacak. Turizm gelsin orada istihdam sağlayalım. İlçe de halk da kazansın. Ne var bunda?' Diye açıklama yaptı.  Bize göre bu çalışmanın özeti; havada bulut ey halkım sen denizi unut. Ya da Gazipaşa halkının Akdeniz’den sürgün edilmesidir. Bakanlığın planına itiraz edilmeliydi. Efendim zaman kaybı olur 10-15 yıl daha bekleriz denildi. İşe siyasi olarak bakalım. Başta partiniz olmak üzere muhalefet partilerinin tamamı AKP’nin bu seçimde kaybedeceğini (oyu %30-35’lerde söylüyoruz) iktidar olacağınızı söylüyorsunuz. zaman kaybı denen şey en çok 3 yıl. Seçimler zamanında yapılırsa. Seçimi kazanınca bu planı yaptıranlar gibi bakanlıktan istediğimiz gibi plan çıkartır ona göre uygulamaya başlarız. Bu 2-3 yıl içinde oluşturulacak platformlarda plana halkın istekleri de göze alarak hazırlanırız. Sayın başkan görüşmelerimiz esnasında, 'hep eleştiriyorsunuz? Niye itiraz etmediniz? Ne öneriyorsunuz? Diye başlayınca: Ben de bu plana göre yapılacak 18 uygulamasında halk yok, halk denizden sürgün ediliyor, böyle turizm gelecekse gelmesin, gecikirse 30 sene daha bekleyelim diyerek görüşmemizden ayrıldık.

 

“TOPLANTI GAZ ALMA TOPLANTISI OLDU”

 

Kamuoyunda tartışmalar sürerken bir davet üzerine belediye kültür merkezindeki bilgilendirme toplantısına katıldım. Yetkililerin bilgilendirme sunumu yapılıp sorulara geçilince de programın önceden bir biçimde görüşüldüğü ve kararın belediyemizce kesinleştiği, bu toplantının yumuşatma, bastırma amiyane tabirle gaz alma toplantısı olduğu ortaya çıktı. Salon girişindeki alınan güvenlik önlemlerini de anlayamadık? AKP’nin yaptığı tüm proje, plan v.b. işlere olumlu ya da olumsuz cepheden karşı çıkan ana muhalefet partisinin halkçı belediyecilik diyerek yola çıkıp; bir şekilde Gazipaşa gerçeğine uymayan, içinde halkın olmadığı bir plana sahip çıkılması çok manidardır. Koro halinde, bu plandan haberimiz yok diyenlere, kendilerine yakışmayan bir üslupla azarlar biçimde tepki göstermeleri ise anlaşılır gibi değildir. Kardeşim niye itiraz etmediniz? Aklınız başınıza bugün mü geldi?  Senin orada arsan mı var? Ama en tuhafı da 'Sen bugüne kadar oradaki arazileri otopark olarak kullanabiliyor muydun? O muz bahçelerinin içinden denize yürüyebiliyor muydun?” sözleri toplantının unutulmayan sözleriydi.

 

Evet park edemiyorduk, yürüyemiyorduk ancak aracımızı park edecek boş yerler, denize girecek sahilimiz var şu anda. Siz oradaki yatırımcıların, yer sahiplerinin hakkını teslim etmek zorundasınız. Ama aynı şekilde halkın plaj, otopark-oyun alanı, yeşil alan vb haklarını da teslim etmeniz gerekiyor.

 

Yine yerel basında –yukarıdakileri (1.2.3.) söylemlerinizi tekrarlayarak “Ankara’dan benim haberim oluyor da Gazipaşa’da sizin niye haberiniz olmuyor?” söylemi bize kapalı kapılar ardında yapılan işleri hatırlatıyor. Ayrıca haberin olduğu zaman bazı arkadaşların yerel gazetelere yazdıkları gibi yazıp bilgilendirme görevini niye yapmadınız? Seçim sürecinde ve seçimden sonra niye bilgilendirmediniz?

“AK PARTİ’YE ÜSLUBUNUZ ÖRTÜŞÜYOR”

 

Duyarlı vatandaşlar olarak ve siyasi parti yöneticisi olarak bugüne kadar hükümetlerin yanlış uygulamalarına cepheden karşı durduk. (kit’lerin özelleştirilmesi, şehir hastaneleri, millet bahçeleri, son olarak kanal İstanbul projesine şiddetle karşıyız.) Bizim gibi eminim sizler de karşısınız, söylemlerinizin ana fikri bu. Kanal İstanbul’a karşı sizlerim eleştirilerine karşı, birilerinin ‘’çatlasanız da patlasanız da bu kanalı yapacağız’’ söylemiyle üslubunuz örtüşüyor. Görüşmelerimizde edindiğimiz bir kanaat CHP – İYİ Parti kendi kendini ikna etmiş, AKP bizim zamanımızda yapılmış bir plana karşı çıkmak çelişkili olur (yani bizce de tamam), MHP’nin ise uygulamanın kabul edilemez olduğunu, onun için hukuki mücadele başlatacağını edindik.

 

Bu çalışmalar esnasında imar komisyonu başkanı, belediye ve büyükşehir belediyesi meclis üyesinin dışlanması anlaşılmaz bir muammadır. Yapılan uygulamayı hararetle savunan bir meclis üyesinin de günübirlik turizm alanı olan yerlerin belediyeye ait olduğunu iddia etmesi. Bu meclis üyesi gibi bazı konuşmacıların da takdirle karşılamalarının nedeni olsa olsa 20 gündür tartışılan konuların içinde sadece turizme açılıyoruz, turizm gelecek, bol para akacak istihdam sağlanacak sözlerine dayanıyor. Bu planda halkın hukuku nerede? Otoparklar nerede? Halk plajları nerede? Parklar, piknik alanları nerede? Doğal yapının korunması ve deniz kaplumbağaları nerede? 2 adanın 50.000 metrekare üstüne çıkarılarak %80 emsal neden 50.000 altına indirilerek %40-%60 emsal olmuştur? Neden adalar arasındaki yollar 8-12 metre yerine 25-30 metre yapılıp, hem yeşil alan, hem otopark hem de denize ulaşınca halk plajları olmaz?

 

 

Bu ülke, günü kurtarmak için yapılan plan ve projelerden çok çekti. Tarihe not düşelim. Bu plan bu şekilde uygulanırsa 10-15 sene içinde halktan bir kul denize giremez. Ulusal basında her gün onlarca haber izliyoruz. Mahsur kalan kedi 3 saat uğraşılarak kuyudan kurtarıldı. Bunun takipçileri hayvansever dernekleri size de sesleniyoruz. Bu sahil karetta karetta kaplumbağalarının yumurtlama alanı. Yeşil alan olarak kıyı koruma çizgisinden itibaren 50 metre eninde Kızıline kadar uzanan bir şerit var. Buradaki 3-4 işletme, açtığınız ihaleye katılıp ihaleyi kazanan yurttaşlar tarafından işletiliyor. Şimdi bu şeritten sonra 10 metre yol trafiğe kesinlikle kapanacaktır. Devamında 50 metre eninde yine Kızıline doğru uzanan günübirlik turizm tesisi alanı. Bu oteller yapılınca, belediyeye ait şu andaki işletmeleri ihale süresi dolunca yeni açacağınız ihalelerde bu yurttaşların ihale alma şansı var mı?

 

“SATARAK DEĞİL ÜRETEREK KAZANMA YOLUNU SEÇİNİZ”

 

30 yıldır turizmi getirememişiz. Belediye borç batağında, yatırım yapamıyoruz, bu otellere ruhsat verip inşaata başlarsak orada istihdam sağlarız. Belediyemiz de kazanır rahatlarız. Bu kazanılacak gelir nasıl olacak, yatırımcıdan bağış mı isteyeceksiniz belediye için başka bir yatırım mı isteyeceksiniz? Bunlar anlamsız hayaller. Bu hayaller varsayalım gerçekleşti. Şunu herkes iyi bilsin parayı alan emir de alır. Parayı veren düdüğü çalar. O makam sızlanma yeri olamaz. Seçimlerden önce de belediyenin borç batağında olduğunu herkes biliyordu. Şimdi son çareniz gayrimenkul satmak olur. Satarak değil üreterek kazanma yolunu seçiniz.

 

“YOL YAKINKEN DÖNÜN”

 

20 yıl önceydi Sayın Bekir Akyol belediye başkanımızdı. Sahilimizin açıklarına orkinos çiftlikleri kurulmaya başlandı. Duyarlı yurttaşlar olarak buna karşı durduk. Sayın başkan bunlara yol verdi, yemek verdi her türlü kolaylığı sağladı. “Bu çiftliklerde yüzlerce insan çalışacak, istihdam sağlanacak, buraya tüccarlar gelecek. Halkımız da bunlardan para kazanacak” gerekçe buydu. Bir süre sonra batık ki sahiller kirlendi, su koktu, yağlandı. Bir istihdam da sağlanamadı. Adamlar nakliyatı denizden denize yapmaya başladılar. Sayın Bekir Akyol bu durumu görünce beraber olduk. Belediye Kültür Merkezinde toplantı düzenlendi. Sayın Başkan, “Gazipaşa halkından özür diliyorum, bu çiftlikleri buradan kaldırtacağız” dedi.  Konuşmasının devamında koru mahallemizde toplantı yaptık. Yerel basını kullandık. CHP-DSP-MHP-Vatan Partisi ve sivil toplum örgütleriyle birleştik. Şimdiki minibüs yazıhanesinin olduğu yerde Gazipaşa tarihinde bir ilk olarak 3000 kişilik bir miting düzenledik ve bu çiftlikleri defettik. Sayın Bekir Akyol kendine yakışan erdemli tavrı yiğitçe gösterdi. Siz de Onu örnek alın. Yoksa yarın çok geç olur. Sonra biz aldatılmışız, kanmışız diyerek özür dileme durumuna düşersiniz ama atı alan Üsküdar’ı geçmiş olur. Size özrünüz kabahatinizden büyük derler.

 

“YASAL MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ”

 

Buradan eski başkanlarımız Sayın Bekir Akyol, Cemburak Özgenç, Adil Çelik’e soruyoruz. Niye susuyorsunuz? Sayın Belediye Başkanımız, meclis üyelerimiz; gelin bu çıkmaz yoldan vazgeçin. Aksi halde bu dünyada da öbür dünyada da bu halkın, ahından ve vebalinden kurtulamazsınız. Bu yolda devam ederseniz tüm Gazipaşalılara, 'elveda sessiz cennet Gazipaşa' demek kalıyor. Sonrasında ise güzel ilçemiz 'gidilmez cennet Gazipaşa' olur. Bu konuda vatan partisi olarak yasal mücadelemizi sürdüreceğiz.”