Tarih: 10.10.2019 15:20

“10 EKİM KATLİAMININ 4. YILI”

Facebook Twitter Linked-in

EĞİTİM Sen Gazipaşa Şube Temsilcisi Muhammet Türker, 10 Ekim 2015’te DİSK, KESK, Türk Tabipleri Birliği, TMMOB ve birçok sivil toplum örgütü tarafından düzenlenen 'Emek Barış Demokrasi Mitingi'ne yapılan terör saldırısının 4. yılı dolayısıyla açıklama yaptı. Türker, “Bundan tam dört yıl önce, ülkemizi yaşanmaz hale getiren çatışma ortamının sona erdirilmesine barışın tesis edilmesi için DİSK, KESK, TMMOB ve TTB olarak tüm yurttaşlarımızı “Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi’ için Ankara’ya davet etmiştik. Yaptığımız çağrıya kulak veren on binlerce yurttaşımız Türkiye’nin dört bir yanından gelerek Ankara Garı önünde buluşmuştu. 10 Ekim 2015 sabahında bu alanda yüreklerinde sevgi, gözlerinde gülücük, dillerinde barış türküleri olan on binlerce kişi kardeşçe yan yana bulunuyordu. O karanlık dönemde hepimize umut veren bu coşkulu birliktelik saat 10’u 4 geçe birbiri ardına patlayan iki bomba ile kana bulandı. IŞİD üyesi iki canlı bomba tarafından gerçekleştirilen bu kanlı saldırı sonucunda 103 arkadaşımız hayatını yitirdi. 500’e yakın arkadaşımız yaralandı ve sakat kaldı” dedi.

 

“ARKADAŞLARIMIZA OLAN HASRETİMİZ, HER GEÇEN GÜN DAHA DA BÜYÜYOR”

 

“Türkiye tarihinin en büyük kitle katliamında kaybettiğimiz bütün arkadaşlarımızı saygı ve özlemle anıyoruz” diyerek açıklamasını sürdüren Türker, “Arkadaşlarımıza olan hasretimiz, her geçen gün daha da büyüyor. Bildiğiniz gibi geçtiğimiz yıl Ağustos ayında 10 Ekim Davası karar bağlandı ve 9 kişi hakkında 101 kez ağırlaştırılmış müebbet cezası verildi. Dosyaları ayrılan 16 firari sanık hakkındaki davanın üçüncü duruşması 21 Kasım’da görülecek. Katliama ilişkin dava iddianamesi mahkemeye sunulduğu günden itibaren yürütülen soruşturmanın olayı tüm boyutlarıyla açıklığa kavuşturmaktan uzak olduğunu ifade ettik.3 yıldır katıldığımız her duruşmada, katliamda ihmali olan kamu görevlilerinin ve sorumlulukları bulunan siyasetçilerin de yargılanması gerektiğini dile getirdik. Ne yazık ki mahkeme bu doğrultuda cesur bir adım atmadı ve bu eksik karar sonucunda kamuoyu vicdanında adalet tecelli etmedi” ifadelerini kullandı.

 

“YAŞANAN KATLİAMLARIN SİYASAL SORUMLULARI KİM?”

 

Türker yaptığı açıklamada, o dönemin başbakanı olan Ahmet Davutoğlu’nun geçtiğimiz aylarda gündem olan açıklamalarını hatırlatarak, “Saldırı sonrasında yaptığı “patlama sonrasında oylarımız yükseliyor” sözleriyle hafızalarımızda yer eden dönemin Başbakanı, geçtiğimiz aylarda “7 Haziran-1 Kasım seçimleri arası dönemdeki defterler açılırsa birçok siyasetçi insan içine çıkamaz” açıklamasında bulundu. Bu sözler, katliamın siyasal boyutları konusundaki endişe ve iddialarımızın haklılığını göstermiştir. Buradan davanın görülmekte olduğu mahkeme heyetini bir kez daha göreve çağırıyoruz: Bu açıklama hem bir ihbar hem de itiraf kabul edilmelidir. Başta dönemin başbakanı ve içişleri bakanı olmak üzere dönemin siyasilerini davaya dâhil edilmelidir. Yakın tarihimizin en karanlık döneminin aydınlığa kavuşması için siyasetçileri de ellerine vicdanlarına koymaya, gerçekleri açıklığa kavuşturmaya çağırıyoruz: Türkiye’nin barış umuduna darbe vuran, insanları sokağa çıkamaz hale getiren 7 Haziran ile 1 Kasım 2015 seçimleri arasında yaşanan olayların arkasında hangi siyasetçiler var? Suruç ve Ankara Garı’nda yaşanan katliamların siyasal sorumluları kim?” diye konuştu.

 

“SUÇLARIN FAİLLERİNİ GİZLEYENLER, BU SUÇLARIN ORTAĞIDIR”

 

“Bilinmelidir ki, insanlığa karşı işlenen bu suçların faillerini gizleyenler, bu suçların ortağıdır” diyen Eğitim Sen Gazipaşa Şube Temsilcisi Muhammet Türker, “İktidarını korumak için toplumu kaos ve şiddet sarmalına sürükleyenleri asla unutmayacağız. Kardeşlerimizin hayatlarından, bizlerin acılarından oy devşirenleri asla affetmeyeceğiz. Bildiğiniz gibi 10 Ekim Katliamı sonrasında Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinde alınan kararla, Ankara Garı önündeki alana, “Demokrasi Meydanı' adı verildi. Bu alanın ortasına da üç ayrı yüzünde katliamda kaybettiğimiz arkadaşlarımızın fotoğraflarının ve Emek-Barış-Demokrasi ifadelerinin olduğu geçici bir pano yerleştirildi. Bugüne kadar anmalarımızı bu geçici sembolik anıt etrafında gerçekleştirdik. Ne var ki geçici olarak yerleştirilen bu sembolik anıt katliamın neden olduğu derin acının temsili için yeterli değildir. Üstelik kaybettiğimiz arkadaşlarının fotoğraflarının olduğu bu geçici pano zaman zaman faşist saldırılara maruz kalmaktadır. Eşitlik, özgürlük, demokrasi ve barış mücadelesi yitirdiğimiz arkadaşlarımızın en büyük emanetidir. Bizler bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bu doğrultuda kararlı mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

Türker açıklamasını şu sözlerle tamamladı:

“Kaybettiklerimizi unutmayacağız, unutturmayacağız!

Sorumlularını unutmayacağız, affetmeyeceğiz!

Yaşasın emek, barış ve demokrasi mücadelemiz” 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —